BU MU SENİN HABERCİLİĞİN RAMAZAN KURNAZ? SEN BÖYLE Mİ YÖNETİYORSUN AJANS HABERTÜRK'Ü?

Taha Hazar tarafından konuya ilişkin yapılan açıklama şöyle:

Bugün kendimi internet siteleri  ve gazetelerin manşetlerinde görünce “Ben neymişim be abi!..” demekten kendimi alamadım..

Sanki elli kişiyi öldürmüşüm de yüzlerce internet sitesine ve gazetelere manşet olmuşum..

Vay be olaya bak..

Sevgili Çelik ile ilgili 2008 yılında yanlış anlaşılmadan kaynaklanan bir hukukumuz oldu..

Daha yaklaşık 3 ay öncesine kadar işin bu boyutlara geldiğinden benim bile haberim yoktu..

3 ay kadar önce telefonum çaldı.. Arayan ikamet ettiğim ilçenin polis karakolundan bir memurdu.. Gayet kibar bir şekilde hakkımda bir soruşturma olduğunu ve bununla ilgili Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’na giderek ifade vermem gerektiğini söyledi..

Savcılığa gidip de soruşturma dosyasını görene kadar olayın ne olduğunu ben bile bilmiyordum..

Savcı iddianameyi okudu ve ben de savunma ifademi verdim ayrıldım..

Daha sonraki süreçte sevgili Çelik ile gerek telefon görüşmelerimizde gerekse maillerimizde, başımıza gelen bu işi rahmetli Kemal Sunal’ın “Davacı” filmine benzeterek hem gülüştük, hem de, nasıl olur da 2008 yılında söz konusu suç duyurusunda telefon numaramın belli olmasına ve halen aynı numarayı kullanıyor olmama rağmen bu soruşturma dosyasından 2010 yılında yani 2 sene sonra haberimin olmasına şaştık kaldık..

Her neyse..

Biz bu konuyu sevgili Çelik ile aramızda çözüyoruz burada dillendirmenin bir anlamı yok..

Bir şekilde yargıya intikal eden ve bugün neredeyse yüzlerce internet sitesi ve gazetelere yansıyan bu olay sonrası görüştüğüm sevgili Çelik’in de olayın buralara gelmesinden dolayı son derece üzgün olduğunu biliyorum..

Çelik bu ülkenin önemli sanatçılarından biri..

Tabiî ki attığı her adım, yaşadığı her olay haber niteliği taşımakta..

Ancak..

Kendisini haberci olarak gören, yıllarını bu işe adamış ve şuan da Türkiye’nin önemli bir haber ajansı konumundaki Ajans Habertürk’ün başında bulunan sevgili Ramazan Kurnaz’a bu haberi görüş biçimini bir haberci olarak hiç ama hiç yakıştıramadım..

Ramazan Kurnaz’ın Genel Müdürlüğünü yaptığı Ajans Habertürk haberi öyle bir vermiş ki sanki ben Çelik’i tehdit etmişim de Çelik de bu yüzden benim cezalandırılmamı istemiş ve hala istemekte..

Bakın ne yazmışım ben mesajda Çelik’e aynen aktarıyorum; “Çelik Bey, ben Taha Hazar. Genel Kurmay iletişim Dairesi ile ilgili bir konu var, müsait olduğunuzda bir görüşebilir miyiz?”

Allah aşkına bir Allahın kulu çıkıp söyleyebilir mi bana bu mesajda nasıl bir tehdit unsuru var?..

Ramazan Kurnaz’ın başında olduğu Ajans Habertük’ün servis ettiği haberin başlığına bakarmısınız; “Çelik’i tehdit eden kameramana hapis istemi”

Başlığı gören de Çelik’i ölümle filan tehdit ettiğimi sanacak..

Sevgili Ramazan Kurnaz..

Başında bulunduğun kurumun muhabirleri haberi neresiyle okuyor acaba?..

Hadi onlar görmüyor senin gözlerin neye bakıyor?..

Aynı haberi Doğan Haber Ajansı’da, Akşam gazetesi de görmüş ama nasıl görmüş bir baktın mı?.. Bakmadıysan bir bakta biraz habercilik öğren..

Bak ben sana öğreteyim sevgili Ramazan Kurnaz..

Çelik’i “tehdit eden” değil, “tehdit ettiği iddia edilen” yazacak muhabirlerin sevgili Ramazan Kurnaz..

Bunu sen öğren ki, muhabirlerine de öğret..

Haberin sonunda “Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde Sarıyer 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.” yazıyorsunuz ama attığınız manşete bak; “Çelik’i tehdit eden kameramana hapis istemi”..

Yani üstü Şişhane, aşağısı Kasımpaşa..

Daha davası başlamamış ama senin başında bulunduğun ajansın bana suçu giydirmiş bile..

Yahu sizde hiç akıl fikir yok mu?.. Bu adam Çelik’i neden tehdit eder diye hiç düşünmez misiniz?..

Benim Çelik’e gönderdiğim mesajda nasıl bir tehdit unsuru var sevgili Ramazan Kurnaz bana bunu izah edebilir misin?..

Bu mu senin haberciliğin..

Ramazan Kurnaz, beni çok iyi tanıyorsun..  Seninle bir dönem birlikte çalıştık.. Yahu bir ara sor Taha nedir bu olayın aslı diye..

Hadi bana ulaşamadın Çelik’i ara sor nedir bu olay diye..

Ondan sonra yaz başında bulunduğun Ajans Habertürk’ünde Çelik’i tehdit eden kameraman diye..

Sen böyle mi yönetiyorsun Ajans Habertürk’ü?..

Sana ağabeylerin haberciliği böyle mi öğretti Ramazan?..

Yazıklar olsun seni haberciliğine