İstifa edenler, işine son verilenler, zorla bıraktırılanlar… Muhaliflere de muhalif olan TV kanalı

Kanala yakın geçmişte yolu düşen çok sayıda gazeteci bir sebeple ayrıldılar. Durum böyle olunca ortaya adeta Kavimler Göçü’nü andıran bir durum çıktı.

Dünyadaki her iktidar gibi ülkemiz iktidarı da yıllar içinde sistematik bir çalışma sonucu kendi medyasını yarattı. Kimilerini partiye yakın iş adamları aldı, kimilerine devlet el koydu, kimileri de kendi tercihleriyle iktidarı desteklemeye karar verdi.

Böylelikle merkez medyanın yaklaşık yüzde 95’i iktidar kontrolüne geçti. İktidara yakın gazete ve televizyonlara medya camiasındaki moda söylemle “yandaş medya” denildi. Geriye kalanlarına ise “muhalif medya”…

Az sayıdaki muhalif kanallardan birisi de Halk TV… Yıllarca CHP’ye yakınlığıyla bilinen kanal şimdilerde işadamı Cafer Mahiroğlu’nun sahipliğinde yoluna devam ediyor.

Ancak Halk TV’ye son zamanlarda bir haller oldu…

Burada yaşanan gariplikler, “Bu kanal, muhalif gazetecilere de mi muhalefet ediyor?” sorusunu akıllara getirdi.

İsimleri Halk TV ile özdeşleşen ve kanaldan ayrılanlar arasına son olarak Emin Çapa ve Özlem Gürses de eklendi. Onların da son birkaç yıl içinde kanaldan ayrılan diğer çok sayıda muhalif gazetecinin arasına katılması tartışmalara neden oldu. Halk TV’de yaşanan muhalif gazeteci kıyımı, başta izleyiciler olmak üzere çok sayıda gazetecinin tepkisine neden oldu.

Yapılan açıklamalara göre, sevilen bu iki ekran yüzüne, Halk TV’deki görevlerinin yanı sıra kendi YouTube kanallarını yürütemeyecekleri bildirilmiş. Kendi YouTube kanallarını devam ettirmeleri durumunda ise gelirlerinin yarısını kanalla paylaşmaları gerektiği aktarılmış.

Kamuoyuna yansıyanlar bu şekilde…

Peki ya gerçekte olanlar?

Aslında gerçekte olanları kimse bilmiyor. Halk TV’nin bu iki gazetecinin küçük miktarlardaki Youtube gelirlerine göz koyması gibi bir durum pek inandırıcı gelmiyor. Eğer öyleyse çok yazık…

Şüphesiz Emin Çapa ve Özlem Gürses, Halk TV değirmeninde öğütülen ilk gazeteciler değil, belki son da olmayacaklar.

Kanala yakın geçmişte yolu düşen çok sayıda gazeteci bir sebeple ayrıldılar. Durum böyle olunca ortaya adeta Kavimler Göçü’nü andıran bir durum çıktı.

Kimler mi göçmüş Halk TV’den? Yaptığım küçük bir araştırma sonucu tespit ettiğim isimler şunlar:

İbrahim Kahveci, Semra Topçu, Lâle Özan Arslan, Rahmi Aygün, Barış Yarkadaş, Atakan Gültekin, Gökhan Demirel, Uğur Dündar, Elfin Tataroğlu, Erol Mütercimler, Gürkan Hacır, Şaban Sevinç, Oktan Erdikmen, Mehmet Bal, Can Ataklı, Yavuz Oğhan, Hulki Cevizoğlu, Çağlar Cilara, Enver Aysever, Şule Aydın, Can Bursalı, Umut Yertutan, Bengü Şap, İsmail Dükel, Yeliz Koray, Candan Yıldız, Nihat Genç, Ece Zereycan, Hakan Aygün, Makbule Cengiz ve daha ismini sayamadığım niceleri…

Ayrılıp tekrar dönenler de var elbette…

Onların arasında ise Gökmen Karadağ, Ayşenur Arslan, Serhan Asker ve İsmail Saymaz gibi gazeteciler var. Neden gidip neden döndükleri bilinmiyor. Bilinen tek şey ise en azından hala orada çalışmaya devam ettikleri…

Bunların yanı sıra yaklaşık 17 yıldır yayında olan Halk TV, çok sayıda genel yayın yönetmeni de eskitmiş. Bunlar arasında Serhan Asker, Hakan Aygün, Şaban Sevinç ve Sedat Bozkurt gibi isimler var. Kurulduğundan beri dört genel yayın yönetmeni değiştirmesi sizce de biraz fazla değil mi?

Yukarıda ismini saydığım gazeteciler arasında kendi istifa edeni de var, işine son verileni de, zorla bıraktırılanı da… Ayrılma gerekçeleri arasında ise parasal nedenler, kan uyuşmazlığı ve yönetimsel nedenler ön planda…

Bunu pek savunmamakla birlikte birkaç çalışanın gönderilmesi konusunda kanal yönetiminin belki kendince haklı sebepleri olabilir. Ancak şunu yakından biliyoruz ki Halk TV bugüne dek hep maddi imkansızlıklar yaşadı ve bugünlere o bir çırpıda kendini kapı dışında bulan çalışanlarının özverileriyle geldi. Fakat gün oldu bu çalışanların büyük bir bölümü kanalla sorunlu bir şekilde yollarını ayırdı. Onların sorunlu ayrılıkları ise esas sorunun “yönetimsel” olduğuna işaret ediyor.

Özetlemek gerekirse…

Yayınlarıyla milyonların ümidi haline gelen bir haber kanalının, elindeki insan kaynağını bu denli çarçur etmesi olağan bir durum olarak görünmüyor. İçlerinden birkaçını dışında tutarsak, Halk TV’den yolu geçen bu gazetecilerin izleyiciler nezdinde de önemli bir karşılığı var. Birçoğu da zaman içinde isimleri kanalla özdeşleşen isimler.

Bu gazetecileri çeşitli bahanelerle çevrimdışı hale getirmek kanalın kurumsal kimliğine de zarar veren bir durumdur. Çünkü sosyal demokrat ilkeleri benimseyen bir partinin görüşleri doğrultusunda yayın yaparken, o görüşün gereği olan hak, hukuk, adalet gibi kavramlar göz ardı edilemez.

Bunun tersini yaparsanız adınız ‘Muhaliflere de Muhalif Olan TV Kanalı’na çıkar…