Hurafeciler sosyal medyayı ele geçirdi... Bilgi çağında hurafe toplumuna dönüşmek!

Allah demekten vazgeçmeyelim ama Allah insana akıl vermiş, o aklı kullanıp hurafelerden kurtulmalı, hurafecileri kovmalı ve bir bilim toplumuna dönüşmeliyiz. Başka türlüsü hep felaket!

MURAT TOLGA ŞEN murattolga@gmail.com

Troller sadece internette mi var sanıyorsunuz? Onlar aslında her yerde, depremde yaşanan kıyımın sorumlularını affettirmek ya da unutturmak için hurafe üretiyorlar.

99 Gölcük depreminde bunları yaşadım. Küçücük bir şehirde yaşıyordum, herkes birbirini tanır-bilirdi ama daha önce gördüğümü hatırlayamadığım birileri depremin sebebini günahkarlığımıza bağlayan hikayeler anlatıyordu. En meşhuru; Allah’ın, Gölcük garnizonunda ülkeyi bölme planları yapılan bir toplantıya engel olmak için deprem gönderdiğiyle ilgili anlatılandı. İnanan çok oldu. Hele bir pankart vardı; üstünde “7.4 yetmedi mi” yazan, o pankarta olan öfkem hala geçmiş değil.

Seç beğen al, hepsi akıl dışı, hepsi gerçek sebepleri ve sorumluları unutturmak için!

Samanyolu TV’den Netflix’e: Hurafe Üretim Merkezleri

Peki, bir toplum hurafeye nasıl bu kadar kolay inanır hale gelir, getirilir? Tabi ki masal medyasının elinden çıkan dizilerle… Dünkü yazımda dizilerle uyuşturuluyoruz demiştim işte o uyuşmanın sonuçları bunlar. Samanyolu TV ve Sırlar Dünyası, Kalp Gözü, 5. Boyut gibi saçma işlerine kadar gider bu işin ucu.

Öyle bu işin başına gitmeye falan da gerek yok aslında. Size yenilerden örnek vereyim; Netflix’te yayınlanan Rise of Empires: Ottoman dizisinde Osmanlı’nın Bizans’ı yenmesine sebep olarak gösterilen şey gökyüzünde görünen Kanlı Ay! Güya bu kanlı ay Bizans’ın yıkılacağının habercisiymiş bla bla.

Bakın bu diziyi belgesel diye izlettiler bize, bir sürü bilim insanı da bu projeye destek verdi. Bizans’ın düşmesinin sebebi, Kanlı Ay falan değil Osmanlı’nın yüksek savaş teknolojisiydi. Bu kadar basit ve net. Netflix beyaz yakalılar için modern hurafeler üretme işinde çok başarılı. Neydi o Zeytin Ağacı dizisi ve Aile Dizimi muhabbeti. Buna kapılıp giden, parasını hiç eden çok arkadaşım oldu. Hepsi akıllandı ama işte…

Felaketlerde insanın sorumluluğunu alıp tanrıya yüklemek

Üzüldüğüm bir diğer şey; depremde yardıma giden de depremzede de her sorumluluğu Allah’a yıkıyor. Tam da bu felaketten dolayı hesap vermesi gerekenlerin işine gelen şey. Bir depremzede diyor ki; “Allah kimseye böyle bir şey göstermesin. Allah’tan gelen bir şey. Veren de Allah, alan da Allah. Garibanlıktan çıktık, Cenab-ı Allah verdi, 7 tane daire verdi, hepsi gitti. Kardeşlerim vardı, ellerinde ne varsa gitti. Bir çivisi bile yok adamın. Allah devletimize sağlık versin”

Haber7 sitesi bu tarz haberleri neredeyse her gün üretiyor. Allah bir sürü daire veriyor ve depremle alıyor. Dairelerin hepsi yıkılıyor ama yapan müteahhittin, onaylayan yapı denetimcinin hiç suçu yok. Binlerce yıl önce Anadolu’da olan depremlerde de sorumluluğu Olimpos tanrılarına atıp kaçıyordu insanoğlu. Böylesi daha kolay, daha rahatlatıcı sanırım.

Eskiden her doğal afetin sorumlusu tanrılardı. Depremin sorumlusu da Tanrı Poseidon. Poseidon, yeryüzünü sarsan ve sonra da dengeleyen bir tanrıydı. İnsanlar depremlerde Poseidon'a sığınıyor, adaklar kesiyordu. O yeri sarstığı zaman iyileri koruyor ama kötü, günahkar olanlar cezalandırılıyordu! Depremlerde ölenler, Tanrı Poseidon'un cezalandırdığı kişilerdi. M.Ö. 5'nci yüzyılda yaşayan bir bilim insanı olan Anaksagoras, "Depremleri Poseidon yapmıyor, depremler bir doğa olayı, toprağa karışan su ve havanın sıkışma sonucu patlamasıyla gerçekleşiyor" dedi ve başına gelmeyen kalmadı. Tutuklandı, işkence gördü, yargılandı. Son anda asılmaktan kurtulup, Lapseki’ye sürgün edildi ve orada öldü. Şimdi de bazıları imkân bulsalar benzerini yaparlar.

Her depremdeki olağan şüpheli: ABD

Son paragraf; Depremi ABD yapmadı, istese de yapamaz, yok öyle bir şey! Deprem oldu çünkü deprem coğrafyasında yaşıyoruz. Uzaydan demir çubuk falan atmadılar, uzaya çıkalı 50 sene anca oldu ama bu topraklarda bin yıllardır deprem oluyor. Bir de her depremde ısıtıp yeniden öne sürdükleri bir komplo teorisi var, adı HAARP. ABD uzaydan demir çubuk yapmasa ya da HAARP’ı çalıştırmasa ülkemizde deprem falan olmayacak. Müteahhitlerimiz istediği kadar çürük bina yapıp milyonlarca liraya satabilecekler. Aşkolsun ABD!

Bilim insanları yıllardır o bölgede büyük depremlerin olacağını, kentsel dönüşüme gidilmesi gerektiğini söylüyorlar ama yok demir çubuk yok Haarp yok Manisa’dan dönen deprem! Saçmalıklar bitmiyor.

Depremde bu kadar çok insan kaybettik çünkü yıkılan binaların demirinden, çimentosundan çaldılar, fayın üstüne bina inşa ettiler. Hesabını sormaz, “her şey Allah’tan” der geçersek başımıza yıkılan daha çok ev olur. Astrolog depremi günü ve şiddetiyle söylemiş de kimse dinlememiş. Bilim insanları yıllardır feryat figan, duyan var mı?

Allah demekten vazgeçmeyelim ama Allah insana akıl vermiş, o aklı kullanıp hurafelerden kurtulmalı, hurafecileri kovmalı ve bir bilim toplumuna dönüşmeliyiz. Başka türlüsü hep felaket!

MURAT TOLGA ŞEN

murattolga@gmail.com

Tüm yazılarını göster