Medya
04 Kas 2010 11:05 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:46

BAŞÖRTÜLÜ KADINLARA ''KEVAŞELER'' DİYEN YAZAR BUGÜN YAYIN YÖNETMENLİĞİ YAPIYOR!

Oktay Ekşi olayını "geceyarısı ekspresi"ne benzeten Star yazarı Elif Çakır'dan ilginç hatırlatma...

Oktay Ekşi: Geceyarısı Ekspresi

Bu yazı erkeklerin psikolojilerini anla(ya)ma(ma)ya yöneliktir.

Böyledir. Çok parantezli ve parantez içi konuşmayla da desteklenmesi gerekiyor gibidirler.

Hz. Adem ve Havva yaratılıp, cennetten de kovulup şu dünyaya gönderildiğinden bu yana, kadın-erkek ilişkileri ve erkeklerin kadınları anlayamama sorunları felsefi bir hal almıştır.

Bu belki de kıyamet kopana kadar devam edecektir.

(Ayşe Özyılmazel filan olmadan mevzudan kurtulmalıyım)...

Bir kısım koca koca adamlar “ve tanrı kadını yarattı” modunda sürekli kadınları anlamaya çalıştıysalar da “ne istediğini kendileri dahi bilmeyen kadınlar”ı malesef anlamaları ne mümkün.

Kadınları en iyi anlayan yazar ünvanına sahip erkek yazarlarımız var da (bu erkek yazar sıfatı güzelmiş) misal “erkekleri en iyi anlayan” yazar kadınlarımız var mıdır bilmiyorum. Iskalamış olabilirim.

Sözü nereye getireceğimi merak ediyorsanız söyleyeyim.

Evet en iyi şiirleri, romanları hep erkek yazarlar üretirler.

Kadınlar da bu tür romantizmleri erkeklerin dilinden duymaya bayılırlar.

Fakaat...

Bu tür incelikleri bilen adamlardan başkaları değildir aynı derecede hoyrat olanlar.

Küfredenler.

Savaşanlar.

Şiddet kullananlar.

Kendini ifadede zorlandığında zorbalığa başvuranlar...

Trafikte hiç tanımadığı adama şiddet kullanan da, birlikte bir ömrü paylaştığı kadına şiddet kullanan da aynı erkekler.

İşin tuhafı, bu erkekler bidon kafalı, göbeğini kaşıyan cinsinden olsalar da, plazalarda, lüks mekanlarda yaşayan kravatlı-papyonlu cinsinden olsalar da, küfretmeye geldi mi, ilk önce “ana-avrat”tan başlarlar.

Papyon takmakla, cübbe giymekle, smokin giymekle huy değişmediği gibi kılık kıyafete göre medeni ya da gerici de olunmuyormuş.

Ama gel de bu şekilcilik üzerinden modern olduklarını sananlara laf anlat.

Öyle olsaydı, çelebi bir adam görüntüsüne sahip Oktay Ekşi’nin de, “ana”lara küfreden kahvehanedeki adamla aynı ilkel belaltı zekasına sahip olduğunun izahını nasıl yapabilirsiniz ki?

Kahve kavgalarında duymaya utandığımız küfürlü (hem de analara yönelik) sözleri bir aydın/entelektüel kisve altında ve kitlesel bir gazetenin başyazarı olarak destursuz yazmasını da..

Bütün bunların izahı malesef ki yok...

İyi giyimli, yüksek standartlarda yaşamaya alışmış, içinde yaşadığı toplumu küçümseyen bu insanların da, görüntüde modern oldukları ancak zihinsel olarak hiçbir şekilde gelişmedikleri gün gibi ortadaydı da çıplak olduklarının farkında değillerdi...

Bu bir şuursuzluk mu? Cevap vermeye lüzum dahi yok..

Yoksa kalkıp da bu ülkenin başbakanına, bakanlarına -fikirleri, düşünceleri ne olursa olsun- belaltı küfürlü konuşmak olsa olsa şuursuzluk olabilir.

Asil bir insan, aydın olan bir insan her şeyden önce kendine yakıştıramazdı böylesi bir hitabı. Karşısındakine ayıp etmekten ziyade kendisine neyin yakışıp yakışmayacağını bilmektir erdem sahibi olmak, aydın olmak.

Ve herşeyden önce insan olmak.

Ama sapla samanın karıştığı bir ülkede yaşıyoruz...

Bir dönem başörtülü kadınlarına “kevaşeler” demiş bir yazar, bugün yine binlerce insana hitap eden bir gazetenin yayın yönetmenliğini yapıyor.

Çıkıp da “bir cahillik ettim” diyerek özür diledi mi? Ben şahsen hatırlamıyorum.

Bu ülke erkeklerinin -en cahilinden en entelektüeline kadar- en belirgin ortak özellikleri “ana-avrat” küfürleridir.

Kadınlara övgüler düzen, kurlar yapan, yeri geldiğinde en güzel sözleri sarfedenlerin, “ana-avrat” küfürlerinde bir adım ilerde olmamaları çok üzücüdür.

Oktay Ekşi’ye gösterilen tepkiyi sonuna kadar savunuyorum.

Onunkisi tam bir “geceyarısı ekspresi” faciasıdır.

Elif Çakır/Star

MEDYARADAR NOTU: Elif Çakır’ın yazısında bahsettiği yazar Fatih Altaylı...Altaylı’nın bir radyo programında başörtülüler için "kevaşeler...sizi gidi fahişeler sizi..." dediği ve kendisinin de bundan dolayı küfür ettiğini söyleyen Yeni Akit yazarı Hasan Karakaya tarafından "Küfür ediyorsam sebebi var" başlıklı köşe yazısında dile getirilmişti.