Medya
08 Oca 2011 09:35 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:56

MUHTEŞEM YÜZYIL'A İSYAN EDENLER MUSTAFA'DA NİYE SUSTU?

Vatan yazarı Reha Muhtar, Muhteşem Yüzyıl dizisine isyan edenlerin Mustafa belgeseline niçin sessiz kaldığını sorguladı.

Tarihi öğrenirsin ki ders alasın... Geçmişi irdelersin ki nerelerden geçerek bugüne gelmişsin anlayasın...

Tarihin büyük önderlerini her yönüyle tanırsın ki, “olayları ve bugüne yerli yerine oturtabilesin, geçmişle gelecek arasında anlamlı bir bütünlük kurabilesin...”

Can Dündar, Mustafa filminde Atatürk’ün “İçkili Çankaya sofralarına” referans yaptığında, bir kesim ayağa kalkmıştı...

O günlerde, “Can Dündar’ın kendi dünyasından baktığı bir film bu... Bu kadar büyütüp, Can’ı linç edemezsiniz...” diyordum...

***


Dikkat ediyorum; “Mustafa” filminde Atatürk’ün içki sahnelerine hiç itiraz etmeyip, “Gerçekler niye bazılarını bu kadar rahatsız ediyor” diyenler, bugün Kanuni dizisinin yasaklanmasından, Osmanlı’nın ve Kanuni’nin aşağılanmasından, bunun kabul edilmez olduğundan söz ediyorlar...

Ne acı bir çelişkidir bu...

Yaşamlarında sadece kendi değerleri için “standart” oluşturanlar, hayatları boyunca böyle çifte standartlı ve çelişkili olacaklar...

***


Oysa “tarih” kendimize bugünkü pozisyonu güçlendirmek için, uydurduğumuz bir hurafeler manzumesi değil...

Osmanlı’da Harem vardıysa vardı...

Zahmet edip Topkapı Sarayı’na giderseniz, Harem’in nerede olduğunu görürsünüz...

Harem de Osmanlı padişahı içindi, Roma İmparatoruna hizmet etmek için değil...

Osmanlı’da bazı padişahların içki içtiği sır değil...

Kanuni’nin oğlu İkinci Selim, arada bir değil, alışkanlık derecesinde içki içerdi...

***


Atatürk’ün Çankaya sofrasında beyaz leblebi arada bir de fava eşliğinde rakı içtiği de sır değil...

Bunlardan bahsetmek, Kanuni gibi üç kıtaya hakim olmuş 46 yıllık bir hükümdarın etkisini azaltmaz, karizmasını çizmez...

Atatürk gibi Cumhuriyet kurmuş, Türkiye’yi yeniden dünya sahnesine çıkarmış bir liderin değerini azaltmaz...

Olsa olsa, bize hayatın gökten zembille inmediğini, her kahramanlığın arkasında aslında etten ve kemikten insanın varolduğunu gösterir...

***


Fikriye olayını araştırmakla, Hürrem Sultan’ı anlatmak arasında bir fark yok...

Bu insanlar yaşadılar...

Yaşadıkları gerçekler anlatılıyorlar...

Atatürk’ün “sofralarını ve kadınlarını” işleyen filmlere ses çıkarmayıp, Kanuni’nin hayatı sözkonusu olduğunda “hop demek” biraz ayıp...

Tersi de geçerli elbette!..

Reha Muhtar/Vatan