Medya
08 Mar 2010 18:07 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:08

GAZETECİ AYŞE ARMAN'IN, DAYANILMAZ HADSİZLİĞİ!..

Taraf'ın televizyon eleştiri köşesi Telesiyej'de bugün Ayşe Arman'a yönelik olarak çok ağır bir yazı vardı. İşte o sözler:

Gazeteci Ayse Arman'ın, Dayanılmaz Hadsizliği...

Biri, bir başkası için "Yazdıkları çok güzel ama insan olarak bes para etmez" dese diğerine.

Diğeri de, "siz, insan olarak epey para edeceğinize inaniyorsunuz belki ama, yazdiklarinizin hiçbir degeri yok" dese mesela?

Siz hangisi olmak istersiniz, çok güzel yazan ama digeri tarafindan degersiz bulunan biri mi?

Yoksa yazdiklarinin hiçbir degeri olmayan ama besbelli ki kendini degerli bulan öbürünün yerinde olmak mi ilginizi çeker?

Sahsen ben, güzel yazan ve digeri tarafindan insan olarak degersiz bulunanin yerinde olmak isterim. Güzel yazanin gizli bir hazinesi vardir çünkü; her zaman, her sartta güzel yazar ve bu da onu her zaman bir kisi hariç de olsa-, herkesin nezdinde degerli kilar zaten.

Ama öbürü, kendisinin epey para edecegine inandigi düsünülen; hem digerinin güzel yazdigini kendi agziyla onaylamis olur, hem de kullandigi o pek avam ifadeyle, güzel yazanla arasinda bir kisilik meselesi oldugunu ifsa etmis olur; güzel yazanlara duydugu hinç belki iyilesir zamanla; ama her zaman tüketim degeri disinda- hiçbir degeri olmayan biri olarak hatirlanacaktir digerlerinin gözünde.

Ayrica çok güzel bir romanin okuru da, okuduguna bakar yalnizca; yazarinin, bir köse yazarinin gözünde ne kadar ettigiyle hiç mi hiç ilgilenmez.

Ama tabii köşesi olan, aklina her geleni yazabilir ve hiçbir müeyyidesi de yoktur bu topraklarda! Kösesini kisisel olarak, hemen hemen sadece özeliyle ilgili olarak kullanan bir köse yazarinin, edebiyat ehli bir yazarin kisiligine pervasizca saldirmasi olagan ve hatta eglenceli bulundugu için memnuniyetle karsilanir buralarda. Hukukun üstünlügünün olmadigi, yasalarin -öyle durumlarda- bireyi yeterince koruyamadigi ülkemizde bu bosluktan yararlanan bir köse yazari, bir romancinin kisiligine kalemiyle saldirabilir kolayca. Hop dedik diyen de olmaz!

Ayse Arman'in,Ali ile Ramazan baslikli yazisinda romanin yazari Perihan Magden için, "Çok çok güzel yazmis, gerçekten tebrik ediyorum. Ama tabii bu Perihan Magden'in insan olarak bes para etmez biri oldugu gerçegini ne yazik ki degistirmiyor," demesi tipik bir medya densizligi örnegidir. (P. Magden, köse yazarligini sürdürüyor olsa, A. Arman bu saldiriya cesaret edebilir miydi o da ayri.)

Perihan Magden, kitaplariyla ulusal ve uluslararasi itibari olan bir yazar.

Ayrica düzenin statükoculuguna, siyasi haksizliklarina, derinin suikastlarina karsi örnek bir mücadele veren (bu konularda hâlâ devam eden bir sürü davasi olan), neredeyse tek basina (yani arkasiz!) Don Kisotvari savasan, toplumuna sorumlu bir yazar.

O zaten sürekli tehdit altinda bir bakima.

Ayse Arman, bu tehdide bir de etik tehdidi ekledi simdi; Perihan Magden'in karakteri bozuk demeye getirdi!

Kara çalmanin zirvesi bu!

Bu zirve ne yazik ki medyada yükseldi.

Medya köşesi, aslinda kamu köşesidir oysa.

Köşe yazari da, aslinda kamu yazaridir.

Medyada köşesi olan er ya da dişi kisiye o köşe, kamu hizmeti için verilir. Bu yüzden de yazarin her seyden önce insana, insanliga, gerçege saygi duymasi gerekir. Yani köşe sahibinin ki aslinda o köşenin sahibi okurdur- öncelikle insanin kisilik haklarini savunmasi gerekir. Gerçegi sorusturarak, arastirarak, asla kisinin özeline, kisisel ve kamusal mahremiyetine girmeden kalem oynatmasi beklenir. Köşe yazari, dedikodu veya magazin yazari bile olsa, insanin özeliyle ilgili hiçbir seyini karakteri dahilkaralama, kendince ifsa etme, yerme, hatta ima etme hakki bile yoktur. Medyanin kurumsal kimliginde bu erdemli davranis yatar sözde.. hatta basi çeker.

Köşe yazarinin ne kendi özeli için kösesini kullanmaya, ne de baskalarinin kisiligine saldiri hakki vardir aslinda. Ama ne yazik ki gazetecilik, gazetecilikten uzaklastikça ani kurumsal kültüründen uzaklastikça-, gerçegin ve dogrunun pesinde bir haber ve yorum kaynagi olmaktan çiktikça; günü geçistirmek, sansasyonu ön plana çikarmak, köse yazarinin kendi çok özelini haber kaynagina dönüstürme kültürsüzlügü egemen oldu sonunda.

Dekadans denilen sey de budur zaten.