Polemik & Kulis
05 Eki 2010 11:19 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:40

ŞAMİL TAYYAR YALANLARI KAFASINDA KURGULAYARAK PROGRAMA GELMİŞ!

Habertürk'teki "Olduğu Gibi" programında yaşanan canlı yayın kavgası köşelere taşındı. Nedim Şener, Posta'daki yazısında Şamil Tayyar'ı sert bir dille eleştirdi.

Gerçeği zehirlediler  

Gazeteci de insandır. Hata yapar. Ama şimdikiler gerçeği zehirlediler.

Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar 'Çelik Çekirdek' isimli bir kitap yazmış.

Kitapta, son günlerin tartışma konusu olan, Hanefi Avcı’nın kaleme aldığı 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' kitabındaki iddialara da cevaplar var.

Habertürk'teki 'Olduğu Gibi' programına birlikte katılacağımız için kitabı elime aldım. Ve büyük bir şok yaşadım.

Kitabın 343'üncü sayfasında şu ifadeler yer alıyordu: "... Kitapta (Avcının kitabı) Hrant Dink cinayetinin aydınlatıldığını ve karanlıkta kalan hiç bir yanının bulunmadığını anlatan Avcı, bu sözleriyle, eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'la birlikte yazımına katkıda bulunduğu belirtilen Nedim Şener'in 'Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları' kitabıyla asıl hedefinin, cinayeti aydınlatmaktan öte, karanlık eylemlerin üzerine gidenleri bezdirmek olduğunu ortaya koyuyor"...

Tayyar her yönüyle yalan olan bu paragrafta şunu söylemek istiyor: Ben kaleme aldığım 'Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları' isimli kitabımla aslında Hrant Dink cinayetini aydınlatmayı amaçlamıyorum. Tersine, Ergenekon gibi operasyonları yapan polisleri bezdirmek istiyorum. 

Başbakan da mı hedef aldı?

Kimmiş bu polisler? İstihbarat'tan sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ile eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek ve diğerleri.

Birincisi; Tayyar'ın iddia ettiği gibi Hanefi Avcı ve Sabri Uzun’un kitabı yazdırması söz konusu değil. Avcının benim kitabımda etkisi olsa, kendi kitabında "Bu cinayet aydınlanmıştır" diyebilir miydi? Sabri Uzun ise kitap çıktıktan sonra haberdar oldu.

İkincisi; Ben kitapta sadece Yılmazer ile Akyürek'in değil, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Trabzon Emniyet Müdürlüğü, Ankara İstihbarat Dairesi Başkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Jandarma, Ergenekon sanıklarının ihmal ve kasıtlarını belgeleriyle anlattım.

Kitapta da yer verdiğim gibi Akyürek, Yılmazer ve sorumluluğu ortaya çıkacak diğer kamu görevlileri hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını isteyen, bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Başbakanlık müfettişlerinin, polislerin sorumluluğunu gösteren raporunun altında Başbakanın imzası vardır.

Öte yandan kitap nedeniyle Akyürek ve Yılmazer beni mahkemeye verdi. Yargılandığım İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, kitaptaki belgeleri Dink cinayeti davasının görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza mahkemesi dosyasından aldığımı karara bağlayarak beni beraat ettirdi.

Bu gerçekler ortadayken gerçeği zehirlemek neden?

Tayyar'ın mesaj yalanı

Ayrıca milyonların gözü önünde "Hanefi Avcı tutuklandığında bir eşine bir sevgilisine bir de sana mail attı, bu ne tür bir ilişki?" diye sordu.

Mesajı, o gece hemen manşete çeken gazetem ve 5N1K programının yöneticisi Cüneyt Özdemir ile paylaşmıştım. Tayyar'ın söylediklerinin de doğru olduğunu zannettim. 'Ne de olsa telefon dinleyen polislere yakın olabilir' diye aklıma geldi. "Bu doğru mu?" diye sordum.

Sabah, gazeteci arkadaşlarla konuştum, meğer mesajları çok sayıda gazeteciyle paylaşmış. Ama Şamil Tayyar bu yalanı da kafasında kurgulamış, programa öyle gelmiş demek ki. 

Kavganın yaşandığı programın videosunu izlemek için tıklayın