Medya
03 Eki 2008 13:05 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:20

BEN BUGÜN ÖLSEM CENAZE TÖRENİME KİMLER GELİR?..AYKUT IŞIKLAR,KAZIM KANAT'I NEDEN KISKANDI?..

Ben bugün ölsem.Cenaze törenime kimler gelir? Böyle törenler olur mu,arkamdan kim konuşur?Bugün Gazetesi yazarı Aykut Işıklar kendi kendine sordu ve cevabını şu şekilde verdi:

Güzel arkadaşım Kazım Kanat'a veda ederken kendi cenaze törenim geldi gözümün önüne.


O spor camiasına mensup bir gazeteci ben sanatçılara. Çok farklı insanlar tabii ki. Sadakat duyguları da... Kişiler değişebilir yani detay farklı ama sonuç aynı... Eski bir gazetecinin cenaze töreni...

'Ben bugün ölsem. Cenaze törenime kimler gelir? Böyle törenler olur mu, arkamdan kim konuşur?' Ve çok dürüstçe yanıt verdim kendime...

Doğrusunu isterseniz Kazım'ı çok kıskandım. Benim cenaze törenime Kazım'ın beşte biri gelsin 'eyvallah' derim. Gazeteciler Cemiyeti önünde kim konuşabilir ki...

Önce Galatasaraylı olarak kafadan kayıp kişiyim. O camiada liseli olmayan Galatasaraylı kabul edilmiyor. O ünlü 'Galatasaray ruhu' var ya... Sadece Galatasaray Lisesi mezunları için geçerli. Nasıl bir ruh ise...

Tribündeki taraftar ile ilgisi yok. Taraftar sadece bilet alıp maça gelir, devamlı bağırır. Beni 2000 yılında Kopenhag'ta UEFA Finali'nde İngiliz holiganlar paramparça etti. Bir Galatasaraylı yönetici geçmiş olsun bile demedi. Galatasaraylı patronum hastane masraflarını kabul etmedi. Galatasaray ile Fenerbahçe aynı gün aynı saatlerde maç yapıyorsa çıkıp dolaşın. Bütün mekanlar Fenerbahçe taraftarı tarafından 15 gün önceden komple kapatılıyor.

Galatasaray maçını izleyecek kahve, bar, lokanta bulamazsınız. Dayanışma ve sevgi böyle belli olur. Bu konuyu ileride uzun uzun anlatırım. Dedim ya Galatasaraylı olduğum için cenazemde de kafadan kayıp olacağım. Haaa... Kazım Beşiktaşlı olduğu için zor günlerinde cenazesinde olduğu gibi hiç yalnız kalmadı. Yazılarında yerden yere vurduğu, arkasından atıp tutan kişiler hatta nefret edenler bile hastanede hep yanında oldu. Hele bazı Beşiktaşlılar...

Açık konuşuyorum şayet madenci Turgay Ciner Sabah ve atv'ye ortak olmasa idi, siz Kazım'ın ismini bile bilmezdiniz. Genç başkan Yıldırım Demirören'in cenazedeki töreni her şeyi anlatır. Neyse diyelim, 35-40 yıldır boğuştuğum ünlü kişiler geldi gözümün önüne. Açık yazıyorum. İster darılsınlar, ister sarılsınlar. Bakın bugün ölsem cenaze törenimde Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır, Fatma Girik, Halil Ergün gibi çok eski arkadaşlarım olur.

Hepsi de işini gücünü bırakıp, koşa koşa gelirler. Son yıllarda aramız iyi olmasa da herkesin kara gün dostu Sezen Aksu mutlaka gelir. Yine kavgalı olduğum Bülent Ersoy da... 'Az mı canımı yaktı' diye söylene söylene gelip duasını okur. Çünkü Bülent'te de kin yoktur. Muazzez Abacı, Muazzez Ersoy, Adnan Şenses, Harika Avcı, Deniz Seki, Hüsnü Şenlendirici, Hande Yener mutlaka gelip, tabutuma sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlarlar. Hatta soğuk gibi duran, duygularını hiç belli etmeyen Nilüfer de...

Dünya iyisi Zerrin Özer hele. Burhan Çanan, Nuri Sesigüzel, Hülya Süer, Bedia Akartürk, İzzet Altınmeşe, Selahattin Alpay gibi halk müziği sanatçıları, benim kadim dostlarım mutlaka gelirler. Ama 15 yaşından beri tanıdığım Nükhet Duru, hayatının en zor günlerinde yanında olduğum Emel Sayın, ilk röportajını yaptığım Tarkan gibi tipler asla gelmezler. Bir işleri çıkar mutlaka. Ajda Pekkan, Mahsun Kırmızgül, Kenan Doğulu gibi kişilikler ise...

Cenazeye medyanın ilgisine göre karar verirler. Çok kamera gelirse... Eee kamera da gelmeyeceğine göre niye gelsinler.. Genç kuşak şöhretler içinde Özgün mutlaka gelir. İkinci isim bulmakta zorlanıyorum Çünkü hepsi Burcu Güneş gibi nankör. Vefa denilen kelimeyi hiç bilmiyorlar. Özetle beş kişi olsun ama gerçek arkadaşım olsun yeter diyerek konuyu kapatıyorum.