Medya
06 Şub 2012 12:21 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:18

ZERRİN EGELİLER'İ RAHAT BIRAK BE AHMET HAKAN!

4 Yüz'ün Ahmet Hakan'ı Pazar yazısında Zerrin Egeliler'i haremine katmak isteyince Medyaradar sinema yazarı Murat Tolga Şen isyan etti: Bırakın artık şu kadınların peşini de huzurla yaşlansınlar!

Ertuğrul Özkök ve tayfasından oluşan 4 Yüz ekibi çıktıkları andan beri bana bir basın parodisi gibi görünmelerine rağmen onlar kendilerini çok ciddiye alıyorlar! Bu hafta da gitmişler Topkapı Sarayının Haremine girmişler ve kendi padişahlık rüyalarını okurla paylaşmışlar… Aman ne önemli, ne gerekli!

Gündemin kirinden, tozundan arınmış Pazar yazıları okumak keyifli olsa da ben bu dörtlüye ısınamadım! Hele dün en cevvallerinden Ahmet Hakan’ın hareminde olmasını istediği kadınlar listesinde Zerrin Egeliler’in adını görünce hepten huysuzlaştım. Kadıncağız bu filmleri çekeli ve ortadan çekileli 30 yıldan fazla olmuşken hala onu bir seks imajı olarak dillendirmek ne kadar namuslu bir davranış örneği!

70’ler seks furyasının kadınları biz onları böyle andıkça saklandıkları gölgelerden asla çıkamayacaklar… Evet,  Zerrin Egeliler sürüyle erotik filmde oynamış Türk Sinemasının Öteki Sultanıdır. Tüm referansları ile “Sultan” olarak bilinen Türkan Şoray‘ın karanlık, kirli ve şehvetli bir aynadaki aksi gibidir.Onu Arzu Okay dâhil tüm diğer erotik oyunculardan ayıran temel nokta tıpkı Türkan Şoray gibi müthiş bir ifadeye sahip gözleridir. Hipnotize edici bakışları, sevişme sahnelerinde bile ilgiyi gözlerine kaydırır. Gözleriyle hiç konuşmadan oynayabilecek kadar jest yapabilen bir oyuncu olarak sadece “Erotik furyanın” ilgisini çekmiş olması Türk sineması adına gerçek bir kayıptır. Ben hep kendisinin 80′lerde başka bir oyunculuk kariyerine başlayabileceğini ve epey başarılı olabileceğini düşünürüm fakat o iyice yozlaşmış ortamı 12 Eylül’ün bahanesiyle hepten terk etmiş ve söylenene göre Köşk Gazinosu’nun sahibi, Fahri Balcı ile evlenip Bursa’ya yerleşmiştir. Ahmet Hakan’ın “nerede, ne yapıyor?” merakını da gidermiş olayım.



Benzer öyküler,kaderler vardır bu kadınlar için… Türün en popüler kadını olan Arzu Okay, bu filmlerle bir dönemin arzularının okeyi oldu ve üstüne yapışan erotik sinemanın kraliçesi unvanından asla kurtulamadı. Furyanın öncesinde büyük filmlerde, iyi aktörlerle karşılıklı oynamasına rağmen 1978′de bıraktığı sinemaya asla geri dönemedi. Onun durumundaki tüm kadınların başına neredeyse aynı şey geldi. Arzu Okay kendini iş hayatına atıp üstelik de başarılı olarak en azından ona biçilen “düşmüş kadın” rolünü oynamayı reddetti ama ya diğerleri? Seher Şeniz intihar etti, kendi toplumunun ikiyüzlülüğünden o kadar iğrendi ki Müslüman adetlerine göre gömülmek istemedi. Mine Mutlu, Elif Pektaş ve Alev Altın kanserden öldüler. Feri Cansel’i dostu kıskançlık krizine kapılıp vurdu. Hâlbuki çok kısa süre önce sokakta karşılaştığı Yılmaz Atadeniz’e “çok özledim setleri abi” demişti. Filmlerde rahat oynasınlar diye uyuşturucuya alıştırılan bir sürüsünden ise haber bile alınamadı. Zerrin Egeliler de evlenip karanlıklara gömülerek kendini unutturmayı seçti. Şimdi bile yaşananları düşünürsek çok doğru bir karar!

Saklandılar, çünkü o kadınlara her şey çok görüldü. Yıl 1999… Türk Edebiyatının önemli isimlerinden Orhan Murat Arıburnu adına verilen ödüllerden biri de  “Uzun metraj film senaryosu” ödülüdür. Bu ödül o yıl Arzu Okay’a verilince ortalık karışır. Tunç Başaran, Lale Mansur ve Aytaç Arman ödülün Arzu Okay’a verilmesini protesto ederek “Bu ödül bir seks yıldızına mı kaldı! Ona kadar ne oyuncular var!” derler… Oysa aynı Lale Mansur 1993 yapımı “Amerikalı” filminde Arzu Okay’ı hiç aratmayacak kadar şehvetli sahnelere imza atmıştır.Yine de aslında çevirdiği 100 filmin sadece 20 kadarı “erotik” sayılabilecek meslektaşını kınamaktan geri durmamıştır.

Bu filmleri yapanlar ve seyredenler erkekti ama işin tüm günahı kadınların üzerine kaldı. Furyanın erkek oyuncuları halk tarafından hakir görülmediler ve sinemada, tiyatroda alıştıkları, sevdikleri işleri yapıp alıştıkları alkışı, saygıyı ve sevgiyi aldılar. Hadi Çaman, Gazanfer Özcan gibileri alkışlar içinde ayrıldılar aramızdan. Gazanfer Özcan adına şaşırdıysanız 1975 yapımı Ah Nerede Vah Nerede filmini hatırlayın!



Zerrin Egeliler o günden bu yana hep karanlıkta kalmayı tercih eden, toplumumuzun sahtekâr muhafazakârlığının şimşeklerini üzerine çekmek istemeyen bir oyuncu ve onun bu kararına kendi yaşadığı ülkenin gerçeklerinin farkında olarak hak verebiliyorum.  1975-1980 arasını kapsayan “Erotik Türk Sineması” oyuncularının bu suskunluğu filmlerinden parçaların hala çeşitli internet sitelerinde mastürbasyon objesi olarak sunuluyor olmasından kaynaklıdır elbette…

Gerçek adı Hatice olan “Öteki Sultan” Zerrin Egeliler şu an 63 yaşında… 1981′de Kibariye ile çevirdiği son filmi olan Kimbilir’den sonra perdede görünmedi ve bir Fellini ikonu gibi, bir dönemin aklında hep genç, anaç, dişi, baştan çıkaran sonsuz bir şehvet kaynağı olarak yer etti. İlerlemiş yaşına rağmen unutulmuş olmaktan çok mutlu… Çünkü kadınları soyduktan sonra bir daha giyinmelerine izin vermeyen bir topluluğun bireyleriyiz. Ne kadar gurur duysak azdır!

Twitter.com/murattolga    -     murattolga@gmail.com