Medya
08 Ağu 2011 10:03 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:39

AHMET HAKAN'DAN RAMAZAN SORUSU! ORUÇ TUTMAYANA KÖTEK ATMAK CAİZ MİDİR HOCAM?

Ahmet Altan önceki gün Erzurum'da oruç tutmadığı için bir kadına saldıran zihniyeti ve haberleştirilme şeklini mercek altına aldı.

İşte Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'ın o yazısı...

Oruç tutmayana kötek atmak caiz midir hocam


“Oruç tutmadığı için dövüldü” türü haberler, bizde bir ramazan geleneğidir.
Tıpkı “güllaç” gibi...
Tıpkı “davul” gibi...
Tıpkı “pide” gibi...
Nasıl ki güllaçsız, pidesiz, davulsuz bir ramazan düşünülemez ise...
“Oruç tutmadığı için dövüldü” türü haberlerin patlatılmadığı bir ramazan da düşünülemez.
* * *
Eskiden, yani dindarların her alanda sıkıştırıldığı günlerde bu tür olaylar karşısında...
“Laik kesim” abartarak saldırma taktiğini, “dindar kesim” ise küçülterek savunmaya geçme taktiğini uygulardı.
O zamanlar...
“Laik kesim”in abartarak saldırmasının da, “dindar kesim”in küçülterek savunmaya geçmesinin de bir gerekçesi vardı:
“Laik kesim” abartarak saldırırdı çünkü “İrtica geliyor” çığlığına malzeme gerekiyordu.
“Dindar kesim” küçülterek savunmaya geçerdi çünkü bu tür haberlerin abartılmasından elde edilecek politik sonuç ortadaydı.
* * *
Ama işte gördüğünüz gibi...
“İrtica geliyor” çığlığını atanlar mutlak mağlup oldu.
“Dindar kesim”, adını “muhafazakâr kesim” olarak değiştirip her şeye egemen oldu.
Artık ortada ne “laik kesim”in “köşeye sıkıştırma” dermanı, ne de “muhafazakâr kesim”in “köşeye sıkıştırılma” tehlikesi var. Yani...
“Muhafazakâr kesim” açısından...
“Oruç tutmadığı için dövüldü” türünden haberleri küçültmenin de, görmezden gelmenin de, “Abartıyorlar canım” demenin de, savunmaya geçmenin de bir anlamı, bir mazereti kalmadı.
* * *
Peki bu durumda...
Muhafazakâr kesimin, “Oruç tutmadığı için dövüldü” haberleri karşısında daha hassas, daha duyarlı, daha dikkatli davranması gerekmez mi?
Muhafazakâr siyasetçilerin, kanaat önderlerinin, yayın organlarının, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, “Sopa zoruyla ibadet olmaz, kendinize gelin” diye haykırması gerekmez mi?
Ekranlardaki ramazan programcılarının, hayali hoşgörü nutukları atmak yerine işi somutlaştırıp “Dinin kurallarına isteyen uyar, isteyen uymaz. Kimse kendisini İslam zabıtası gibi hissetmemeli... Ayıptır” falan demeleri daha hayırlı olmaz mı?
* * *
Kısacası...
Madem her alanda paradigma değişiyor, sessiz bir devrim yaşanıyor ve hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Peki neden “oruç tutmayana kötek” alanında da bir değişim yaşanmasın ki?