Medya
29 Ara 2015 17:28
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:16
Abdülkadir Selvi'den ilginç Demirtaş yorumu!
Yeni Şafak Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi, ‘HDP’nin her eylemiyle kapatılmayı çoktan hak ettiğini‘, ancak HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a bu ‘mağduriyet fırsatı‘nı vermemek gerektiğini savundu.
Abdülkadir Selvi, bugünkü yazısında Demokratik Toplum Kongresi’nden
(DTK) çıkan ‘halk meclislerinin ilan ettiği özyönetim ilanlarını,
halkımızın her alanda yürüttüğü haklı ve meşru direnişi destekleme’
kararını ve Demirtaş’ın bu konudaki açıklamalarını eleştirdi.
'SANKİ KANDİL'İN SÖZCÜSÜ'
Demirtaş’ı ‘Hendek Savaşları’nın en büyük destekçisi‘ olarak niteleyen Selvi, “Bir dönemler, ‘Türkiyelileşme’ açılımı ile yüzde 14 oy olan Demirtaş’ın tükenişine, hendeklerin içinde kaybolmasına tanıklık ediyoruz.
Kendisi HDP’nin Eş Genel Başkanı değil, sanki Kandil’in sözcüsü. Murat Karayılan’ı geçeli çok oldu da şimdiler de Cemil Bayık’la yarışıyor. Türkiyelileşme tabutuna son çiviyi çakıyor” diye devam etti.
DEMİRTAŞ VE ÖZERKLİK AÇIKLAMASI YAPAN HEYET BUNU ÇOKTAN HAKETTİ
Bu durumda en kolay işin ‘Demirtaş’ın dokunulmazlığını kaldırmak ve HDP’yi kapatmak‘ olduğunu savunan Selvi şöyle yazdı: “Demirtaş ve özerklik açıklaması yapan heyet bunu çoktan hak etti. Peki bu çare olur mu? Zaten Demirtaş bizim bu tuzağa düşmemizi istiyor. Onun için kışkırtıyorlar. Savaşı siyasi alana taşımak istiyorlar.”
DEP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı ve cezaevine gönderildiği 1994’de bir PKK’lıyla konuşarak Abdullah Öcalan’ın ne yaptığını sorduğunu söyleyen Selvi, “Cevap: ‘Bir televizyondan diğerine geçiyor, DEP’lilerle ilgili haberleri takip ediyordu.
Çok sevinçliydi. ‘TC’yi tuşa getirdim, davayı dünyaya mal ettim’ diyordu.’ Kürtlerin bir kısmında duygusal kopuş o zaman başladı. PKK, ikinci büyük sıçramasını o zaman yaptı” ifadelerini kullandı.
DEMİRTAŞ'IN MAĞDURİYET EDEBİYATI YAPMASINA FIRSAT VERMEYELİM
‘Demirtaş’ın her açıklamasıyla dokunulmazlığının kaldırılmasını, HDP’nin her eylemiyle kapatılmayı çoktan hak ettiğini‘ savunan Selvi, yazısını şöyle sonlandırdı: “Ama ABD ve Rusya, Irak ve Suriye’de sınır komşumuz olmuşken, Suriye ve Irak yeniden şekillendirilirken bizim duygularımızla değil, ilm-i siyasetle hareket etmemiz gerekiyor. PKK’ya bu imkanı yeniden vermeyelim. Demirtaş’ın mağduriyet edebiyatı yapmasına fırsat vermeyelim.”
'SANKİ KANDİL'İN SÖZCÜSÜ'
Demirtaş’ı ‘Hendek Savaşları’nın en büyük destekçisi‘ olarak niteleyen Selvi, “Bir dönemler, ‘Türkiyelileşme’ açılımı ile yüzde 14 oy olan Demirtaş’ın tükenişine, hendeklerin içinde kaybolmasına tanıklık ediyoruz.
Kendisi HDP’nin Eş Genel Başkanı değil, sanki Kandil’in sözcüsü. Murat Karayılan’ı geçeli çok oldu da şimdiler de Cemil Bayık’la yarışıyor. Türkiyelileşme tabutuna son çiviyi çakıyor” diye devam etti.
DEMİRTAŞ VE ÖZERKLİK AÇIKLAMASI YAPAN HEYET BUNU ÇOKTAN HAKETTİ
Bu durumda en kolay işin ‘Demirtaş’ın dokunulmazlığını kaldırmak ve HDP’yi kapatmak‘ olduğunu savunan Selvi şöyle yazdı: “Demirtaş ve özerklik açıklaması yapan heyet bunu çoktan hak etti. Peki bu çare olur mu? Zaten Demirtaş bizim bu tuzağa düşmemizi istiyor. Onun için kışkırtıyorlar. Savaşı siyasi alana taşımak istiyorlar.”
DEP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı ve cezaevine gönderildiği 1994’de bir PKK’lıyla konuşarak Abdullah Öcalan’ın ne yaptığını sorduğunu söyleyen Selvi, “Cevap: ‘Bir televizyondan diğerine geçiyor, DEP’lilerle ilgili haberleri takip ediyordu.
Çok sevinçliydi. ‘TC’yi tuşa getirdim, davayı dünyaya mal ettim’ diyordu.’ Kürtlerin bir kısmında duygusal kopuş o zaman başladı. PKK, ikinci büyük sıçramasını o zaman yaptı” ifadelerini kullandı.
DEMİRTAŞ'IN MAĞDURİYET EDEBİYATI YAPMASINA FIRSAT VERMEYELİM
‘Demirtaş’ın her açıklamasıyla dokunulmazlığının kaldırılmasını, HDP’nin her eylemiyle kapatılmayı çoktan hak ettiğini‘ savunan Selvi, yazısını şöyle sonlandırdı: “Ama ABD ve Rusya, Irak ve Suriye’de sınır komşumuz olmuşken, Suriye ve Irak yeniden şekillendirilirken bizim duygularımızla değil, ilm-i siyasetle hareket etmemiz gerekiyor. PKK’ya bu imkanı yeniden vermeyelim. Demirtaş’ın mağduriyet edebiyatı yapmasına fırsat vermeyelim.”
