Polemik & Kulis
26 Tem 2010 12:55 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:29

MEHMET BARANSU ''KOD ADI DJ DOBİ'' DERKEN O'NU MU KASTETTİ? İŞTE O YAZAR!

Taraf muhabiri Baransu'nun Eylem Planı'ndan haberdar olduğu halde yazmadığını iddia ettiği DJ Dobi kod adlı köşe yazarı kim?

Taraf muhabiri Mehmet Baransu bugün suskunluğunu bozdu ve Gazete Habertürk muhabiri Kutlu Esendemir’e İrticayla Eylem Planı ile ilgili açıklamalarda bulundu.Baransu’nun açıklamalarında dikkat çeken bir nokta Eylem Planı’ndan haberdar oldukları halde habersiz gibi davranan iki köşe yazarı iddiası oldu.Baransu "İki gazeteden iki farklı isim. Biri kendisini yazısıyla deşifre etti. İsmini anmayayım. Kod adı DJ Dobi.."  diyerek kimi kastetmişti? Medyaradar araştırdı ve buldu.Bu isim İrticayla Eylem Planı’nı Mehmet Baransu’nun ele geçirme olayı ile "dalga" geçen Akşam köşe yazarı Serdar Akinan.

Akinan 26 Haziran 2009 tarihli köşe yazısında "İtiraf ediyorum" diyerek Eylem Planı’nı ve planın ele geçirilme öyküsünü ti’ye almış, "DJ Dobi" ismini de bu yazı içerisinde geçirmişti.Bakalım Akinan’ın Baransu’ya bu iddiaları konusunda cevabı ne olacak?

İşte o yazı...

Bundan bir süre önce Perestroyka kod adlı mekanda buluşmuş... ’Garson’ların getirdiği ’mönü’lerin arasından çıkan fotokopilerden ’talimat’ı almıştık.

Allahım ne kadar güzel, heyecanlı ve renkli bir geceydi. Doğan Grubu Ertuğrul Özkök tarafından bizzat temsil edildi. Yanında Fikret Ercan, Tufan Türenç ve elbette Oktay Ekşi vardı.
Yılmaz Özdil’in girişte siyah takım elbise, siyah gözlükler, şeffaf spiral kulaklık ve el telsiziyle, body guard kılığında, Taraf ve Star’ın foto muhabirlerine karşı önlem alması büyük takdir aldı.  
Fatih Altaylı gizli örgütün Ciner ayağından sorumluydu... Perestroyka’daki gizli buluşmaya Kenan Tekdağ, Murat Bardakçı ve Erdoğan Aktaş’la birlikte geldi.
Dördünün usulce bara geçip, art arda Xanax Vodka içmeleri, ilerleyen saatlerde Turgay Ciner’in de bu ekibe katılacağı fısıltılarına yol açtı.
Çukurova’dan Serdar Turgut ve ben katıldım o gizli yemeğe... Oray Eğin, son dakikada, Serdar Çaloğlu ve İsmail Küçükkaya ile Paper Moon’a gitmeye karar vermişti... O geceden sonra onu ’darbeciergenekoncugazeteciler’ listesinden çıkartmaya ve Reha Muhtar’la aynı safta değerlendirme kararı aldık. TSK Psikolojik Harekat Dairesi’ndeki cuntacı albay (ismini sivil savcılar bulsun. Vermem...) bu öneriyi onadı ve gizlice yürürlüğe soktu.
Serdar Turgut, ’mönü’ arasına gizlenen talimatı okumayı sıkıcı bulup, ’Ben şarap mönüsü isterim’ diye maraza çıkartacak oldu ama fazla dikkat çekmesin diye masa altından tekme attım. Gözlüklerini düzeltip sessizce önüne baktı...

’NTV, Mirgün Cabas’ı yollamış’ dediler... Ama o da ’mönü’ ile çok ilgili gözükmedi... Adeta, ’Beyhude uğraşlar bunlar’ edasıyla bizleri süzüyordu...
Yeni Şafak’tan Hakan Albayrak buluşmaya tebdil-i kıyafet geldi. Çok şık bir lacivert takım giymiş, karbeyaz gömleğinin içine kan kırmızısı bir kravat takmıştı... Yakasındaki Türk bayrağı rozeti ile oynuyordu... Çok heyecanlıydı. ’Mönü’yü aldı ve mekandan telaşlı adımlarla derhal çıktı...
Ahmet Taşgetiren de o gece oradaydı... Sessizliğine ve mütevazılığına karşın varlığının ağırlığı dikkatli gözlerden kaçmadı... ’Mönü’den TSK talimatnamesini mahcup bir ifadeyle aldı, ’Başka bir arzunuz var mı Sayın Taşgetiren?’diye soran garson kılığındaki cuntacı istihbarat subayına, kibar bir ifadeyle, ’Ben bir başlangıç alayım... Ama kabuklu deniz mahsullerinden olmasın lütfen... Hemen kalkacağım...’ dedi.

Özellikle Yeni Şafak gibi bir gazeteden gelen kalemlerin, bu gizli toplantıya katılıp, ’AKP ve Gülen Cemaati’ni bitirme planı’nı ilerleyen günlerde başarı ile uygulamaya koyması çok heyecan vericiydi.
Nuray Mert ve Ahmet Hakan, her ne kadar ’burası bizim semtimiz’ edasıyla mekana girip ’sıradan’ davranmaya çalıştılarsa da, garson kıyafeti ile ortalıkta koşuşturan istihbarat subayları bıyık altından gülümseyerek onları Özkök’ün olduğu uzun ve kalabalık masaya aldı.
Tabii gözlerimiz Mehmet Ali Kışlalı, Can Ataklı, Mehmet Tezkan ve Ruşen Çakır’ı aradı ama nafile... Gelmediler.
Gecenin dedikodusu, onların ve bir başka gazeteci grubunun, İlhan Selçuk’un evinde ağırlandığıydı. Tabi TSK içindeki cunta bu şekilde ayarladıysa bilinemez. Mümkündür...
Can sıkıcı gelişme, günler sonra meydana geldi...
Taraf’tan Mehmet Baransu, bize o gece Perestroyka adlı mekanda tebliğ edilen ’AKP ve Gülen Cemaatini bitirme planı’nı ele geçirdi. 
Cunta, kamuoyuna yansıyanın aksine belgenin nasıl sızdığını buldu.
O geceye katılanlar arasına karışan şişko, kel ve bodur biri kendini DJ Dobi olarak tanıtmış... Hatta ben hayal meyal Ertuğrul Özkök’ün ’Gözüm bir yerden sırıyor şu DJ Dobi’yi... ’ dediğini anımsıyorum. Ama kimse kaale almadı.
Anlatılanlara göre, DJ Dobi ’mönü’ istemiş. Cuntacı istihbarat subaylarından olmayan garsonlardan biri de, yanlışlıkla, içinde ’AKP ve Gülen Cemaati’ni bitirme planı’ bulunan vesikayı bu şahsa vermiş.
Bu evrakın Taraf gazetesine hangi yolla ulaştığı bilinmiyor ama dün gece telefonum acı acı çaldı... Arayan, elbette ne Çankaya Köşkü ne Başbakanlık Özel Kalem... Genelkurmay’dan arıyorlar... Paşam benimle konuşacakmış... İrtibatladılar...

’Serdar, bu ne rezalet?’diye öfkeli bir tonla söze girdi... Ben de uyku sersemi, ’Aman komutanım, ne oldu? Sizi ne öfkelendirdi bu saatte?’dedim. Lafı ağzıma tıkıp avaz avaz bağırmaya başladı...
’Yahu bu kadar mı beceriksiz olunur? AKP’yi kapatıp, Gülen Cemaati’ni bitireceğiz... O kadar plan yapıp işin psikolojik boyutunu sizin üzerinizden kuruyoruz... Elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz.’
Sustum. Hak verdim... O kadar örgütlemiştik oysa... Yok ama Genelkurmay da hatalı... Hayır neden tüm garsonları değiştirmezsiniz...
İzzet Çapa direnmişmiş... Efendim subaylar servisi aksatırmış... Olacak iş mi?
Bak ne hale geldik... Foyamız ortaya çıktı...
Neyse haftaya da Alaçatı’da bir gizli toplantı varmış... Orada ’Deniz Feneri Dosyası’ verilecekmiş...
Bu millet yer mi?

Serdar Akinan/AKŞAM