Polemik & Kulis
25 Kas 2010 15:28 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:49

ALİ ATIF BİR NAİL GÜRELİ'NİN ''İMA''SINA ATEŞ PÜSKÜRDÜ! ''MAHKEME ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIZ!''

Oktay Ekşi'nin Abdi İpekçi Gazetecilik Ödülü Seçiciler Kurulu'nda üyeliğini eleştirdi, Nail Güreli'den "imalı" cevap geldi.Ali Atıf Bir Medyaradar'ın da dikkat çektiği bu imayı yargıya taşıyacağını açıkladı.

NAİL GÜRELİ NE YAZMIŞTI? OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Asıl tetikçi kim?

Anımsarsanız Oktay Ekşi’nin Milliyet’in Abdi İpekçi Anısına Yılın Gazetecilik Ödülü Seçiciler Kurulu’nda üye oluşuna takılmış ve "Buradan anlıyoruz ki gazetesinden kısa bir süre önce ’etik’ nedenlerle istifa eden ve ısrarla Basın Konseyi Başkanlığı’ndan ayrılmayan Oktay Ekşi, yakında Türkiye’nin en etik değerlere en bağlı, en saygın, en gerçek haberin peşinde koşan gazetecisini seçecek" yazmıştım.

Milliyet Ödülleri Yönetmeni Nail Güreli (kendisi Oktay Ekşi gibi sevdiğimiz ve saydığımız bir büyümüzdür) dün Milliyet’teki köşesinde yazıma yanıt vermiş. Aslında saldırmış!

Hatta Oktay Ekşi’nin tetikçiliğini yapmış!

Açık anlamda diyor ki:

"Oktay Ekşi, 50 yılı aşkın meslek yaşamında ilkeli ve etik değerlere bağlıydı, tabii ki seçici kurulda olacak."

Başbakan Doğan grubuna "savaş" açtı, sen de onun tetikçiliğini yapıyorsun!

Üstelik de hayatında Oktay Ekşi hiçbir ticari firmanın danışmanlığını yapıp gazetesinde o firmanın çıkarına uygun yazı yazmadı!

Kapalı anlam ise şu: Sen ticari bir firmanın danışmanlığını yapıp bir de gazetende o firmanın çıkarına uygun yazı yazdın!

Şimdi Nail Bey’e soralım: Sizin yaptığınız gerçek tetikçilik değil de nedir? Konumuz danışmanlık-çıkar-yazı yazmak değil ki Oktay Ekşi...

Onu gerçek dışı, asparagas iddialarla savunmaya çalışmak tetikçilik değil de nedir?

50 yıl gazetecilik yapan birinin, bir ülkenin iktidar partisine, onun başbakanına, yazdığı konunun dışına çıkıp hiçbir kanıt göstermeyip "Bunlar analarını bile satarlar" şeklinde hakaret etmesi normal mi yani?

Hâlâ bu etik dışı hareketiyle tartışılan birinin Milliyet’in "etik gazeteci" ödül jürisinde olması normal mi?

Kimse bana "anasını satmak" deyiminin "metaforik" olarak başka şey ifade ettiğini söylemesin! Anasını satmak anasını satmaktır ve yoldan geçen birine söylersen suratına yumruğu yersin!

50 yıl başarılı olan bir sporcu, 50 yıl sonra doping yaparsa kaç yıl müsabakalardan men edilir sizce?

Yoksa birileri ortaya çıkıp doping testi yapanları "ideolojik gözlükleriyle" "tetikçiler" diye yaftalar mı?

Sorununuz Nail Bey, çiftte standartlı olmanız. Aynı Oktay Bey gibi. Yıllarca Basın Konseyi Başkanlığı’nda yaptığı gibi. Etik kurallar etik kurallardır. Etik kurallar dinciye, sağcıya, solcuya, milliyetçiye göre değişmez. Kimsenin kaç yıl nerede çalıştığına ve ne yaptığına göre de değişmez.

Çünkü solcunun "ana"sı da kutsaldır, sağcının "ana"sı da, dincinin anası da, Oktay Bey’in "ana"sı da...

Bunu anladığınızda niye Oktay Ekşi’yi hâlâ savunmamanız gerektiğini de anlarsınız.

Danışman yazarlık konusuna gelince... Bu işten oldukça sıkıldım. Köşe yazarlığına başladığımda toydum, çarkın nasıl çalıştığını bilmiyordum, bu yüzden de geçmişte bazı şerefsizler kıskançlıkla böyle iddialar ortaya attıklarında kendimi savunamadım. Ama artık böyle kuru iddialara karnımda tok. İddia eden kanıt göstermek ve iddiasını mahkeme önünde kanıtlamak zorunda.

Ben akademisyenim, buradaki uzmanlığımla değişik firmalara, değişik projeler yapıyorum. Ama kimseden para alıp, kalemimi satmıyorum. Bilgimi, uzmanlığımı "akıl terimi" satıyorum.

Aksini savunan, birinden para alıp karşılığında yazı yazdığımı söyleyen varsa şerefsizdir. Ve bundan sonra onunla mahkeme önünde hesaplaşırım.

Avukatlarım şu anda yazınızı inceliyorlar. Eğer suç unsuru bulurlarsa ilk hesaplaşmam da sizinle olacak haberiniz olsun, sevgilerimle...

Not: Kısa bir süre önce bu konuda Vatan ve Habertürk gazetelerine açtığım davaları kazandım. Bundan sonra eskiye yönelik "imalara" bile dava açacağım. Bu nedenle "ilk" diyorum.

Çekirgelik

Akıllılar, sebepler konusunda tartışır; aptallar da karar verir. (ANARCHASİS)

Ali Atıf Bir/Bugün