Polemik & Kulis
14 Oca 2016 18:10 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:17

Yeni Yüzyıl yazarlarının Diyanet atışması! Esra Elönü'den Erol Mütercimler'e balans ayarı!

Diyanet'in "sabotaj" olarak nitelediği, tepkiler üzerine silinen fetva Yeni Yüzyıl yazarları arasında tartışmaya neden oldu.

Diyanet'in fetva sitesinde yayınlanan "Öz kızını öperken şehvet duymanın nikaha etkisi olur mu?” sorusu ve buna verilen cevap 8 Ocak'ta Birgün gazetesinin haberi üzerine büyük tepki çekmiş, soru ve cevap silinmiş, ardından site kapatılmıştı.

Kurum soruyu "sabotaj" diye nitelemiş, “Din İşleri Yüksek Kurulumuzun böyle bir fetvası kesinlikle olmamıştır, olmaz, olamaz" savunmasını yapmıştı.

Diyanet'in yalanlamasına rağmen Yeni Yüzyıl yazarı Erol Mütercimler Mehmet Görmez'i hedef alarak, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kapatılması gerektiğini yazdı.

Bu yazıya en sert eleştiri ise aynı gazetenin köşe yazarı olan Esra Elönü'den geldi.

Elönü'nün Mütercimler'e tepkisi şöyle:

- Bu Mütercimler’in sessiz çalışanı yok mu?


Böyle kafaları görünce kendimi, kapatma düğmesini bulmak için torunundan ciyak ciyak yardım isteyen nineler gibi hissettiğim doğrudur.  Erol Mütercim’ler. Bir dönemin konuşulan isimlerinden biriydi. Şimdi sessiz çalışanından yok mu diye soracağımız beyin gargarası yazısıyla gündem olmuş.

Yani adam içine gürültü yapan cılktan seçmeli klavye kullanmakta mahir olsa gerek. Çift taraflı tıraş bıçağı gibi iki tarafı da ya da iki mahalleyi de memnun etme serüveninin sonuna gelmiş demek ki. Şaşırtıcı.

Bir yazısını okudum. Yazı diyanetin çok konuşulan, provoke amaçlı sıvazlanan fetvasına matuf. Fetvanın içeriğini buraya yazmıyorum kâğıda rutubet yapar o derece iğrenç.

İğrenç bir şekilde diyanetin kurumsal itibarının hedef alındığı gerçeği cepte. Bir ıslıkla, medyanın salyalı pusucularına Çin malı navigasyon hizmeti sunan amigo sürüsü de harekete geçmiş. Tamam, onu da anladık. Lakin bu Mütercimler’e ne oluyor.

Yazısından döküntü bir parça aldık şöyle diyor: “DİB artık kontrolden çıkmıştır, reformla da düzelmez, kapatılmalıdır. Camiler cemaate devredilmelidir. İmamların maaşlarını vergi mükellefleri değil, cami müdavimleri ödemelidir. Ensest ilişkiye ilgi gösteren din âlimlerine ve görüneni görmezden gelenlere ihtiyacımız yo, Cuma’ya da gideriz, bayramı, kandili de biz hakkıyla kutlarız.”

Yukarıdaki “ Görmez” den gelen diyerek ucuz kelime halayına gark ettiği isim Diyanet işleri Başkanı Mehmet Görmez. Sonrasında yazının makyajı akmaya başlıyor zaten.

Diyanet kurumu kapatılsın diyor, sonra eski laik atarlı kafayı dikine çalıştıran apaçi heyecanıyla “ Bunlar var ya bunlar, bunların böyle durduğuna bakma diyerek söze başlayan zihniyet föncüleri gibi durumu seviyesizlikle düzleştiriyor.

Ensest ilişkiye ilgi gösteren Din alimi ne demek!!! Bu nasıl bir suçlama. Nasıl bir iftira!  Sizin gibilerin zihniyeti meydana saçılsa sirke gitmeye para harcanmaz o derece komiksiniz.

Görmezden gelmekle suçladığınız insanın şu ana kadar yaptıklarına hakikat gözlüğüyle bakabilseydiniz at gözlüklerinizle kafanız bu kadar iyi kaynamazdı.

Siz de çok iyi biliyorsunuz ki kötü niyetli çirkin tuzakçıların bir pususu bu. Ama önce bu laik kaportayla kafayı sıyırmışların kendi vicdanlarına bir fetva vermesi gerek.

Bekleyin utanacaksınız… O kafaları havalandırın, dip köşe girin...

Hatırlatma:
Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden gelen açıklama şöyle:

"Diyanet, bu gibi -kişiye özel- fetvaları yayınlamamakta, sadece herkesi ilgilendirebilecek fetvaları yayınlamaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı, herkesin görebileceği şekilde yayınlamadığı bu fetvanın, linkinin nasıl olup da Birgün'ün (Gazetesinin) eline geçtiği hususunda, soruşturma başlatmış bulunmakta ve bir kumpas ihtimalinden şüphelenmektedir."

HENDEK ŞAKADEMİSYENLERİ…

Birkaç gün önce bir grup akademisyen bildiri yayınladılar. Bildiri Barış için bu suça ortak olmayacağız diyenlerin bildirisi. Devletin Kürt halkını katlettiğini söyleyen ve yine Kürt halkının sürgüne zorlandığını yazan entel kasılmacalarla dolu nefret ‘bindirisi.’ Yorumsuz, tek yorum gariban Kürt halkına sorulacak bir soruda ve alınacak cevapta gizli. Bu halk kimin zulmünden kaçıyor? Kandilin eşkıyalarından çocuklarını eteklerinin altına saklayan annelere mi soralım, yoksa basma eteği giyip taşı yazmasının altından atan bıyıklı barışsevere mi?

Yine sırf Erdoğan nefreti yüzünden Hendek dalında şakıyan, hızlandırılmış maval okuma birincileri bilsinler ki nefret körlüğüne tek gözlük vicdandır. O da olmadığına göre müsamerelik halleriniz, hakikat sahipleri tarafından ibretlik sınıflarda ders...