Polemik & Kulis
07 Kas 2016 10:34 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:39

Milliyet Gazetesi yazar kadrosuna hangi isim katıldı? (Medyaradar/Özel)

Deneyimli gazeteci, Milliyet'te bugün ilk yazısıyla okurlarıyla buluştu.

Uzun yıllar Amerika'da yaşayan deneyimli gazeteci Hakkı Öcal, Milliyet'le anlaştı.

Milliyet gazetesinde bugün ilk yazısı yayınlanan Hakkı Öcal, internet gelişme alanında da deneyimli bir isim.

İŞTE HAKKI ÖCAL'IN İLK YAZISI

Bu, kendimden söz ettiğim ilk ve son yazı olacak. Elbette hayat tecrübelerimden, bana söylenen sözlerden, okuduklarımdan, öğrendiklerimden söz etmeye çalışacağım. Gazete makalesi başka nedir ki? Ancak doğrudan kendinden söz eden yazarlar, “Ben ben...” diye gümleyen içi boş davul izlenimi verir bana daima.

Uzun yıllar Hürriyet, Tercüman ve Güneş deneyimlerimden sonra, daha da uzun yıllar ABD’de yayın ve Internet geliştirme alanlarında çalıştım.

1968 kuşağı diye anılan ve ne aradığını bilmeyen gençlerin arasında belki de yok olup gidebilirdim. Ama bir yıl sonra, Yaşar Kemal’in yardımı ile kendimi Hürriyet’in Ankara Bürosu’nda büro şefi Oktay Ekşi’nin karşısında buldum. “Delikanlı” demişti bana, “Sen artık gazeteci olacaksın. Şu kapıdan girerken ideolojini, şapka gibi kapının yanında bırakacaksın.”

O tarihten sonra benim için hep öyle oldu. Nezih Demirkent’ten kokar-bulaşır ama nezih gazete yapmayı öğrenip uygularken de, zamanının en ideolojik gazetesi olan Tercüman’ın yayınını yönetirken de, kendi ideolojimi,kendi fikrimi-zikrimi hep gazetenin kapısında bıraktım.

Bu geçen zaman içinde gazete ve haber ajansı için haber yazmaktan, radyo haberciliğine, televizyon yayıncılığına, bilgisayar programcılığına, Internet tasarımına bir çok sanatı da edindim. Internet devrimine devrimin içinden tanık oldum.

Kadere inanırım; kader insana hem haber hem de kod yazdırabilir. Kader beni merhum Turgut Özal’ın özel radyo-televizyona izin vermesine katkıda bulunma noktasına da getirdi. Sanırım
o noktada ülkeye ve mesleğime çok olumlu hizmette bulundum.

Bir süre önce 30 yıla yakın kaldığımız ABD’den eşimle ülkemize döndük. Niyetim, bir yandanİstanbul Boğazı’nda balık tutmak, bir yandan da bildiklerimi genç gazetecilik öğrencilerine aktarmaktı.

Ama kaderin planı başka imiş.

15 Temmuz gecesi, korkudan öfkeye, acıdan sevince, nefretten redde, aldatılmışlıktan iğfale, başkasının belki bir ömürde duyabileceği hislerin hepsine, herkes gibi ben de 12 saat içinde girdim-çıktım. Ama geriye sonsuz bir şükrün sarmaladığı fakat alev alev yanan kızgınlık kaldı.

Hepimiz şehitler verdik; yakınlarımız yaralandı, gazi oldular. Bu şehitlerden biri var ki, kaybı benim yüreğimi yakıyor. Hep yakacak. O meş’um Temmuz haftası bitse idi kendisiyle uzaktan öğretim için yeni Internet teknolojilerini ele alacak ve bir müfredat çıkartacaktık. Olmadı, olamadı.

15 Temmuz herkese farklı şey ifade edebilir. O sabah kavuştuğumuz demokratik zafer benim için varoluşsal bir sınavdan geçtiğimiz anlamını taşıyor. Benim bu sınavdan çıkarttığım sonuç, iletişimciliğin her dalındaher ne kadar edindi isem, o kadaranaliz ve sentez birikimimi, son bir gayretle, mevcut kamusal tartışmaya kıyısından da olsa katmamın bir borç olduğudur.

Bugün, ulusun meselelerine ilişkin görüşlerimizi her zamankinden daha çok paylaşmak zorundayız. Her türlü travma, konuşup anlatmadan atlatılamaz. Bu köşeciği böyle bir etkileşim için vesile sayarsanız, mutlu olurum.

Allah utandırmasın.



HAKKI ÖCAL KİMDİR?

1949 yılında Ankara'da doğdu. Ankara, Kırıkkale ve Yozgat'ta liseyi bitirdi. 1971'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'den mezun oldu. 1969 yılında Hürriyet gazetesinin Ankara bürosunda gazeteciliğe başladı.

Okulu bitirince, İstanbul'a atandı ve Hürriyet Haber Merkezi Müdür yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl sonra gazetenin Yazi İşleri Müdürlüğü'ne atandı.

1975 yılında Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler'de master'a başladı. Sonra doktoraya devam etti.

1980-1981 ders yılında Harvard Üniversitesi'nde Prof. Samuel Huntington'ın başkanı olduğu Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nde doktora-sonrası çalışmasını yaptı.

Bilgisayarla Boğaziçi'nde tanıştı. Harvard'da iken Boston Üniversitesi'nde bilgisayar operatörlüğü bölümüne devam etti.

Sonra WordPerfect firmasında Türkçe dil desteği için danışman olarak çalıştı.

12 Aralık 1985′te "Voice Of America" (Amerika'nın Sesi) radyosu Türkçe bölümüne katıldı. Böylelikle "Gazetecilik"ten "Radyoculuk"a geçiş yapmış oldu. 15 yıl sonra, VOA Türkçe Bölümü’nden ayrılıp Internet Bölümü’ne geçti.

Ardından Tercüman gazetesi Genel Yayın Müdürü oldu. Buradan ayrıldıktan sonra ise Güneş gazetesinde Genel Koordinatör görevini yürüttü.

Birkaç kez Yılın Gazetecisi seçildi; Uluslararası Basın Enstitüsü'nden Basın Özgürlüğü Ödülü'nü aldı. Sayısız yazı yazdı. Basın kartının, basın özgürlüğüne aykırı olduğunu öne sürerek basın kartını iade etti.

Güneş gazetesinden de ayrıldıktan sonra Amerika'nın Sesi radyosuna katılmak üzere 1985 yılında Washington'a gitti. Bu sıralarda Usenet servis sağlayıcısı olan UUNet bünyesinde Internet devriminin temellerinin atılmasına tanık olacak bir konumda görev aldı.

Aralarında Novell ve MS LAN'ın da bulunduğu birçok ağ sisteminin sertifikalarını aldı. Burada önce George Mason, Northern Virginia Community College'da ve Virginia International University'de masaüstü yayıncılık, görsel tasarım ve Web Tasarımcılığı dersi verdi.

BYTE, PC World, PC Life, NetLIFE dergilerinde yazı ve kitapçıklar yazdı.

Bütçesini ABD Kongresi'nin verdiği Uluslararası Yayın Bürosu'nun Internet Hizmetleri Bölümü'nde IT uzmanı olarak çalıştı.

Evli ve çocuğu yok. Potkal (Potkal.com kapandı), BYTE ve [1] Gelişim Platformu Biz'ce dergilerinde yazar olarak bulundu.

Rektör danışmanı olarak Bahçeşehir Üniversitesi'nde kariyerine devam ediyor.