Medya
26 Tem 2011 16:57 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:36

MİLLİYET YAZARI NURAY MERT'TEN DE HİLAL KAPLAN'A BİR YANIT GELDİ!

"Oldu olacak tüm BDP'lileri, Bağımsız Adayları, onlara yakın duranları, hatta anlamaya çalışanları 'suçlu' veya potansiyel suçlu ilan edin olsun bitsin."

Yeni Şafak yazarı Hilal Kaplan'ın pazar günü kaleme aldığı "Yeni Kandil muhipleri" başlıklı yazısında hedef aldığı Nuray Mert, iki gün aradan sonra bugün Milliyet gazetesindeki köşesinden yanıt verdi...
Yeter ki Niyet Halis Olsun başlıklı yazısında Kaplan'ın kendisinin Kürt meselesi konusundaki tavrını tartışma konusu ettiğini hatırlatan Mert, yazının başlığına takıldı.

"Yazarın 'Kandil bağlantısı'nın 'suç' olduğunu ve bu tür bağlantı imalarının 'suç duyurusu' mahiyeti taşıdığı gerçeğini dikkate almasını beklerdim. Söz konusu olan özensizlik de olsa, kendisine aydın, demokrat diyen kimsenin 'muhbir vatandaşlığa' tevessül etmemesini beklemek durumundayız." diyen Mert, şöyle devam etti:

'Yazdıklarım Ruhsuz ve duygusuzdu'

"... gelelim Kürt meselesindeki tavrıma, daha doğrusu Kaplan'ın sorun ettiği 'değişen tavrıma'. Kürt meselesine daha yakından baktıkça görüşlerimin ve tavrımın değiştiğini çeşitli vesilelerle yazdım. Kamuoyu önünde fikir beyan edenlerin kendi düşünce serüvenlerini izah etmeleri gerektiğini düşündüğüm için yazdım. Ama sadece o değil, daha önemlisi, başkalarına da daha yakından bakmalarını, göz ardı ettiklerini dikkate almalarını tavsiye etmek için yazdım. Son olarak, 'Bir Halkı Anlamak' başlığı altında geçmişte yazdıklarımın siyaseten ve rasyonel olarak makul bulunabileceğini, halen savunulabileceğini, ama şimdi bu bakışı 'ruhsuz ve duygusuz' bulduğumu da bu nedenle özellikle belirttim.

'Kısa sürede olup bitmedi'

Diğer taraftan, bu değişim kısa bir süre içinde olup bitmiş değil. 'AKP iktidarının yapıp ettikleri illa başarısız olsun da ne olursa olsun' gayretiyle hiç değil. Kaplan, bu kanaate varmadan önce, geçmişte yaptıklarımı daha dikkatli izlemiş olsaydı, bunun böyle olmadığını görürdü, tabii görmek istiyorsa. 2005 yılında, bir aydın grubunun Başbakan ile bir görüşme yapmasını sağlamak için elimden geleni yaptım. Başbakan'ın Diyarbakır ziyareti öncesi, (grubumuza katılmasını istediği dört gazeteci ile birlikte) bizi toplantıya davet edip görüşmesini büyük bir sevinçle karşıladık. Ama o dönemde de, AKP'ye İslamcı kanattan muhalif isimlerden, Nihat Genç'e kadar birçoklarının eleştiri ve hakaretlerine maruz kalmıştık.

(...) Şimdilik kısaca, durduk yerde, bir daldan öbürüne zıplayan birisi olmadığımı söylemekle veya hatırlatmakla yetineyim.