Kanal D’de ölü doğmuş bir dizi daha: İkizler Memo-Can

Sinema-TV eleştirmenimiz Murat Tolga Şen, Yeşilçam çocuk filmleri duygusallığındaki İkizler Memo-Can’ın ilk bölümünü izleyip yorumluyor ve Cumartesi gecesinde tutunma ihtimali nedir, dürüst bir eleştiriyle yazıyor.

MURAT TOLGA ŞEN murattolga@gmail.com

Eleştirmenler olarak yeni işleri özellikle de komedi filmlerini/dizilerini izlediğimiz de bizim de ilk kurduğumuz cümledir; ¨seyirci bunları istemiyor, nerede kaldı o Yeşilçam zamanlarındaki naif duygu, samimiyet¨...
 
Yeşilçam zamanlarından gelen ve halen aktif bir sinema/TV yapımcısı olan Türker İnanoğlu bunu en iyi bilenlerden. Uyguladığı ucuz ama basit yöntemler ve Yeşilçam bilgeliğiyle her seferinde turnayı gözünden vurmayı başarıyor. Arka Sokaklar buna en basit örnek, güzel bir formül tutturdu ve cast sürekli değişiyorken bile bozmadan devam ediyor. ortalık aşk üçgenlerinden, entrikadan, zengin eş bularak sınıf atlama çabalarından geçilmiyorken seyirci farklı bir şeyler de izlemek istiyor. Arka Sokaklar, imkânsız aşklardan kaçan izleyici için adeta bir sığınak...
 
Övgü buraya kadar! Yani Türker İnanoğlu’nun saygıdeğer yapımcılığından ve Arka Sokaklar’dan ibaret. Aynı şeyleri açıkça bir Sezercik hikayesi olarak tasarlanan İkizler Memo-Can için sarfedecek durumda değilim. Artık kimsenin inanmayacağı, Yeşilçam klişelerinin ardı ardına dizildiği basit bir öyküleme, kötü oyunculuklar, abartılı ses kuşağı, başka bir sürü olmamışlık ve en önemlisi; yanlış kanal!
 
Daha reyting sonuçları gelmeden yazıyorum, İkizler TV’de gösterilen diğer dizilerden daha farklı bir iş, Arka Sokaklar’la kesişen durumlar da hoşluk yaratıyor ancak seyirciyi bağlayıp kendinde tutacak bir dizi değil. Kanal D’nin bu sezon tutmayan diziyi acımadan kaldırdığını da düşünürsek, 3-5 bölüm sonra anılarda yer edeceğini anlamak zor değil. Kanal D bu yıl neredeyse hiçbir yeni diziyi tutturamadı. Seyircinin karşısına sürekli yanlış projeler sürüyorlar. Sanıyorlar ki insanlar 3 saat boyunca ciyak ciyak işler izlemek istiyor. Komediden anladıkları da bu olunca...
 
Şevkat Yerimdar karakteriyle tanıyıp sevdiğimiz Özgürcan Çevik dizinin en iyi hatta tek iyi oyuncusu... Nehir Erdoğan yanlış proje ile ekranlara dönüş yapıyor ve oyunculuğu Burak Hakkı’nın teatral abartısıyla yarışacak kadar kötü. Emir Berke Zincidi’nin yine bir İnanoğlu yapımı olan Küçük Ağa zamanlarındaki popülaritesinden çok uzak olduğunu da düşünüyorum. Tıpkı türkücü Küçük İbo gibi pek de sevimli büyümemiş. Çocuk oyuncuların kaderi bu olsa gerek!
 
Üstüne düşülüp sayfalarca kritik yazılacak bir iş değil İkizler Memo-Can, ilk bölüm sebebiyle yazdığım bu satırlardan utanır mıyım? Sanmıyorum. Türker İnanoğlu, İkinci Bahar, Yabancı Damat gibi pek çok TV efsanesine imza atmış usta bir yapımcı ama İkizler’in aşırı formülize hali onu ulaşmak istediği Yeşilçam duygusallığından uzağa fırlatıyor ve bir Sezercik parodisine çeviriyor. Arka Sokaklar’daki kötü oyunculukları öndeki ekibin hatırına kabulleniyoruz ama bir dizide herkes kötü oynuyorsa orada sorun var demektir. Gerçek Kesit oyunculuğuyla kurgulanmış bir işin ulusal kanalda tutunma ihtimali çok düşük!
 
Türk dizilerinin en kötü sezonunda karşımıza çıkan yeni işlere göz atmaya yani izleyecek bir şeyler bulana kadar aynı ekrana birlikte bakmaya devam edeceğiz. İyi hafta sonları dilerim.
 

 

Tüm yazılarını göster