Medya
02 Eyl 2013 13:10 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:37

YENİ ŞAFAK ÇAKMA CHOMSKY RÖPORTAJINA NASIL CÜRET EDEBİLDİ?

Radikal yazarı Pınar Öğünç, Yeni Şafak'ın çakma Chomsky röportajını analiz etti...

Yeni Şafak gazetesinin ünlü düşünür Noam Chomsky ile yaptığı röportajdaki skandal çeviri hataları gündemden düşmüyor. Radikal yazarı Pınar Öğünç konuyu köşesine taşırken Yeni Şafak ve röportajı yapan Burcu Bulut’a sert eleştiriler yöneltti.

Röportajdaki akıllara ziyan ifadelerin nasıl ortaya çıktığını sorgulayan Pınar Öğünç, böyle bir röportajı yayınlayabilmenin ve "bunun ortaya çıkmayacağını sanmanın yahut umarsamamanın cüreti üzerine düşünmeliyiz. Tarafgirlik uğruna hâlâ bunu savunabilen gazetecileri..." dediği yazısında Yeni Şafak’ı aşan bir medya analizine imza attı.

İşte Öğünç’ün yazısındaki ilgili bölüm:

Chomsky “Belki de Mısır’da bugün yaşananlar Türkiye’nin gücünün sindirilememesinden kaynaklandı” diyebilir miydi?

Dememiş zaten. Gazetenin malum zorunlu açıklamasında karşı tarafa söz hakkı verilmeden, meseleye ideolojik yaklaşıldığı söyleniyor. Twitter’da (@h2qo isimli kullanıcının Chomsky’e ulaşmasıyla başlayan) söyleşiye dair kuşkulu tweetler üzerine Chomsky’den önce, imzası bulunan Burcu Bulut’a sormuştum. Kendisine çamur atıldığını, Chomsky’yle 15 kez mesajlaştığını söylemişti. Editoryal müdahaleyle ilgili de kısaltmalar olabileceğini, anlamı bozmadan eklemeler yaptığını kabul etmişti. Benzerini zaten sonra T24’e yaptığı açıklama da tekrarladı. Kaldı ki Yeni Şafak da üç cümle eklendiğini inkâr etmedi.
Çok normal değil mi? Evet yanlış ama sadece üç cümle ekledik. Bu balon da burada söndü. Neredeyse “Bunak diğer mail’i unutmuş” imasıyla yayımlanan ikinci İngilizce yazışma ayrıca skandal. Söyleşinin çıkan halinin bir online çeviri sitesi marifetiyle ‘tercümesi’! Robot dili, Tarzanca, ne derseniz deyin. Ayrıca sadece bu iki metne göre bile eklenen cümle sayısı üçten fazla. Ne başta andığım var ne de Erdoğan’ın karizmasıyla ilgili olanı...
Bu özgüven üzerine düşünmemiz gerekiyor. Anadili İngilizce olan bir profesörün, bir dilbilimcinin, üstelik ulaşması mümkün bir dünya şöhretinin ağzından İngilizce bile olmayan bir metin yayımlayabilmenin, bunun ortaya çıkmayacağını sanmanın yahut umarsamamanın cüreti üzerine düşünmeliyiz. Tarafgirlik uğruna hâlâ bunu savunabilen gazetecileri... Tecrübeli bir muhabiri bunu yapmaya teşvik edeni, belki buna zorlayanı... Başka türlü bir Chomsky söyleşisinin zaten giremeyecek oluşunu bilmesini... Okuyucuyu böyle aptal yerine koyabilmeyi...
Aslında ne sütle ne limanla alakası olan sütliman kelimesinin ayrı yazılması hatasıyla vücut bulan ‘milk port’ tamlaması (Chomsky’nin bizzat kullandığı iddia ediliyor) her şeyi bir fıkraya dönüştürdü. Ama durum ciddi. Bu söyleşinin, bir ideolojik aygıt olarak medya analizleri için Chomsky’e nefis bir makale, panel başlığı verdiği kesin. Ama bunların hakikaten yaşandığına ikna edebilir mi, emin değilim.

Yazının tamamı için buraya tıklayın...