YALAN DÜNYA'NIN BU YIL İŞİ ÇOK ZOR!

Yalan Dünya, seyretmeye doyamadığımız Avrupa Yakası’nı da yaratan Gülse Birsel’in yeni işi olarak, geçtiğimiz sezonda iyi bir başlangıç yapmış, az sayıdaki komedi dizilerimiz içinde hemen yükselmişti.

Dizinin ilk bölümleri gerçekten iyiydi, kadro harika oynuyordu, kağıt üzerinde sezonlarca devam edecek bir dizi gibi görünüyordu ancak bir şekilde Cihangir Şeytan üçgenine sıkışan, dizileri eleştirme silahını basit bir komedi malzemesine çeviren, karakterlerin giderek karikatürleştiği bir şeye dönüşerek sezonu bitirdi. Sezon finaliyle ilgili yazımda “sıkı bir tatilden sonra dizinin 2. sezonunda her şey daha iyi olacaktır.” gibi iyi niyetli bir temennim bile vardı.

Dün gece izlediğim yeni sezon açılışından sonra anlıyorum ki dileğim gerçeğe dönüşmemiş… Evet, Yalan Dünya hala komik ama o yaratıcı ekipten, o nefis oyuncu korosundan bana göre çok cılız bir ses çıkıyor.

Öncelikle;  3 aylık yaz tatili esnasında tüm karakterler rolden çıkmış, kendi rollerini taklit eder duruma düşmüşler. 19. Altın Koza film festivalinde “Gözetleme Kulesi” filminde harika bir performans veren Olgun Şimşek’in, Selahattin Çakaler karakterini daha fazla şişirmemesi lazım. Diğerleri de öyle… Harold Lloyd komedisi değil ki bu! Bir daha ki bölümü izlerken TV’nizin sesini kısın, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bu kadar beden diline dayanan bir komedi anlayışının zeki metinlerle desteklenmesi şart ancak Gülse Birsel giderek tembelleşen bir kaleme dönüşmekte… İşler Güçler’in zıpır yazar/oyuncu ekibi TV’deki komediyi evrimleştirirken çok hantal kalıyor.

Yalan Dünya’nın Afişindeki Hiyerarşi!

Dün gazete sayfalarını karıştırırken Yalan Dünya’nın sezon açılışı afişine denk geldim. Bütün oyuncuların kafalarının gözüktüğü, ışıltılı bir afiş… Aynı zamanda dizideki hiyerarşiyi de işaretliyor. En önde kafasının yarısı görünen Beyaz var. Bu sezon diziyi bırakacak mı yoksa? Onun ardında ise Gülse ve Gupse… Gupse Özay geçen yılın tat katan baharatı iken bu yılın ana yemeği olacak anlaşılan. Geçen sezon onun yerinde oynayan Nihal Yalçın ise 3. sırada bile değil, orada Bartu Küçükçağlayan, Olgun Şimşek ve Sarp Apak var. Rolü Sarp’la aynı ağırlıkta olan Öner Erkan ise giderek küçülen kafalar kervanında 5. sırada…  En çok dikkatimi çeken ise her bölüm bir şekilde öne çıkan İrem Sak’ı pek de gülmeyen bir ifadeyle en arka sırada görmek oldu. Yanında dizide varlığı, yokluğu bir ‘Yönetmen Asistanı Esra’ Görkem Ece Ercan var. Neden ki?

Gülse Birsel’e Estetik Açıdan Yaklaşmak!

Dün gece kadının kendine yaptığı en büyük kötülük olan ‘estetik müdahale’ hadisesinin üzücü bir örneğine de rastladım. Ekrandan bariz bir şekilde göründüğü üzere Gülse Birsel yoğun bir estetik operasyondan geçmiş ve deyim yerindeyse “kendi ayağına sıkmış”. Gençleşeyim derken yaşlanmış, bir tuhaf olmuş. Joker dudaklılar kervanına o da katılmış. Çok yadırgadım doğrusu… Gülse Birsel gibi zeki bir kadının bu dönüşü olmayan yola çıkmasına ne gerek vardı? Yüzünün tüm karakteristiğini yok etmiş. Bu ‘estetik’ olayı sanırım orta yaşlarda hep böyle kötü sonuçlar veriyor. Ya daha piyasaya girmeden kendini toplatacaksın (Harika Avcı) ya da iyice ilerlemiş yaşlarda mucizeler yaratacaksın. (Müjde Ar)  Bu yaşlarda sağdan, soldan gelen dolduruşa gelip estetik operasyon salına binerseniz sonu şelale!

twitter.com/murattolga