Medya
03 Ara 2010 09:21 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:50

AMERİKA'DAN PARA ALAN GAZETECİLER KİM? EMİN ÇÖLAŞAN, ABD'NİN MİNİK KUŞLARINI YAZDI!

Sözcü gazetesinin sürmanşetinde bugün Emin Çölaşan'ın yazısı vardı. ABD'den para aldığı ileri sürülen gazetecilerle ilgili Çölaşan neler dedi?

MİNİK KUŞ AYARLAMA YÖNTEMLERİ


TURKIYE’de ve her ülkede görev yapan diplomatlann en önemli işlerinden biri, o ülkedeki insanlann ne düşündüğünü öğrenip kendi ülkelerine rapor etmektir. Türkiye’de bu görevi yerine getiren yüzlerce diplomat vardır. Özellikle Batı ülkelerinin diplomatlan bu işi açıktan yaparlar.
Bunun için kendilerine ötecek, bildiklerini ve tahminlerini onlara açıklayacak Minik Kuşlar bulmak gerekir. Ancak Minik Kuş bulmak öyle kolay değildir. Onları ayarlama, kafakola alma yöntemleri vardır.
Batı ülkeleri bu işi çok iyi bilir... Çünkü bu gibi işler için harcayacak paraları vardır. Örneğin Ankara’daki Pakistan, Bangladeş, Nijerya büyükelçilikleri bu işlere fazla girişmezler çünkü Minik Kuş ayarlayacak paraları ve olanakları yoktur!
Bu olayda başı ABD çeker. Onu ingiltere ve Almanya izler. Hızla istihbarat toplayıp ülkelerine bildirirler.
Peki ama Minik Kuş ayarlamanın yöntemleri nedir?
1- Seçilen kişinin ayağına gidilip sohbet edilmesi. Bu, en ucuz yoldur. Seçilen kişi iktidara yakın veya karşı olabilir.
2- Seçilen kişi veya kişileri, diplomatlar aracılığı ile lüks restoranlara davet edip karınlarını doyurmak. Orada birkaç kadeh içki eşliğinde ağızlarından laf almak.
3- Seçilen kişileri Büyükelçilik veya Büyükelçilik konutunda ağırlayıp yemek yedirmek, o ortamda samimi (!) sohbetler oluşturmak.
4- O kişileri avantalı ve beleş, uzun veya kısa süreli yurtdışı gezilere davet edip, ekmek elden su gölden ağırlamak. En lüks otellerde yatırmak, en güzel yerlere götürmek, değerli armağanlar verip kafakola almak.
5- İçlerinde satılık olanlara, kişisel ya da kurumsal hesaplarına "Burs, yardım" vesaire gibi isimler altında açıktan veya gizli para yatırmak... Ya da paraları elden vermek.
• • *
Minik Kuş olma becerisine herkes sahip değildir.
nkara’daki Batı ülkelerinin diplomatları da bu gerçeği çok iyi bilirler. O nedenle, çabalan belli mesleklerden seçtikleri isimler üzerinde yoğunlaşır.
Birinci sırada gazeteciler gelir. Gazeteciyi öttürmek iyidir çünkü o pek çok şeyi bilir! Hele ruhunda satılık yazıyorsa, bülbül gibi öter!
Sonra siyasetçiler, milletvekilleri, bürokratlar, işadamları ve özellikle liboş tayfasından oluşan üniversite hocaları gelir.
Sevgili okuyuculanm, sizler bu yazdıklanmı haklı olarak bilemezsiniz. Biz gazeteciler bu gibi işlerin tam göbeğinde yaşadığımız için, sizi biraz olsun aydınlatmak ve bilgi sahibi kılmak için yazıyorum bunlan.
Ankara’dan, ABD Büyükelçiliği’nden VVashington’a gönderilen yazıların bir bölümü açığa açıktı...
Ve onlarla birlikte nice ibret belgelerini öğrenmiş olduk.
Doğrudur veya yanlıştır bilemeyiz... Yabancı ülkelerde banka hesapları, yolsuzluk, vurgun, ihbar, birbirlerini kötüleme, ne ararsanız var.
İşin garibi, ABD Büyükelçiliği’ne konuşanlar arasında AKP iktidarının bazı bakanları var! İfşaatta bulunuyorlar, birbirlerini suçluyorlar.
• • •
Ben en çok neyi yadırgıyorum biliyor musunuz! Bazı gazetecilerin ve üniversite hocalannın bunlara ötmesini!
Yeniçağ gazetesi dün, geçmişte bu konuda patlattığı bazı manşetleri yeniden gündeme getirdi. 26 Ocak 2006 günkü manşeti şöyleydi: "400 milyon nasıl paylaşıldı."
Evet, Türkiye’deki bazı gazetecilere ABD tarafından büyük paralar verilmişti ve halen de veriliyor. Peki bu furyada paraları kimler götürdü? ABD Büyükelçisi ile İstanbul’un en lüks restoranlannda yemek yiyen gazeteciler kimlerdi? ABD’ye kimler ötüyordu?
Dahası var! Hangi gazeteciler, siyasetçiler ve üniversite hocaları, özellikle son on yıl içerisinde ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkelere avanta-beleş gezilere götürüldü? Oralarda kendilerine hangi vaatlerde bulunuldu, bunlar nasıl tavlandı? Kendilerine ne kadar para ödendi?
Çoğunu biliyoruz da, kanıtlamak mümkün olmadığı için isimlerini yazmıyorum.
Şu anda hepsi AKP destekçisi liboş takımındandır. Pek çoğu geçmişin hızlı solcu-Marksist-Leninist-Maocu-devrimci takımından idi.
Sonra bunları parayla, avantalarla, dış gezilerle devşirdiler. Yedirip içirdiler, güzel gezilere götürdüler ve bu yolla satın aldılar.
WikiLeaks belgelerinin tamamı bir açığa çıksa, o isimleri mutlaka karşımızda bulacağız. Ankara’daki ABD Büyükelçiliği, kendilerine öten hükümet üyelerinden bazılarının isimlerini mesajlarda "XXX" diye geçirmiş. Onlar kurtuldu çünkü isimleri açığa çıkmadı.
Şimdi bütün Minik Kuşlar endişe içinde... Geçmişin hızlı devrimcisi (!), günümüzün hızlı AKP’lisi Hasan Cemal gibi bazıları "Belgelerde ismim çıkarsa şaşırmam" demeye başladılar bile!


Emin Çölaşan/Sözcü