29 Mayıs sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanacağız? Recep Tayyip Erdoğan ile bir beş yıl daha…

Sandığa gitmeyen seçmenler son dakikada ikna olmazsa, görünen o ki Recep Tayyip Erdoğan seçimleri en az üç puan fark ile kazanacak… Ya sonrası?

Bu Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yazacağım yazıyı şimdiden yazıyorum. Başlığı, “Recep Tayyip Erdoğan ile bir beş yıl daha…”
Sandığa gitmeyen seçmenler son dakikada ikna olmazsa, görünen o ki Recep Tayyip Erdoğan seçimleri en az üç puan fark ile kazanacak…
Ya sonrası?
Sahi Pazartesi sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanacağız?
Hayatımızda ne gibi değişiklikler olacak?
Ekonomi nereye gidecek, toplum ve ülke olarak bizi neler bekliyor?
Yeni bakanlar kim olacak?
Ülke tek adam rejimine iyice kayacak mı, muhaliflere yönelik cadı avı başlayacak mı, birileri kadınlarımızın sahip oldukları haklarını budamaya kalkacak mı?
Laik sistem, kağıt üzerinde olsa da devam edecek mi? Yoksa dinin devlet işlerine müdahalesine daha fazla mı tanık olacağız?
Bu ve sormadığım buna benzer soruların tek bir yanıtı var:
Bugün neredeysek ve nereye gidiyorsak, aynen devam edeceğiz.
Çünkü yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır!
Yani ekonomik kriz tırmanacak, enflasyon üç haneli rakamlara çıkacak, TL yabancı ülke paraları karşısında hızla değer kaybedecek, yönetim büyük bir olasılıkla bu düşüşü önlemek için kambiyo rejimi dahil bir çok radikal değişikliğe gidecek… Yabancıların güveni kaybolacak, yeni yatırım gelmeyeceği gibi mevcut yabancı yatırımlar kaçacak, Arap sermayesi ülkeyi babasının malıymış gibi parsellemeye devam edecek.
Yoksul daha da yoksullaşacak, zenginler yemekten çatlayacak.
Suriyeliler ve Afganlılar nüfusun önemli bir bölümünü oluşturacak.
En az iki dev köprü, on tünel, yirmi gereksiz havalimanı daha yaptırılarak yandaş müteahhitler aracılığıyla küfe doldurulmaya devam edecek.
Ama…
Beş yılın sonu yaklaştığında o kaçınılmaz son, AKP için de tecelli edecek…
Yandaşları kırk takla atsa da Recep Tayyip Erdoğan artık bir daha seçilemeyecek…
Bu yüzden kendisi için yeni bir “makam yaratma” çalışmaları başlayacak…
Bu makam da büyük bir olasılıkla “halife”lik olacak…
Eeee, halifenin olduğu yerde başka bir yöneticiye ihtiyaç kalmayacağı için, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, bambaşka bir yola girecek.
*
Çok mu karamsar buldunuz?
O zaman yazının “Yandaşları kırk takla atsa da Recep Tayyip Erdoğan artık bir daha seçilemeyecek” cümlesinden sonraki bölümünü kendi tahmininize göre siz yazın…
Bakalım, ne kadar umutlu olabiliyorsunuz?
*
Böyle bir yazıda muhalefetten söz etmemek olmaz:
Kemal Bey yüce demokrat gönlüyle iktidar dışı kalmış bütün dincilere ve ırkçılara kucak açmaya ve Atatürk’ün partisini kimliksizleştirmeye devam edecek.
Önüne her gelenle uzlaşacak ve hepsinden ayrı bir kazık yiyecek.
CHP Genel Başkanlığı koltuğuna sıkı sıkı sarılıp, ölünce mezarına koyduracak.
Partinin Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine ve devrimlerine bağlı tabanı, verilen her ödünden sonra biraz daha kahrolacak.
*
Eğer 29 Mayıs Pazartesi sabahı uyandığımızda seçim sonuçları bu yazıda tahmin ettiğim gibi olmazsa…
Yani Kılıçdaroğlu kazanırsa…
Benim işim kolay!
Özür diler, kendimi kurtarırım.
Ya siz… Seçim yazıdaki gibi sonuçlanırsa, siz kendinizi nasıl kurtaracaksınız?