"SARI BASIN KARTI VARSA YIRTSIN ATSIN!" BURHAN AYERİ'DEN NAGEHAN ALÇI'YA YAYLIM ATEŞ!

Vay ki vay bu mesleğe

Hanımefendiyi dehşetle izledik. Kendi ifadesine göre bilgiyi çok üst kademeden almış. 'Son gözaltıların amacı, Deniz Baykal'ı kasete düşürenleri ortaya çıkartmak' dedi. Göz ve kulaklarımıza inanamadık. Anlaşılan kaynak sağlam! Demek ki, gizli kamerayı odaya  Nedim Şener ve Ahmet Şık yerleştirdi. Eski çalışma arkadaşımız Müyesser Yıldız'ın görevi neydi? Sağlam kaynaklar mutlaka ona uygun görev bulmuşlardır. Çarşaf ve yastık kılıfı değiştirmek. Prof. Dr. Yalçın Küçük Hocamıza  düşen rejisörlük olmalı. Ancak tek ve berbat kameranın kullanıldığı çekimler için Altın Portakal beklenmesin. Batının Ahududu, bizim 'Altın Bamya' ödülünü alabilir. Üst kademenin Andıç'ı Nagehan Alçı'yı da unutmuyoruz. Gazeteye gelip masasının üstündeki e-postaları bir görsün. Telefonla gelen küfürler cabası.  Bunlar sadece ona değil. Genel Yayın Müdürümüzden başlayarak her kademeye yağdı. N. Alçı Kütahyalı'ya  tek tavsiyemiz olacak; 'Gazeteci kimliğini, eğer varsa Sarı Basın Kartı'nı yırtıp atsın'. Eğer ısrarcı olacaksa, ilgi alanını değiştirsin. Mesela üçüncü sınıf dedikodu yazarlığı tam onun için.

***
Bir büyüğümüz dürtmese, Kurtlar Vadisi'ni izlemek aklımıza gelmeyecekti. Sürpriz yapıp, yorumda bulunmaya hazırlandık. Keşke izlemez olaydık. Memati'den, 28 reklam arasından sonra 'Ne yapalım usta?'yı duyup, bitişten bahsetmiyoruz. Dizide 180 derecelik dönüşten söz ediyoruz. Yakın zamana kadar Arapları yerden yere vuran senaryo grubu 'Kardeşlerimiz' diye söz ediyor. TSK içinde var olduğu iddia edilen cuntaların geçmişle mukayesesi, düşündürücü. Okurumuz Aydın Sevdi'nin e-postasında belirttiği gibi 'Yuhh yani artık'. Durumu Bülent Arınç'ın dediğine getirdiler; 'Bugün kazara savaşa girsek, Balkan Savaşı'ndan beter olacağız'. Fatih Erensayın'ın işaret ettiği gibi Polat'ın, ihtiyar heyeti başkanıyla diyaloğundaki laflar tüyler ürperticiydi: 'Laik sistem yıkılmalı. Seküler sistem getirilmeli'. Açıkça Anayasa'nın laiklik ilkesi ayaklar altına alındı. Resmen suç işlendi. Bardaktaki ayranları mozaikle sansürleyen, tarihi dizilere 'Koro halinde saldıran' RTÜK'ün ne yapacağını merak bile etmiyoruz. Karadeniz fıkrasındaki gibi 'Sessuzluk, sessuzluk uygulaması'nı devreye sokacaktır. Son göndermemiz PANA Film'e. Vatanseverliğinizden şüphe eder hale geldik. Yandaş ekranlarda kendinizi garantiye aldığınıza göre, Polat Alemdar'a ne zaman 'Badem bıyık taktıracaksınız?' Başlangıç, gelişme ve bugünü kıyasladığımızda çok önceleri yazdığımız -Show TV'den kaçışta- satırları hatırlattınız; 'Önemli değerlerimizi mezata çıkardınız'.

Burhan Ayeri/Akşam