Polemik & Kulis
14 Şub 2011 11:40 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:02

TWITTER'IN MUHTARI, FACEBOOK'UN GÜVENLİK AMİRİ MİSİN? CAROLİN'İN TENCERESİ KAVGA ÇIKARTTI!

Milliyet Cadde yazarı Ali Eyüboğlu, Habertürk yazarı Rahşan Gülşan'ın "Evet o haber magazin tarihine geçti!" başlıklı yazısına bugün köşesinden yanıt verdi.

TWITTER’IN MUHTARI MISIN?
Alice’yi takip edenler bilir; insanlarla polemiğe girmeyi sevmem.
O yüzden de hakkımda yazılan her yazıya cevap vermem.
HT Magazin’den Rahşan Gülşan’ın cuma günü hakkımda yazdıklarına yanıt vermezsem içim rahat etmez.
Bu denli bir haksızlık karşısında taş olsa çatlardı çünkü.
Olay şu:
Geçen hafta HT Magazin, ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’nin yıldızının çorbayı kendi karıştıran bir tencere yaptığı, patentini almak için başvurduğuna dair bir  haber yaptı.
Ertesi gün HT Magazin yazarı Rahşan Gülşan, bunun magazin tarihine geçecek bir haber olduğunu yazdı.
Aynı gün Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu ise ‘Bu haber asparagas’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Ben de perşembe günü konuyu köşeme taşıyıp, gel de çık şimdi işin içinden, bu haber magazin tarihine nasıl geçmeli diye sormuşum.
HT Magazin perşembe günü haberinin doğruluğunu ispat edince, bunu da yazmışım.
Bütün kabahatim bu.

Tek suçum, ayna tutmak
Ama gel gör ki, Rahşan Gülşan, bütün faturayı bana kesti.
Gülşan’ın, haberleri için “Yalan” yazan Cengiz Semercioğlu’na cevap vermek yerine, hedef tahtasına beni yerleştirmesi ilginçti.
Benim o yazımın neresinde var, HT Magazin’in haberinin yalan olduğuna dair tek satır?
Ayrıca HT Magazin’in haberinin arkasında durup, belgesini ortaya koyduğunu da yazmışım. Sadece yazı günüm olmadığı için Cengiz’in özür dilediğini yazmamışım.
O haberin asparagas çıkmasından sevinecek biri olsam, HT Magazin’in yaptığı özel işleri takdir eden yazılar yazmazdım.
Rahşan Hanım, bakınız 5 Mayıs 2010 tarihli ‘Uğur’un başarısı ve Ebru’nun cinliği’ başlıklı yazım? Oku da gör, herkesin Uğur Soysal  ve HT Magazin’in hakkını yediği dönemde ben ne yazmışım?

Yoklama mı yapılıyor internette?
Ayrıca Cengiz Semercioğlu’nun yazısıyla niye teselli bulayım?
Allah’a şükür elim kalem tutuyor.
Haftanın beş günü Milliyet Cadde’de, cumartesi günleri de Milliyet Televizyon’da yazıyorum.
Rahşan Gülşan’ın beni hedef alarak yazdığı “Anladığım kadarıyla magazin haberciliğinin bizlerden önceki nesli olarak internet, twitter gibi ortamlardan da uzak” satırlarına gelince.
Bu nasıl bir küçümseme, bu nasıl bir tepeden bakıştır, bu nasıl bir önyargıdır böyle?
Twitter’a girerim ya da girmem, sana ne?
Twitter’ın muhtarı, facebook’un güvenlik amiri misin?
Gazetecilere ‘internet karnesi’ düzenlemek gibi bir görevin mi var?
Yoklama mı yapılıyor her gün  internette?
Ayrıca facebook’ta da sayfam var, twitter’da da?
Facebook’ta Ali Eyüboğlu, twitter’da da eyuboglualice diye sorgula bakalım ne çıkacak karşına?
Benim için “Magazinde vicdan konusunda çok hassas olduğunu bildiğim” diye yazmışsın?
Şimdi ben de senden aynı vicdani hassasiyeti bekliyorum.