Polemik & Kulis
08 Nis 2011 16:08 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:13

"HAYATIMIN HİÇBİR DÖNEMİNDE ÖYLE BİR MEKTUP YAZMADIM!" BEHİÇ KILIÇ'TAN İSHAK ALATON'A JET YANIT!

YeniÇağ gazetesi yazarı Behiç Kılıç, kendisi hakkında "Ultra ırkçı bir garip adam" diyen İshak Alaton'a yanıt verdi.

"Çok saldırıya uğradım da İshak Alaton tavan yaptı!" diyen Behiç Kılıç, şunları yazdı:

Bir okuyucumun "İzak Alaton sana "Ultra ırkçı bir garip adam" demiş, ne diyorsun beyefendi!!!" diye yarı kinayeli mesajı ile durumdan haberdar oldum!..

Memleketin süper zenginlerinden İshak Alaton, bu günlerde asli işinin önüne geçirdiği bir faaliyeti için ekranlarda boy gösteriyor.. Bu faaliyeti de dikkat çekici.. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne kefen biçme temelinde beyanatlar..Kendisine "uyum" sağlamadığı için mensubu olduğu TÜSİAD'la bile dalaşıyor..Meşrebine uygun tv programlarında da ün,versite kürsülerinde habire konuşturuluyor..

Bu durum kendisinin ve kendisinden medet umanların bileceği iş..

Bana gelince..

Bu muhterem zat..TRT ekranında yapılan söyleşisinde şu sözleri safetti..

İshak Alaton: Türkiye'de dil zenginliği diye bir konferans organize ettik ve yurtdışından birçok konferansa konuşmacı davet ettik. Bunlarında masraflarını gördük, geldiler ve konferansın yapılacağı günden 3 gün önce bir mektup aldık bir ismi lazım değil garip bir adamdan.

Programcı Rıdvan Memi: Asker miydi?

İshak Alaton: Hayır sivil.

Rıdvan Memi: Tüsiad mensubu muydu sadece o kadarını söyleyin.

İshak Alaton: Hayır değil Tüsiad mensubu falanda değildi sadece televizyonda program yapıyordu hadi ismini de söyleyeyim Behiç Kılıç. Bize bir mektup yazdı ve dedi ki siz bu lisan, dil zenginliği derken Kürt dilini mi konuşacaksınız dedi ve bütün TESEV'in yönetim kurulunun eli ayağı tutuldu, dondular ve kendi aralarında konuştular ve sonra karar verdiler ve biz o konferansı iptal etmeye mecbur olduk. Ben korkunç bir utanç duydum. Dedim ki biz bunu nasıl yaşıyoruz. Bir konferansı iptal ettirmek için bir tek mektup yetiyor. Bir ultra ırkçı bir adamın yazısı..Televizyonda program yapabilir korkusu ile biz o konferansı iptal ettik ve bu 97 yılları civarındaydı. Hiç unutmadığım bir şok. Yani biz çok utançlar yaşadık ve diyorum ki yeter utançlar"

Şimdi. Ey halkım..! Ben hiçbir zaman, hayatımın hiçbir döneminde TESEV denilen organizasyonu bir mektup falan göndermedim.. Aslaaa!..

Dahası,kafamı bozan olsa dahi dönüp mektup falan yazmam söz konusu değildir..

Dahası..İshak Alaton 1997 den bahsediyor..O dönem 28 Şubat dönemidir.. Dönemin Cumhurbaşkanı,başbakanı,medya patronları ve de dönemin generalleri Çevik Bir v.s beni paramparça ediyorlardı..Ne televizyonu ne programı..Ekmeğim elimden alınmıştı..

TESEV'e mektup yazacak halim de yoktu,TESEV ve türevlerinin ne iş peşinde koşacaklarını takiğ mecalim de..

Sonrası ve en önemlisi..

"Ben bir mektup yazmışım,TESEV darmaduman olmuş!.."

TESEV denilen organizasyonun gücü malum..Varsayalım böyle bir mektup var..!

Mektubu alan, mektubu gönderene sormaz mı "Efendi sen de kimsin!!?" diye..

Sormaması halinde, mektubun çok güçlü bir yaptırım merciinden gelmiş olması lazım değil mi?!..

Programcı soruyor,"asker mi gönderdi?.." cevap"Hayır tc programcısı gönderdi!!"

Bu açıklamayı hem bir yalanı aktarmak için (Tekrarlıyorum TESEV'e hiç mektup yazmadım) Hem de bu vesile ile İshak Alaton'un hangi akla hizmet ettiğini vurgulamak için yazıyorum.

Bu bey en son Bilgi Üniversitesi kürsüsünde şöyle konuşmuş.." ...bölge insanının Türkiye'den ayrılıp ayrılmama konusundaki tercihinin sosyal araştırmalarla tespit edilmesi gerekir..Bu konuda referandum yapılsın!! Kürtleri teskin edecekse Öcalan ev hapsi konumuna da geçirilebilir. Parlamentonun toplumu bu fikre hazırlayacak, toplumsal zemini hazırlaması gerekiyor. Bu toplumsal bir hazırlık icab ediyor"

Fikri zikri bu olan adama benim diyeceklerim bellidir de..

Bunun sözlerini yansıtan ahaliye ne kadar yalan söylendiğini arz etmek istedim..