Medya
17 Eki 2012 09:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:16

YENİ AKİT YAZARI, AHMET HAKAN'I TOPA TUTTU; ''SENİ HERGELE SENİ''

Yeni Akit yazarları ile Ahmet Hakan arasındaki polemik büyüyerek devam ediyor!

Hergele, "İHL’lilere zulmü" unutturmak istiyor!

Bir hergele var.Babası İmam Hatip’e göndermiş.

Adam olsun diye..

O, hergele olmayı tercih etmiş.

Ve her fırsatta, hergeleliğini ispatlıyor.

Son hergelelik ispatını da, İstanbul ve Ankara baro başkanlıklarını solcu adayların kazanması üzerine yazdığı yazı ile yapmış.

Şöyle diyor hergele: "Muhafazakâr hukukçuların büyük çoğunluğu özellikle son dö­nemlerde hâkim ya da savcı yapıldı.

Solcu hukukçulara ise avukatlık yapmak düştü.

Durum böyle olunca...

Barolar solculara terk edilmiş oldu. ’Yargıyı ele geçirirsen baroyu kaybedersin’ olayı yani..."

Yanlışları sayalım.

Barolarda muhafazakarlar, hiçbir zaman çoğunluğu sağlayamadı.

İstanbul Barosu’nda muhafazakar bir ismin başkan olduğunu kim söyleyebilir?

Turgut Kazan.. Bugünkü darbecilerin sözcülüğüne soyunan, hergelenin de pek sevdiği avukat.. O mu muhafazakar?

Yücel Sayman..

Kazım Kolcuoğlu..

Muammer Aydın..

Ümit Kocasakal..

Hangisi muhafazakar?

Zaten bir önceki seçimi kazanan solcu, şimdi bir daha kazanmış.

Oyunu niye mi artırmış?

Çünkü diğer solcu adaylara verilen oylar, bu solcuda toplanmış da onun için!

Ama hergelelik yapacak ya..

İki tane mankenle yatmak için, dindarlara laf atacak ya..

Böyle saçmalıyor işte..

"Daha önce muhafazakarlar baro seçimlerini kazanıyormuş da, şimdi solcular kazanmış" gibi çarpıtma yapmanın ahlaksızlığı bir yana..

İHL’lilerin 1998’den bu yana uğradığı katsayı zulmünü unutturmak için sarfettiği sözler de, hergelenin ikinci ahlaksızlığı..

Önce bir soru soruyor: "Hani imam-hatipliler yıllardır hukuk fakültelerini dolduruyordu?"

"İHL’liler hukuk fakültelerine dolduruluyorsa, niye baro seçimlerini kazanamıyorlar?" diye cevap ve­recek sanırken..

O ahlaksızlığın zirvesini yapıyor, "Muhafazakâr hukukçuların büyük çoğunluğu özellikle son dönemler­de hâkim ya da savcı yapıldı" diyor.

Yani İHL’lilerin hukuk fakültelerine doldurulduğu doğru imiş de.. Baro seçimlerini kazanamamanın se­bebi başka imiş. O sebep, İHL’lilerin, hukuk fakültelerini bitirdikten sonra, hakim ve savcılığa geçmele­ri imiş!

Böyle diyor hergele..

Yalancılığın, ahlaksızlığın bu kadarına pes doğrusu!

İnsanda birazcık utanma olur..

Birazcık insaf olur.

Başkalarını davet ettiği adaletten bir küçük tanecik kendinde taşıma niyeti olur..

Ortada İHL’li hukukçu mu kaldı, ahlaksız adam!

Son 10 yıldır, İHL’liler zaten hukuk fakültesini, ağzı ile kuş tutsalar kazanamıyorlardı, bilmiyor musun bu gerçeği?

Sanki İHL’liler hukuk fakültesine gidebiliyorlarmış da.. Mezun olduktan sonra, son yıllarda savcı ve ha­kimliği yoğun olarak tercih ettikleri için, baroda yeterli varlık gösteremiyorlarmış!

Hergelelik, ancak böyle yapılır işte.

İmam Hatiplilere katsayı zulmü ile yapılan haksızlık, ancak böyle unutturulur.

Zalimin avukatlığı, darbecilerin sözcülüğü ancak böyle yapılır!

Bir başka açıdan da, hergelenin saçmalamasını ortaya koyalım..

Baro seçimlerinde kullanılan oyların, sandık sandık neticelerine bakın..

Sandık listeleri, avukatlığa başlama tarihine göre sıralanmıştır. En eski avukatlar ilk sandıklarda. En genç avukatlar, son sandıklarda oy kullanırlar.

İlk sandıkların neticeleri eski avukatların tercihini. Son sandıklar da genç avukatların tercihlerini gös­terir.

İlk sandıklarda netice nasıl?

Solcular tam hakim. Muhafazakarlar ya hiç yok. Ya da % 2-3 oranında.

Ancak yeni sandıklarda muhafazakarların varlığı hissedilebiliyor. (İHL’liler katsayı zulmüyle engellen­se de, diğer liselerden mezun olan az sayıda muhafazakarlar sayesinde...)

Öyle ise..

İş hergelenin dediğinin tam aksi..

Yaşlı avukatlarda hiç olmayan muhafazakarlar, genç avukatlar arasında varlıklarını hissettiriyorlarsa..

Yargıya falan geçtikleri yok demek ki.

Oldukları yerde duruyorlar.

Olsa olsa, yaşlı muhafazakarlar, yargıya geçmiş olmalılar.

Belli bir yaştan sonra o da mümkün olmadığına göre..

Hergelenin senaryosu, sırf İHL’lilere çamur sıçratmak için söylenen bir palavradan ibaret.

Ali Karahasanoğlu / YENİ AKİT