Medya
13 Eki 2021 07:39 Son Güncelleme: 13 Eki 2021 07:47

Can Ataklı’dan dikkat çeken Erdoğan yazısı! ‘İlk kez ‘sabrının taştığını’ söyledi...’

Bugünkü köşesinde Erdoğan’ın ‘sabrının taştığını’ yazan Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, “Bakalım ne yapacak?” diye sordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Suriye’den ülkemize yönelik terör saldırılarının kaynağı mahiyetindeki kimi yerler konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır. Buralardan kaynaklanan tehditleri ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız. Polislerimize yönelik son saldırı ve topraklarımızı hedef alan tacizler artık bardağı taşırmıştır. En kısa sürede bu sorunların çözümü için gereken adımları atacağız” şeklindeki sözlerini köşesine taşıyan Ataklı, konuyla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

“AKP Genel Başkan’ı ise sadece “Sabrımızı taşırmayın” diyor ve kılını bile kıpırdatamıyordu” diyen Ataklı, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu sefer “Sabrımızı taşırmayın” yerine “Sabrımız taştı” dedi. O halde buyurun. Ama göreceksiniz yine beklenen olmayacak. Ama başka bir yerden, örneğin artık boşalmış olan Kandil’i bombalayarak, ya da Sincar’da kısmi bir operasyon yaparak durumu kurtarabilirler. Yani milletin gazını alacak bir “kahramanlık destanı” yazmak istiyorlar. Haydi hayırlısı…”

Can Ataklı’nın ‘Sabırlar taştığına göre artık bir şeyler yapılacak demektir…’ başlıklı yazısı şöyle:

“Sabırlar taştığına göre artık bir şeyler yapılacak demektir…

Bu köşede dün yazdığım yazıda, “Bırakın artık boş laf etmeyi gereği neyse yerine getirin” demiştim.

Suriye’de “güdümlü füze” saldırısı sonucu iki özel harekât polisimiz şehit olmuş üç polisimiz de yaralanmıştı.

Bu elbette ilk değildi ama hepimizin sabrı da taşıyor artık.

Bir hiç uğruna yabancı topraklara gönderilen evlatlarımızın birer birer tabutlarda dönmesini içimize sindirmemiz kolay değil.

Türkiye’nin aklı başında insanları ısrarla, “Ne işimiz var İdlib’te, ne işimiz var Libya’da, ne işimiz var Afganistan’da?” diye soruyor.

Cevap yok…

Bunun yerine İktidar kimsenin anlamadığı bir “burada olmazsak ülkemizin güvenliği tehlikeye girer” söylemi ile kendini koruyor.

Buna karşı Mare’deki saldırıdan sonra ilginç bir gelişme yaşadık.

AKP Genel Başkanı ilk kez “sabrının taştığını” söyledi.

AKP Genel Başkanı aynen şunu söyledi:

“Suriye’den ülkemize yönelik terör saldırılarının kaynağı mahiyetindeki kimi yerler konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır. Buralardan kaynaklanan tehditleri ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız. Polislerimize yönelik son saldırı ve topraklarımızı hedef alan tacizler artık bardağı taşırmıştır. En kısa sürede bu sorunların çözümü için gereken adımları atacağız.”

Bakalım ne yapacak?

Sabrımızın taşmasının cevabı nasıl olacak?

Gerçi bu sözlerin ilk karşılığı dolardaki artış oldu.

Amerikan Doları tarihimizdeki en yüksek seviyesine çıktı.

Bu yazıyı yazdığım sırada dolar bankalar arasında 9 lira 0075 TL’den işlem görüyordu.

Son zamanlarda Erdoğan ne zaman “nasıl adım atacağını” söylese ekonomi sarsılıyor  zaten.

Bu da insanı ister istemez huylandırıyor…

Çünkü doların her yükseliş ve bir parça düşüşünde olağanüstü miktarlarda paranın el değiştirdiğini ve birilerini çok büyük kazançlar sağladığını görüyoruz.

Ekonomide durum öyle olsa da bakalım “sabrın taşmasının” diğer alanlardaki yansıması nasıl olacak?

Saray medyasından anladığım kadarıyla bir askeri operasyon bekleniyor.

İyi de nereye?

Karşımızda, iktidarın PKK’nın uzantısı dediği ve terör örgütü olarak sunduğu PYD var.

Yaklaşık 150 bin kişiden oluşan silahlı grup bu.

Sınırımıza da çok yakın yerlerde konuşlanmış turumdalar.

Beklenti PYD’nin üzerine yürünmesi.

Ancak sorun şu ki PYD’nin arkasında Amerika var.

Hatta arkasında değil de yanı başında.

Türk ordusu operasyon yaptığı an Amerika’yı da vurmak zorunda.

Amerika kaç yıldır PYD’ye silah ve mühimmat yığıyor.

AKP Genel Başkan’ı ise sadece “Sabrımızı taşırmayın” diyor ve kılını bile kıpırdatamıyordu.

Bu sefer “Sabrımızı taşırmayın” yerine “Sabrımız taştı” dedi.

O halde buyurun.

Ama göreceksiniz yine beklenen olmayacak.

Ama başka bir yerden, örneğin artık boşalmış olan Kandil’i bombalayarak, ya da Sincar’da kısmi bir operasyon yaparak durumu kurtarabilirler.

Yani milletin gazını alacak bir “kahramanlık destanı” yazmak istiyorlar.

Haydi hayırlısı…”

Yazının tamamı için tıklayın!