Genç iletişimcilerin feryadı!

Geçen hafta iletişim fakültesi öğrencileri başta olmak üzere üniversitelilerin medyada staj sorunu gündeme getiren Ankara basının "Cezmi Abi"si Cezmi Sayılgan, bu hafta staj konusunda gençlerin feryadını köşesine taşıdı.

"Bugün medyada kurum sayısı artıyor ama çalışan sayısı giderek azalıyor. Yani medyanın insan kaynakları havuz kuruyor. Eskiden bu havuzu stajyerler de doldururdu. Haber merkezleri yaz aylarında stajyerlerle dolardı. Birçoğu iletişim fakültesi öğrencisi olan bu gençler, okulda belki 3-4 senede edinemedikleri bilgi ve tecrübeye 3 aylık staj döneminde sahip olurlardı.

Yöneticiler, gelecek vaat edenlere "Sen staja devam et" derdi. Bunlar stajyerliğin ardından kadroya alınırdı. Oysa şimdi öyle mi? Gerek sigorta ve maaş yükümlülüğü gerek iş sağlığı ve güvenliği kuralları, gerek büroda kalabalık olmasın düşüncesiyle birçok kanal stajyer bulundurmamayı tercih ediyor. Bu nedenle de gelecek vaat eden genç yetenekler kaybolup giderken, kanallar da kendi ayağına sıkmış oluyor.

Eskiler de stajyeri maliyet ve ayak bağı olarak görseydi bugün birçok önemli isim ekranda olamazdı. Bu noktada, medyanın istihdam politikasını gözden geçirmesi gerekiyor. Çünkü havuz kuruyor."

* * *

Geçen haftaki yazımda, medyada nitelikli insan kaynağı sıkıntısını yukarıdaki satırlarla kaleme almıştım. Bu yazıya çok sayıda olumlu geri dönüş aldım. Bunlar arasında sosyal medya üzerinden bana ulaşan iletişim fakültesi öğrencisi Ayşenur'un attığı mesajı paylaşmak istetiyorum. 

"Cezmi Abi;

Öncelikle yazın için bir iletişim fakültesi öğrencisi olarak çok teşekkür ederim.

Normalde iletişim fakültelerinde isteğe bağlı yaz stajları olurdu. Okuldan, bu yıl stajın olmayacağı söylendi. Tüm girişimlerimize rağmen fakültedeki yetkililer, 'yapacağımız bir şey yok' dedi.

Geleceğim için çok önemli olan staj konusunda ne yaptıysam olmadı. Günlerce üzüldüm ve ağladım, sesimi kimseye duyuramadım.

Üniversitenin genel olarak mühendislik ve sağlık öğrencilerine önem vermesinden kaynaklanan bu sorun karşısında iletişim fakültesi öğrencileri olarak mağduruz. Biz teorik bilgi öğreniyoruz ama alanda hiçbir tecrübemiz yok. Biz mesleği nereden öğreneceğiz?"

* * *

Evet, bu iletişim fakültesi öğrencisi Ayşegül'ün feryadı. Plazalardaki patronlar ve medya yöneticileri umarım bu feryada kulak kabartır. Çünkü Ayşegül kendisi gibi yüzlerce gencin sesi oldu.

Çok kıymetli medya yöneticileri ve iletişim fakültesi hocaları; ailelerinin büyük özveri ve emeklerle okuttuğu pırıl pırıl bu gençlere yazık etmeyin.

Ülkemizin ve sektörümüzün geleceği bu gençleri, önlerindeki mesleki sorun ve engelleri kaldırarak kazanabiliriz.