Medya
08 Mayıs 2015 12:33 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:32

Karagül'den "Paralel örgüt Aydın Doğan'ı 'dış tehdit'e dönüştürüyor" iddiası!

İbrahim Karagül'e göre Paralel örgüt Aydın Doğan'ı 'dış tehdit'e dönüştürüyor.

Hürriyet'in dün manşetindeki "Akkuyu devlet sırrı" başlıklı haberine Yeni Şafak genel yayın yönetmeni İbrahim Karagül'den sert tepki var.

"... haber, önümüzdeki günlerde Türkiye'ye yönelecek yıkıcı bir kampanyanın işaretlerini veriyor." diyen Karagül, Hürriyet'in haberi "sanki bir yerlere duyurmaya çalıştığını" ileri sürerdü ve iddiasını şöyle temellendirdi:

"Haber Washington'dan yazdırılmış. O kadar yabancı bir dille yazılmış ki, Türkiye'den “Türk devleti” olarak söz ediyor. Sanki Hürriyet değil de bir Amerikan gazetesi için hazırlanmış. Veya sanki Hürriyet Türkiye'ye değil de başka bir ülkeye ait gazete ve yayın yaptığı ülkeden yabancı bir ülke gibi söz ediyor.

TÜRKİYE NÜKLEER SIR MI SAKLIYOR?

(...) Mesele şudur: Tamam bu ülkeler nükleer santral kursun ama asla bağımsız nükleer teknolojiye ulaşamasın. Türkiye için de istenen budur. Söz konusu teknolojide, nükleer kulüp üyelerine bağımlı olduktan sonra bir “tehdit” söz konusu değildir. Mesela Türkiye uranyum zenginleştirme konusunda kendine yeterli hale gelmemeli, yakıtlarını bu klübün üyelerinden almalıdır. Eğer Türkiye, nükleer teknoloji elde ederken “sır” saklıyorsa kesin nükleer silah programı vardır ve derhal engellenmelidir.

DOĞAN GRUBU NÜKLEER SIRLARIN PEŞİNE DÜŞTÜ

Hürriyet gazetesi üzerinden dün servis edilen haber, işte bu “sır” ve “tehdit” temasını işlemek ve bu amaçla kamuoyu oluşturmaya ayarlıdır. Türkiye'nin milli savunma teknolojileri konusunda şaşırtıcı gelişme göstermesi, o çevrelerde alarm zillerinin çalmasına neden olmuştur. Bunların üstüne bir de “nükleer sır” konusu eklenirse, ardından o yıkıcı kampanyalar gelecek demektir. Bu yüzden söz konusu haber kötü niyetlidir, son derece sinsidir. İşte nasıl servis olduğuna dair işaretler burada ortaya çıkmaktadır. Eğer kendini dizginlemezse, gerekli uyarıları almazsa, Doğan grubu bu “nükleer sır” meselesinin üstüne gidecek, haber servislerini artıracaktır.
(...)

PARALEL ÖRGÜT DIŞ TEHDİT OLDU AYDIN DOĞAN DA OLACAK MI?

Bakıyorum Aydın Doğan'ın medya kuruluşları da “sır” peşine düşmüş. Ellerinden gelse ne kadar devlet sırrı varsa açığa çıkaracak, bir yerlere servis edecekler. Doğan Grubu'nun Paralel Örgüt'le ortaklığı artık bilinen bir gerçektir. Hemen her alanda, bu örgütle beraber çalışıyorlar, Erdoğan ve Ak Parti yönetimine karşı beraber savaşıyorlar. Bu dayanışmadan bir sonuç çıkmayacak, nereye varmak istiyorlarsa oraya varamayacaklar. Ancak çok önemli bir değişim yaşanacak. Aydın Doğan ve medyası da tıpkı Paralel Örgüt gibi yabancı bir unsur haline gelecek.

Nitekim büyük oranda o noktaya yaklaştı. Paralel yapının Türkiye düşmanlığı Doğan grubunun medyası üzerinden servis ediliyor. Enis Berberoğlu ile Ekrem Dumanlı arasındaki ortaklık, Berberoğlu ayrılsa da, aynen devam ediyor hatta daha da derinleşmiş görünüyor. Tabii “Birleşik Cephe”nin başka üyeleri de var. Belki zamanla onlar da tartışmaya açılacak.

Tekrar ediyorum, bu ortaklığın en trajik sonucu Aydın Doğan ve medya grubunun yabancılaşması, hızlı bir şekilde yabancı unsur haline gelmesidir. Bunun bir adım sonrası Türkiye düşmanlığıdır. Kendilerinden önce Erdoğan karşıtlığı ile öne çıkanların geldikleri nokta Türkiye karşıtlığıdır çünkü. Doğan grubunun algıları, refleksleri, öncelikleri de Türkiyeli olmaktan uzaklaşıp Türkiye düşmanlığı noktasına doğru savruluyor.

ERDOĞAN'I DEMİRTAŞ'LA DÖVMEK

Böyle devam ederse, Paralel Örgüt'ün “ulusal güvenlik tehdidi” olarak tanımlanması gibi, Doğan grubu da bu “tehdit” kavramı içinde anılmaya başlanır ve bu şaşırtıcı olmayacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Selahattin Demirtaş'la dövmeye çalışıyor. AK Parti hükümetini Demirtaş üzerinden yıkacağını zannediyor. Neymiş, HDP barajı aşarsa AK Parti zarar görecekmiş, Erdoğan'ın Başkanlık sistemi hedefi suya düşecekmiş. Varını yoğunu bu kumar için seferber ediyor.

Aydın Doğan için çok riskli bir operasyon ve elinde patlayabilir. Çünkü bu proje hiçbir şekilde yerli değildir. Doğan grubunun ve onunla beraber aynı ittifak içinde yer alanların Türkiye'yi küçültmeye ayarlı bazı merkezlerle yürüttüğü bir dış operasyondur. HDP ve Demirtaş'ın etnik milliyetçilikten Baasçılığa yönelişinin sebebi de bu ince ayardır.

Unutulmasın ki, bu gibi haberlerle verilen ince mesaj herkes tarafından iyi algılanmaktadır. Elbette bunun bir karşılığı olur ve 8 Haziran sabahı bu ülkenin en büyük kaybedeni Aydın Doğan olarak tarihe geçebilir.