GÖRMEK GÖZLE BAKMAK DEĞİL Kİ HAYKO BAĞDAT!

Genç liberallere bayılıyorum. Öyle nüktedan, duyarlı ve sevimliler ki! Ortalığı batırdıktan sonra bir adım geri çekilip tespitler dizmeleri ise ayrı bir muhteşemlik! Allahım ben de öyle olmak istiyorum, reklam filmindeki ayçiçek yağıyla uçan sigara börekleri kadar umursamaz ve hafif...

Taraf gazetesi yazarı Hayko Bağdat, kendisi “Yetmez ama Evet” sloganının mucididir, son yazısında bir günah çıkarma seansı kaleme almış, diyor ki;

“Yetmez ama evet dedik. Hatta şahsen ben sloganın mucidi olmakla övündüm zaman zaman. Askerî vesayetin, darbeci katillerin karşısında seçilmiş iktidarın yanında olmak kaçınılmaz bir sorumluluktu. Öyle bir iktidar ki ne dünya görüşü, ne dinî hassasiyetleri, ne ekonomi politikaları, ne muhafazakâr yaptırımları bana yakındır. Ve benim için daha kötüsü, bugün uyguladığı kaba saba, baskıcı politikalar için referandumda aldığı desteğin öneminden bahsedip duruyor.

Gerçekten öyle mi? Bugün hepimizin başına ahlak komiseri kesilmelerinin sebebi o oylar mıydı? Asker biraz olsun gerileyince, meydanı öğrenci evlerini basacak polislerle doldurma planlarınızın müsebbibi biraz da bizler miyiz? Medyanın, iş dünyasının, sivil toplum örgütlerinin hizaya çekildiği bu ceberut iklime katkı sunduğumuzu mu söylüyorsunuz? Eğer ki yaşananlarda sorumluluğum var ise: Allahım kör et beni”.

Yazının tamamı burada: http://www.taraf.com.tr/hayko-bagdat/makale-allahim-kor-et-beni.htm

Ah Hayko, vah Hayko… Keskin kalemli, şahin bakışlı, zekası gayzer gibi fışkıran Hayko… Çok mu zordu bu yazdıklarını kör olmadan önce görebilmek? Görmeyi gözle bakmak mı sandın, sezgilerin karıncalanmadı mı, örümcek hislerin hiç mi alarm vermedi?

Şimdi kaçış kapsülün hazır, şöyle esprili bir yazı yazarsın, sonuna da bir Şener Şen şarkısı, “ayy ne güzel yazmış” derler sen de ne şişi yakmış olursun ne de kebabı!

Ama o kadar kolay değil, hele bir soluklan yiğidim! Hepimiz aynı geminin yolcusuyuz ve sen “Yetmez ama Evet”çilerin kanaat önderlerinden biri olarak şu an yaşadığımız karanlıktan bizzat sorumlusun. Sen ve saz arkadaşlarının seçmeni manipüle etmesiyle bugünlere geldik. Bunun bir misyon olduğunu düşünüyorum ben hala...

Kör olup bizim çektiklerimizi görmeme fikrini tutmadım. Bence yüzleşmelisin. Umarım duan kabul olmaz da kör falan olmazsın hatta daha da açılsın gözlerin, lazer ameliyatından çıkmış gibi göresin.

Göresin makası değiştirip memleketi hangi ray üzerinde nereye gönderdiğinizi.

İyi bir insan olduğuna şüphem yok ama bakkal olsam yazdığın sipariş listesini bile ciddiye alamam sevgili Hayko Bağdat. Ne yazık ki seni hala ciddiye alıp peşinden gidecek adam/kadın çok.

Über duyarlı, insan/azınlık/cinsiyet haklarına müthiş hassas, özgürlük diye çığlık atan ama özgürlüğü kim alır, kim getiririn hesabını yapamayan adamın yazdıklarıdır artık senin kaleminden dökülenler. Bildiğinle tecrübe ettiğin farklıymış nihayet anladın ama artık kimseye hiçbir şey telkin etme, madem Yeşilçam’a düşkünsün, yaz gitsin komedileri ya da git bir çay koy Allahını seversen!

Sen destek verdiğin şeyin sonuçlarının komik olduğunu ve bir Ertem Eğilmez komedisinde yaşadığımızı sanıyorsun hala!

MURAT TOLGA ŞEN / murattolga@gmail.com