Medya
28 Şub 2011 10:26
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:05
"İYİ Kİ BU OLAY AHMET HAKAN DOSTUMUZUN BAŞINA GELMİŞ!"
Türkiye bu çağ dışı uygulamadan vazgeçecekse gerçekten Ahmet Hakan'ın başına gelen olay iyi ki gelmiş diyebiliriz.
Adalet Bakanı, Ahmet Hakan ve tribünler
Önce Ahmet Hakan dostumuza adalet mekanizmamızdaki süreç mühendisliği eksiklikleri nedeniyle yaşadığı travmatik olay nedeniyle geçmiş olsun diyelim.
Dün Ahmet Hakan’ın yazdıklarından anladığımız kadarıyla Adalet Bakanı Sadullah Ergin aramış ve geçmiş olsun demiş. Sorunun, yukarıda tanımladığım gibi, adalet mekanizmamızda süreç yönetimi eksikliklerinden kaynaklandığını vurgulamış. Hatta söz konusu ihmalle ilgili savcılık soruşturması açılması gerektiğini söylemiş.
Bakan Ergin, "Polisin sabaha karşı otel basma uygulaması yanlış. Bu tür uygulamalar ancak terör örgütüne yönelik baskınlarda ya da güvenlik güçlerinin can güvenliğinin tehdit altında olduğu durumlarda söz konusu olabilir. Bu uygulamanın mutlaka gözden geçirilmesi gerekiyor" diye de eklemiş.
Yurtdışında imiş, dönünce hemen konuyla ilgilenecekmiş.
Okunan ve etkili bir yazarı araması Bakan’ın kişisel ve kurumsal "medya ilişkileri yönetimi" açısından önemli bir olay. Gerekeni yapmış. Burada bir sorun yok. Hatta insanların "terör suçlusu ya da seri katil" gibi saat beşte, altıda yataklarından kaldırılıp gözaltına alınmalarına son verilecekse Türkiye bu çağ dışı uygulamadan vazgeçecekse gerçekten Ahmet Hakan’ın başına gelen olay iyi ki gelmiş diyebiliriz.
Ancak söz konusu çağ dışı uygulama yeni bir şey değil ki! Adalet Bakanı’nın aklına yeni mi geldi! Ahmet Hakan’ın başına böyle bir olay gelmeden de bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi için Bakan’ın yapması gereken şeyler yok muydu? Ya da diğer sıradan insanların başına gelen hukuk dışı ya da çelişkili durumlar içinde Bakan’ın aynı duyarlılıkta davranması gerekmez mi?
Alın size bir örnek.
Daha önce yazdım. Vatan ve Habertürk gazeteleri hakkımda yalan yanlış haberler yaptı. Tekzip hakkımı kullanmak istedim mahkeme reddetti. Ancak daha sonra iki gazeteye de açtığım manevi tazminat davalarını kazandım. Bu nasıl oluyor? Adalet Bakanı merak edip de benim dava dosyalarımı da inceledi mi acaba?
Dediğim gibi tribünlere oynamakta sorun yok. Sorun tribünlere oynama fırsatı olmayan durumlarda da "adaletin" aksak yönlerine yönelik ipuçları görüldüğünde aynı duyarlılıkla davranmak...
Ali Atıf Bir / www.bugun.com.tr
Önce Ahmet Hakan dostumuza adalet mekanizmamızdaki süreç mühendisliği eksiklikleri nedeniyle yaşadığı travmatik olay nedeniyle geçmiş olsun diyelim.
Dün Ahmet Hakan’ın yazdıklarından anladığımız kadarıyla Adalet Bakanı Sadullah Ergin aramış ve geçmiş olsun demiş. Sorunun, yukarıda tanımladığım gibi, adalet mekanizmamızda süreç yönetimi eksikliklerinden kaynaklandığını vurgulamış. Hatta söz konusu ihmalle ilgili savcılık soruşturması açılması gerektiğini söylemiş.
Bakan Ergin, "Polisin sabaha karşı otel basma uygulaması yanlış. Bu tür uygulamalar ancak terör örgütüne yönelik baskınlarda ya da güvenlik güçlerinin can güvenliğinin tehdit altında olduğu durumlarda söz konusu olabilir. Bu uygulamanın mutlaka gözden geçirilmesi gerekiyor" diye de eklemiş.
Yurtdışında imiş, dönünce hemen konuyla ilgilenecekmiş.
Okunan ve etkili bir yazarı araması Bakan’ın kişisel ve kurumsal "medya ilişkileri yönetimi" açısından önemli bir olay. Gerekeni yapmış. Burada bir sorun yok. Hatta insanların "terör suçlusu ya da seri katil" gibi saat beşte, altıda yataklarından kaldırılıp gözaltına alınmalarına son verilecekse Türkiye bu çağ dışı uygulamadan vazgeçecekse gerçekten Ahmet Hakan’ın başına gelen olay iyi ki gelmiş diyebiliriz.
Ancak söz konusu çağ dışı uygulama yeni bir şey değil ki! Adalet Bakanı’nın aklına yeni mi geldi! Ahmet Hakan’ın başına böyle bir olay gelmeden de bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi için Bakan’ın yapması gereken şeyler yok muydu? Ya da diğer sıradan insanların başına gelen hukuk dışı ya da çelişkili durumlar içinde Bakan’ın aynı duyarlılıkta davranması gerekmez mi?
Alın size bir örnek.
Daha önce yazdım. Vatan ve Habertürk gazeteleri hakkımda yalan yanlış haberler yaptı. Tekzip hakkımı kullanmak istedim mahkeme reddetti. Ancak daha sonra iki gazeteye de açtığım manevi tazminat davalarını kazandım. Bu nasıl oluyor? Adalet Bakanı merak edip de benim dava dosyalarımı da inceledi mi acaba?
Dediğim gibi tribünlere oynamakta sorun yok. Sorun tribünlere oynama fırsatı olmayan durumlarda da "adaletin" aksak yönlerine yönelik ipuçları görüldüğünde aynı duyarlılıkla davranmak...
Ali Atıf Bir / www.bugun.com.tr
