Polemik & Kulis
13 Ağu 2011 15:21 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:40

ASRIMIZIN DECCALLERİNİ EKRANLARA SOKMAYIN! CÜBBELİ AHMET HOCA TV KANALI SAHİPLERİNİ UYARDI!(MEDYARADAR/ÖZEL)

'Teravih namazı yoktur' diyerek tartışmalara neden olan ilahiyatçılara ayet ve hadislerle yanıt veren Cübbeli Ahmet Hoca, tv kanalı sahiplerini de uyardı.

Mübarek Ramazan-ı Şerif ayının girmesiyle birlikte, televizyon kanallarında yapılan sahur ve iftar programlarına katılan bazı ilahiyatçıların, yeni söylemleri Müslümanların kafalarını karıştırmaya başladı. Özellikle ‘Teravih Namazı’ yoktur diyerek, büyük tartışmalara neden olan ilahiyatçılara Cübbeli Ahmet Hoca, ayet ve hadislerle yanıt verdi.

Bu tarz söylemlerde bulunan kişilere karşı Ehl-i Sünnet itikadına göre reddiyeler yapan Cübbeli Ahmet Hoca, geçtiğimiz akşam Ahmet Yesevi Derneği’nde yaptığı sohbetinde televizyon kanallarının sahiplerini uyarmayı ihmal etmedi.

Her hafta Perşembe akşamları Ahmet Yesevi Derneği’nde İslam dini ve Ehl-i Sünnet itikadı ile ilgili sohbetler yapan Cübbeli Ahmet Hoca, son günlerde bazı ilahiyatçıların ortaya attığı Ramazan ayında kılınan ‘Teravih Namazı’ yoktur gibi açıklamalara bu hafta geniş yer ayırdı. Ayet ve hadislerle reddiyeler yapan Ahmet Mahmut Ünlü, yanlış açıklamalarda bulunan ilahiyatçıların televizyon kanallarına çıkartılmaması gerektiğini savunarak kanal sahiplerine de uyarılarda bulunarak şunları dile getirdi:
“Yine ortalığı karıştırdılar. Efendim, teravih namazı diye bir şey yok, teravih namazı 8 rekat olur, kılmasan da olur, peygamber kılmamış, sahabe kılmamış, işte Hazreti Ömer yatan kılandan iyidir demiş. Şimdi televizyonlarda ilahiyatçılar bu gibi söylemlerle zırvalamaya başladılar. Tabi bunlar bir iki senedir duruyorlardı bu sene yine kudurdular. Nerden çıktılar ben anlamadım. Öyle kanallarda çıkıyorlar ki, bazılarının sahipleri de Müslüman cemaatlerin adamları. Fakat nerde yanlış fikirli adam varsa çıkartıyorlar. Milleti namazdan uzaklaştırmak, dinden imandan çıkartmak için onları böyle konuşturuyorlar. Bu televizyonların sahiplerine ve yöneticilerine Allah rızası için buradan sesleniyorum. Birileri bunların kulağına duyursun. Allah bize şahit olsun ve sorgu sual yapmasın. Biz vazifemizi yapalım. Bunlar, şu Ramazan-ı Şerif gününde bu ilahiyatçıları çıkartıp; imsağın saatiyle, iftarın saatiyle, teravihin rekatıyla, 5 vakit farz namazın sayısıyla, bu milletin diniyle, imanıyla, namazıyla, abdestiyle oynayan, alay eden, dalga geçen asrımızın deccallerini şeytan bile zincirle bağlanmış iken salıverilmiş insan şeytanlarını, cin şeytanlarına ağır basan bu adamları kendi kanallarında konuşturmasınlar.
Yok benden habersiz müdür çıkartmış, bilmem kim çıkartmış ben anlamam. Sahipleri de aynı günahtan sorumludur, yöneticileri de aynı günahkardır, bu işe katkısı olan herkes yarın Ahiret’te Havz-ı Kevser’den kovulacaktır. Rasülullah’ın Havz-ı’ndan kovulacaklardır. Çünkü, sünneti bozdular, yolu bozdular, Rasülullah’ın yolunu bozuyorlar, bozduruyorlar. Trilyonlarca masraf etmişsin kanal kuruyorsun, çıkartıp da böyle insanları milleti namazdan soğutmaya niye koşturuyorsun? Yazıktır ya”
Teravih yok diyenlere cevaplar
Efendim ‘Rasülullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem teravih kılmamış’ diyorlar. Kim dedi kılmamış? Hadis-i Şerif’te diyor ki; ‘kim Ramazan’da kıyam yaparsa’ kıyam ne o zaman?  Yatsı namazı dersen bu namaz her zaman var. Demek ki Ramazan’da yatsıdan başka bir vazife var. Teheccüd olmaz. Çünkü Teheccüd olsa ismi var; gece namazı.  Hadiste diyor ki; ‘Farz namazlardan sonra en kıymetli namaz gece namazıdır.’ Bu gece namazı demek uyuyup uyandıktan sonraki namazdır. Teheccüd bu. Şimdi; ‘Ramazan’da kim kıyam yaparsa’ hadisinin kaynağı ne? Buharî’dedir. Daha nerde olacak? İşine gelmeyince Buhari’yi de tanımaz, işine gelince Buhari’de de var diyor. Neymiş efendim Aişe annemiz, demiş ki Rasülullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem Ramazan’da da Ramazan’ın dışında da 8 rekattan fazla kılmadı. 3 rekat da vitir 11 eder. 11 rekattan fazla kılmadı demiş. Doğru. Nerde demiş bunu? Buhari’de var. Öte taraftan Buhari’de ne var? ‘Kim Ramazan’da teravih kılarsa’ diyor. Bu da Hadis-i Şeriftir. Hem bu Rasülullah’ın sözüdür. Öbürü Aişe annemizin sözüdür. Aişe annemizin maksadı nedir? O, Teheccüd Namazı ile alakalı söylüyor. Çünkü, Aişe annemiz peygamberimizin gece evde ibadetini görüyordu. Yani teheccüdü en fazla ne kadar kılmış? 11 rekat. 8 rekat Teheccüd, 3 rekat da Vitir Namazı. Ama biz şimdi uyanamayız kaçırırız diye Vitr’i yatmadan kılıyoruz. Onun için Teheccüd’ü 12 rekata kadar kılabiliriz. 20 de kılsan olur. Ama efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem’in kıldığı 8 rekat kaç dakika? 2-3 saat sürüyor, bizim gibi değil. Aişe annemiz bunu anlatıyor. Ayrıca sahih rivayetlerde ramazanda sabaha kadar nafile kıldığı zikrediliyor. Buna ne diyeceksiniz?!
Teravih yok diye nereden çıkarıyorsunuz? Aişe (Radıyallahü anha)nın bir rivayetini daha okuyalım. Bu da Buhari’de: ‘Rasülullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem bir gece çıktı, mescide gitti, namaz kıldı. Ramazan ayında camide. Camide bazıları vardı. Rastgele girdi camiye. Yani yatsı kılınmış dağılmış herkes. O vakte kadar teravih namazı hiç yok, ilk o gece geldi mescide namaz kılıyor. Bazı sahabe rast geldiler, peşinde Onunla birlikte namaz kıldılar.’ Şimdi Onunla birlikte namaz kıldılar deyince, Süleyman Ateş de bunu şöyle anlıyor; ‘Peygamber cemaatle birlikte namaz kıldırmadı. O teravihi kendi kıldı. Onlar da tek tek ayrı kıldılar’ diyor. Halbuki efendimiz namaz kıldı, bir takım adamlar da O’nun namazıyla namaz kıldılar. Yani O’na uydular demektir. Diğer rivayetlerde “Onunla birlikte” ve “Onun ardında” buyrulmasından da bu anlaşılıyor. Yok eğer kendi kılacak olsa millet niye toplansın?!
Sabah insanlar dediler ki; ‘Dün gece Rasülullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem camiye çıktı. Biz de camide rastladık, Onunla kıldık. O zaman bu gecede çıkar.’ Daha fazla kalabalık toplandılar. Rasülullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem, gece yine yatsıdan biraz vakit geçtikten sonra çıktı. Gene Rasülullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem ile birlikte kıldılar. Sabah oldu insanlar tekrar Rasülullah böyle yaptı diye konuştular. 3’üncü gece tekrar camiye geldi. Daha fazla kalabalık oldu. Cami almadı taştı. Ve teravih namazını yine kıldılar. 4’üncü gece olunca cami tıka basa dolu. Yatsıdan sonra kimse camiyi terketmedi, oturup beklerken Efendimiz çıkmadı. Sabah namazına çıktı. İnsanlar haber bekliyorlar. O zaman ne buyurdu: ‘Sizin camide durduğunuz beni beklediğiniz bana gizli değil, haberim var. Ben korkarım ki, bunu Allah farz kılar size, kılamazsınız. (20 rekat olduğu için) aciz kalabilirsiniz. Günah işlersiniz, Cehennem’e girersiniz. Bu nedenle farz olmasın, sünnet olarak kalmasını istedim diye ben daha çıkmıyorum.’ Demek teravih 8 rekat gibi az bir namaz değil, öyle olsaydı “Korkarım aciz kalırsınız” buyurmazdı.
Rasülullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem ondan sonra evinde her gece kıldı. Sahabede evlerinde kıldılar. Rasülullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem bu şekilde vefat etti.”
İlahiyatçılara reddiyeler
 Peygamber efendimizden sonra halife olarak Hazreti Sıddık (Radıyallahü anh) geldi. O da peygamberimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem’den sonra 2 sene kadar daha yaşadı. Bu zaman zarfında Arap kabileleri; ‘Zekat vermeyiz’ diyerek dinden çıktı. Mürtedler oldu. Onlarla savaştı. İslamiyet’i yeniden rayına oturtmak için bu kabilelerle savaşmaktan böyle şeylere vakit bulamadı. Ve böyle vefat etti. Muhammet Nurdoğan diye biri çıkmış şimdi, Ebu Bekir kılmadı, Ömer kılmadı, peygamber kılmadı, dine zam yapmayın diyor. Yahu Süleyman Ateş’i sakat biliriz. Bu Süleyman Ateş’e de rahmet okuttu. Ateş var diyor, bu yok diyor. Zayıf da olsa bir hadis var diyor Süleyman Ateş. ‘Benim sünnetime sarılın, hulefa-i râşidinin (dört halifenin) sünnetine de sarılın’ hadisini okudu. ‘Böyle bir hadis var zayıf da olsa’ dedi. Ne zayıfı, bu hadis Tirmizi’de de var, Ebû Dâvud’ta da var. Süleyman Ateş; ‘O’nun için Hazreti Ömer’in sünnetine de uyulur’ diyerek insaf etti biraz. Bu Nurdoğan Sünen’de geçen hadise yorum yapıyor ve; ‘Bir defa peygamber gaybı bilmez ki, halifelerin olacağını ne bilsin? Gaybı bilmeyen peygamber nasıl önceden bunu bilir?’ diyor. Kim dedi sana peygamber gaybı bilmez? Cin Suresi’nin ayeti; ‘Allah gaybına kimseyi vakıf kılmaz. Seçtiği, sevdiği, razı olduğu Rasül’ü müstesna.’ (Cin Sûresi:26-27)
 Allah, peygamberine gaybı bildiriyor. Adam; ‘Yok bildirmiyorsun, bildiremezsin’ diyerek Allah’a da karşı çıkıyor. Halbuki Hadis-i Şerif ne diyor: ‘Benim sünnetim neyse, 4 halifenin sünneti aynıdır.’ Ondan sonra Hazreti Ömer başlatmadı ki bunu. Rasülullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem başlattı. Ama Hazreti Ömer baktı ki; farz olma tehlikesi kalktı, vahiy de kesilince, Rasülullah hayattayken 3 defa da mescitte kılınca sünneti devam ettirdi. Hazreti Ömer baktı ki, camide Ramazan gecesinde cemaatle bölük bölük kılıyorlar. Herkes başka namaz kılıyor nafile, çok da cemaat olmuş. Kıraat’ta en ileri olaan Übey ibni Ka‛b Hazretlerini imam tayin etti ve;  ‘O’nun arkasında herkes bir cemaat olsun. Bir imama uysun herkes. Ayrı ayrı cemaat yapmayın’ dedi.  Şimdi adam diyor ki, ‘Ramazan’da Ömer teravih kılmadı.’ Yâhu Übey ibni Ka‛b’ı imam yapmış, millete kılın diyor, kendi kılmayacak. Bir de şunu ekliyor; ‘Millet kılıyor ama yatanlar bunlardan iyidir’ demiş. Yahu bir şey uyduruyorsunuz, biraz da sığsın bir tarafa. Ne palavracı bunlar ya. O Aziz Bayındır çıkmış: ‘Sabah, güneşe 40 dakika kalana kadar yiyin’ diyor, bütün milletin orucunu yediriyor. Hiçbir kitapta olmayan açıklamalar. Dayanılacak işler değil. Yaşar Nuri çıkmış O’nun yanında. Ayrancının şahidi şıracı. O, O’na atıyor lafı, bu, buna atıyor lafı. Yok namaz 3 vakit, peygamber 3 vakit kılmış, 5 vakit kılmamış. Yani hakikaten bunları gördüğümüz zaman, Allah’ın bizi affedeceğine daha çok inanıyorum. Allah bizi affeder. Biz ne peygamberin sünnetini bozduk, ne dini bozduk, ne kitabı bozduk, ne ayeti değiştirdik, ne hadisi değiştirdik, ne Hazreti Ömer’e hakaret ettik, ne de peygambere hakaret ettik. Bu adamlar fıkıh kitaplarını reddediyorlar, fıkıhçıları inkar ediyorlar, mücdehitlere itiraz ediyorlar. ‘Ben kendi kafama göre böyle anlıyorum’ deyip işine geldi mi de Buharî’yi kaynak gösteriyor, öte taraftan teravihin Buharî’de yerini göstersen peygamberden 250 sene sonra yazılmış kitap diyor. Ne 250 sene sonra yazılmış? O zamana kadar ezberlerden gelmiş. Ondan evvel de kitaplar yazılmış. Buharî’nin şeyhlerinin de kitapları var.
Şerlerinden muhafaza eyle Ya Rabbi. Ümmeti şerlerinden muhafaza eyle, kalplerimizi kaydırma Ya Rabbi. Hidayete erdirdikten sonra şaşırtma Ya Rabbi. Bu milletin dinini, imanını, Ehl-i Sünnet itikadını, Osmanlı ecdadımızın sistemlediği, tanzim ettiği şu düzeni bozmak ve bozdurmak için uğraşanlara fırsat verme Ya Rabbi. Sözlerini tesirli kılma Ya Rabbi.  Amin! 

MEDYARADAR/ÖZEL