Çalışan Gazeteciler Günü: Kaldıysa kutlandı!

Medyaradar köşe yazarı Cezmi Sayılgan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Dün şöyle bir baktım sosyal medyaya.
Eski fotoğraflar, anılar, dostlar..
Sektörde çalışan arkadaşlarımız birbirlerinin ‘Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor.
Yani sen, ben, bizim oğlan..
Peki yöneticiler ne yapıyorlar acaba diye baktım, sıfır. Hem de kocaman bir sıfır.
Hiçbir patrondan, hiçbir genel yayın yönetmeninden, hiçbir kanal yöneticisinden ses seda yok.

Yani bir ‘Çalışan Gazeteciler Günü’nü de, biz bize, sosyal medya aracılığıyla kutladık.

Hükümet EYT konusunda adım atmış, asgari ücrete ciddi bir zam gelmiş ama hala 212’si olmayan, sosyal haklarını tam olarak alamayan, terzi gibi aslında kendi söküğünü dikemeyen gazeteciler var.
Ne günlere kaldık dostlarım, heyhaattt!..

Yahu arkadaş, gazeteci dostlarımızın çok fazla takip ettiği şu gariban köşemden resmen çırpınıyorum; dostlarımızın hakları yeniden düzenlensin, çalışma şartları iyileştirilsin, sektöre genç stajyerler alınsın ki, medyanın gelecek endişesi kalmasın..
Ama nafile.

Çok yakın zamanda bir gazeteci arkadaşım, güya “hak, hukuk, adalet!” diye bas bas bağıran bir kanaldan, çalışma arkadaşlarının ve sosyal haklarının bir türlü düzeltilmemesini gerekçe göstererek istifa etti.
Buradan Özlem Akarsu Çelik kardeşime kocaman bir alkış gönderiyorum.
Özlem’in sosyal medyadan yaptığı açıklamadaki şu satırlar bence çok önemli:

“Gazetecilikten gelmeyen medya patronları genel yayın yönetmenliğine soyunmamalı, hasımlarını/hısımlarını bu işe karıştırmamalı ve haber merkezlerini yönetme işini mesleğimizin saygın isimlerine bırakmalıdır. Aksi durumda, hukuksuzlukları hamasetle örtenlere ve kendisini alternatifsiz sanan tek insan yönetimlerine dönüşürüz"

Her bir kelimesine tek tek imzamı atarım.

Geçenlerde Muş Alparslan Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri ile bir araya geldim.
Gençlerin gözlerinden adeta ateş fışkırıyor.
O kadar heyecanlı, o kadar idealist ve bir o kadar da kaygılı gençler.
Neredeyse hepsiyle tek tek sohbet ettik.
Hepsinin kaygısı okul bitmeden önce staj yapamamak, okul bittikten sonra ise iş bulamamak.
Dekan Hocam Prof. Dr. Tamella ALİYEVA ve Dr. Öğr. Üyesi değerli Hocam Tülay Yazıcı ile de konuştuk.
Gençlerin endişelerini kendilerinin de paylaştığına şahit oldum.
Şu sözlerini iletmeden geçemeyeceğim:

“Cezmi Abi lütfen bu konuları sık sık dile getirin. Bu evlatlarımız geleceğin habercileri. Maalesef staj yapacak kurum bulmakta zorlanıyorlar”

Evet dostlar, görüyorsunuz; öğrencilerin de onları mesleğe hazırlayan hocalarının da kaygısı aynı.

Şimdi; bu yazıyı okuyan, okuyacak olan genel yayın yönetmenleri, haber koordinatörleri ve Ankara temsilcileri, lütfen insan kaynaklarınıza, patronlarınıza bu konunun ne kadar önemli olduğunu hatırlatın.
Yoksa haber merkezlerinde, -tabi hala bir merkez kalırsa, çalışacak haberci bulamayacaksınız.

TEŞEKKÜRLER FUAT OKTAY

Bu arada geçtiğimiz pazar günü Türkiye Haber Kameramanları Derneği ve Türkiye Bisiklet Federasyonu’nun birlikte düzenlediği 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü etkinliği nedeniyle Dernek Başkanı Aytekin Polatel ve Bisiklet Federasyonu Başkanvekili Fikret Hayali’ye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Biz habercileri yalnız bırakmayan Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay’a da şükranlarımı arz ediyorum.

Sayın Oktay, o soğuk havada sıcak sohbeti ile bizlerle birlikte oldu.
Tüm meslektaşlarımızın sorunlarını dinleyip not aldı.
O soğuğa, gündemin o yoğunluğuna rağmen bizi kırmayıp Eymir’e geldi.
Tam da kendimizi en sahipsiz hissettiğimiz bir dönemde, bizim dertlerimizin çözümü için elinden geleni yapacağını söyledi.
Ne diyelim; Allah Sayın Fuat Oktay’dan razı olsun.

Evet dostlar ben haklarınızı ve sıkıntılarınızı bu mütevazı köşemde yazmaya devam edeceğim.
Sizlerden de sorunlarımızı, muhatap olduğunuz tüm yetkililere bıkıp usanmadan hatırlatmaya devam etmenizi tavsiye ederim.

Ulusal ve yerel medya organlarında çalışan tüm dostlarımın ’10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü de bir kez daha kutlarım.

Cezmi Abiniz