Menzil Şeyhi’nin kölesiymiş… Bu nasıl TRT’ci?

Medyaradar'ın usta yazarı Varol Ersoy, bir dönem TRT'de program yapan Serdar Tuncer'in Menzil'in yeni şeyhinin yanında temel atma töreninde görüntülenmesini eleştirdi.

MENZİL ŞEYHİ'NİN KÖLESİYMİŞ...BU NASIL TRT'Cİ?

Gün geçmiyor ki yobazlar bir şekilde gündemin ilk sırasına oturmasın…
Şimdi de TRT’nin eski programcısı ve sunucusu Serdar Tuncer’i konuşuyoruz:
Meğer bu arkadaş Menzil Tarikatı’nın mensubuymuş… Mensubu olmakla kalmıyor il il, ülke ülke dolaşıp dini bütün insanların duygularını ve inançlarını istismar ederek para topluyormuş…
Tarikat elemanları gibi giyinip buğulu bir ses tonuyla Menzil Şeyhi’ni kast ederek, “Tamam bu zatın kölesiyiz ama hepimizin omzunda bir yük var” diyerek şunları söylüyormuş:
“Menzil’de cami inşaatı yapılıyor. Size gelip de cami inşaatı için para istemezler. İstemeye de ihtiyaçları yok. Onların, iş yapmak için bizim vereceklerimize ihtiyaçları yok. Bizim adam olmak için onlara bir şeyler vermeye ihtiyacımız var!”
*

Kendisini “köle” olarak tanımlayan bu arkadaş yıllarca TRT-1’de, TRT Haber’de ramazan ve edebiyat programları yaptı. Sonra Semerkant TV’de, Kanal D’de CNN Türk’te benzer işler yaptı.
Bir insan düşünün ki kendisini bir başka insanın kölesi olarak görüyor… Siz de bu adama ekranlara çıkarıp hastalıklı gördüşlerini yaymasını sağlıyorsunuz…
Şimdi çıkacak kanal bulamamış olacak ki, tarikatın giysilerine bürünüp para dileniyor.
*
Ne yazık ki bizim mesleği yapmak, yani gazeteci ya da televizyoncu olmak için bir “diploma” ya da “ehliyet” gerekmiyor…
Böyle olunca da bütün patronların “köle” aradığı yeni medya düzeninde ortalık “birilerine köle olmadan yaşamayanlara” kalıyor.
Sadece mesleğim adına değil, ülkem adına da kaygılıyım.
Gerçek gazeteciler, televizyoncular kızakta; kullar, köleler işbaşında…

MAHKUMİYET KARARI TEMYİZDEYMİŞ…
Buğra Gökçe’den açıklama
Bundan önceki yazım “İzmirliler Topuklu Efe’yi İstiyor” başlığını taşıyordu. İzmir Büyükşehir Belediyesi için CHP’li aday adaylarının yarışını anlatmaya çalışmıştım. Adaylardan biri de İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri Buğra Gökçe’ydi.
“Gökçe’nin adının, İzmir’de görev yaptığı dönemde 10 milyon liralık bir kamu zararına yol açması olayına karışması ve mahkumiyet alması, adaylığını güçleştiriyor” demiştim.
Bu kısa yazıya Buğra Gökçe’nin Avukatı Prof. Dr. İsmet Sayhan’dan oldukça uzun bir “düzeltme” geldi. Cevap hakkına duyduğum saygı gereği aynen yayınlıyorum:
“Şu an itibariyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürütmekte olan müvekkilimiz Dr. Buğra Gökçe, 2017-2022 yılları arasında İzmir Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreterliği görevini yürütmüştür.
Müvekkilin İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği görevini yürütmekte olduğu dönemle ilgili olarak, 14 Aralık 2023 tarihinde www.medyaradar.com isimli sitenin,
“https://www.medyaradar.com/mevcut-aday-adaylari-secmeni-mutlu-etmedi-izmirliler-
topuklu-efeyi-istiyor-makale-2152298” adresinde yayınlanmış olan “Mevcut aday adayları seçmeni mutlu etmedi... İzmirliler ‘Topuklu Efe’yi istiyor...” başlıklı ve Varol Ersoy imzalı
yazıda; “Gökçe’nin adının, İzmir’de görev yaptığı dönemde 10 milyon liralık bir kamu zararına yol açması olayına karışması ve mahkumiyet alması, adaylığını güçleştiriyor. Çünkü özellikle AKP’nin Ödemiş’teki entegre tesis ihalesi nedeniyle mahkumiyeti bulunan bu ismi seçim döneminde hırpalamasına kesin gözüyle bakılıyor.” ifadeleri kullanılmış ve müvekkil hakkında adli makamlarca verilmiş bir ceza varmış ve
müvekkil mahkum edilmiş gibi; hatalı, gerçekliği olmayan bilgiler yayınlanmıştır.
Öncelikle, haber içeriğinden tam olarak anlaşılması mümkün değilse de, “Ödemiş Entegre Tesis İhalesi” şeklinde zikredilen iş itibariyle, Ödemiş Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi ile ilgili
verilen Sayıştay 5. Dairesi’nin 08.11.2023 tarihli ve 156 sayılı ilamının gündeme getirildiği anlaşılmaktadır.
Söz konusu Sayıştay 5. Dairesi ilamı itibariyle, müvekkilin de dahil olduğu 4 belediye yöneticisi hakkında eksik inceleme sonucu karar kurulmuştur.
Daire ilamı kesin mahiyette olmamakla, ilam ilgililere henüz tebliğ edilmiştir. Kesin olmayan söz konusu daire ilamı ile ilgili olarak tarafımızca temyiz kanun yolu süreci yürütülmektedir.
İlgili iddialar ile ilgili olarak ise, adli makamlara yansıyan herhangi bir ceza soruşturması ya da kovuşturması söz konusu değildir. Buna bağlı olarak, yazınızdaki hali ile bir “mahkûmiyet” kararından bahsedilmesi hatalı ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikte olmaktadır.
Kamuoyunun bilgilerine saygıyla arz olunur.
Dr. Buğra GÖKÇE
Vekili
Av. Prof. Dr. İsmet SAYHAN”

BİLAL ÇETİN'İ DE KAYBETTİK!
Ankara ekonomi gazeteciliği deyince benim aklıma bir kaç isim gelir:
Taylan Erten, Erdal Sağlam, Bilal Çetin…
Uzun yıllar boyunca Sabah ve Vatan gazetelerinde muhabirlik ve Ankara Temsilciliği görevlerinde bulunan Bilal kardeşimi “amansız hastalık” nedeniyle kaybettik.
Hem de daha 65 yaşındayken…
Ankara’da olup biten her şeyi; gazetecilik mesleğinin ilke ve kurallarına bağlı kalarak büyük bir titizlik içinde milyonlara ulaştıran Sevgili Bilal ve Semra, binlerce gerçek gazeteci gibi bugünkü kirli sistem tarafından kabul edilmedi.
Böylesine yetenekli ve donanımlı gazetecileri mesleklerini yapamaz hale getirip genç yaşlarında işsiz bırakanlara binlerce kez yazıklar olsun…
Sevgili Semra Çetin’e ve kederli ailesine sabır diliyorum.