Medya
20 Ağu 2012 10:09 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:02

"YUH OLSUN BU MEDYAYA; O YOL KESME DEĞİL DÜPEDÜZ BULUŞMA"

Takvim yazarı Emin Pazarcı, PKK'nın BDP'lilerle görüşmesini okura aktaran medyayı yerden yere vurdu

Yuh olsun bu medyaya

Çirkin olaya ilişkin, aynı kalemden çıktığı belli olan "haberler" bayram öncesi pek çok vatandaşın ağzını bozmasına yol açtı. Neymiş, PKK'lılar "BDP konvoyunun yolunu kesmiş", sonra "yarım saat boyunca propaganda" yapmış. Ardından da "serbest bırakılmış" bu BDP'liler. Mış da mış mış...
Haberin veriliş biçimi, adeta hepimizle alay eder gibi...

Üstte, "PKK, BDP'nin yolunu kesti" başlığı atmışlar. Altta, BDP'li vekillerle PKK'lıların sarmaş dolaş fotoğraflarını yayınlamışlar. Bir tarafta "PKK'lılar yarım saat sonra konvoyun geçişine izin verdi" bilgisi var; diğer yanda el sallanarak uğurlanan PKK'lıların fotoğrafları.
Yazıda, "BDP'lilerin PKK'lılar tarafından araçlardan indirildiği" ifadeleri kullanılıyor.
Fotoğrafta, PKK'lılara sarılmak için koşturan BDP'liler yer alıyor...
Fotoğraflar haberi tekzip ediyor. Üstteki satır, bir alttaki ile çelişiyor.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde "haber yazma" dersleri verdiğim günlerde karşıma çıksalardı hiç şansları yoktu. Önce bu haberi çöpe atar, sonra da tamamına sıfır verir gönderirdim.

* * *
Oysa, gerçekler hiç de öyle değil. Bu haberler yapılmadan önce olayın görüntüleri internette dolaşmaya başlamıştı. Belli ki, BDP'liler ya da PKK'lılar tarafından propaganda amacıyla çekilip dağıtılmıştı. Öylesine sırıtıyordu ki...
1) Ortada bir "yol kesme" yok, "buluşma" vardı.
2) PKK'lılar "propaganda" yapmıyor, BDP'li güruha "brifing" veriyorlardı.
Şimdi bırakalım yazılan çizilenleri, görüntülere bakalım...
Türkiye Cumhuriyeti'nin Parlamentosu'nda "milletvekili" sıfatı taşıyan ve maaş alan Gülten Kışanak, tokalaştığı PKK'lıya sesleniyor:
- Umarım özgürlüğü sağlayacağız sizlerle.
Peki nasıl olacak bu? Özgürlük, PKK-BDP birlikteliği ile ne şekilde sağlanacak? Kışanak'ın "gerilla" dediği eşkıya askeri kurşunlayacak.
Polise mayınlı tuzaklar düzenleyecek. Köprüleri havaya uçuracak. İş makinelerini yakacak. Bölge insanını tehdit edip sindirecek. BDP de siyasi ayak olarak ona destek verecek. Vesaire, vesaire...
Garip, bizim medya Kışanak'ın bu önemli sözlerini atlamış!
Ardından, kucaklaşma faslı başlıyor. BDP'li milletvekilleri, önlerine çıkan 4 PKK'lıya da sırayla sarılıyor. Yetmiyor, kadın milletvekilleri hepsini öpüyor. Bu da yetmiyor, başlarını okşuyor. Kardeş ya da akraba gibiler!
Tam bu sırada, sloganlar atılmaya başlanıyor:
- Biji PKK.
Ardından alkışlar geliyor.
Ve herkesin ağızları kulaklarında! Ne gariptir ki bizim medya bu ayrıntıyı da atlıyor. Olayı en çok eleştiren gazetenin attığı başlık "danışıklı dövüşle" sınırlı kalıyor.

* * *
PKK'lının biri, bölgedeki "çatışmaları" anlatıyor. "Düşmana" büyük kayıplar verdirdiklerini iddia ediyor. "Düşman" dediği de Mehmetçik, Türk askeri.
BDP'liler ise alkışlıyorlar. "Biji" diye bağırıyorlar. Mutluluktan uçacak gibiler. Yine sırıtıyorlar. Askerimizin öldürülmesinden duydukları memnuniyeti açıkça dışa vuruyorlar.
Yine hepsinin ağzı kulaklarında, çirkinlik ve iğrençlik diz boyu.
Bizim medya, bu görüntüleri de fazlaca önemsemeyip üzerinde durmuyor!
Bir ara "hatıra fotoğrafları" çekiliyor.
Sonunda, BDP konvoyu ile kucaklaşıp hasret gideren PKK'lılar, daha fazla riske girmemek için ayrılıyorlar. Alkışlar ve destek sloganları arasında uzaklaşıp gözden kayboluyorlar.
Bu final de medyada şu satırlarla yer alıyor: "PKK'lılar, yarım saat örgüt propagandası yaptıktan sonra, BDP konvoyunun geçişine izin verdi."
Nihayet, bizim medyanın görmediğini Cumhuriyet Savcılığı görüyor. Görüntüleri inceledikten sonra "Bu bir yol kesme değil, buluşma" diyerek soruşturma açıyor.

* * *
Görüntüler son derece net, her şey apaçık ortada. Buna rağmen, bizim medyanın hali evlere şenlik, ortaya çıkan tablo düpedüz kepazelik!
Kimi bütün bunları bilerek planlı bir şekilde yapıyor. Kimisi de şaşkın mı şaşkın, sürü psikolojisi içinde hareket ediyor.
Başbakan ise bu haberleri "PKK'ya psikolojik destek veriyorsunuz" diye eleştirdiğinde, "Basın Özgürlüğü" adına hep birlikte ayağa kalkılıyor!
Yuh, gerçekten yuh! Daha fazlasını da dilimin ucuna geliyor, ama bu bayram günü söyleyip ağzımı bozmak istemiyorum.

Emin PAZARCI / TAKVİM