Medya
15 Nis 2011 15:37 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:14

UMUR TALU'DAN BAŞBAKAN ERDOĞAN'A; "KİTAPLARI BIRAK BOMBAYI YAKALA!"

“Şiir yazmaktan 4 ay hapis yattım” diyen “haklı” kişi,“bomba” olmayan kitaplara bomba muamelesi yapamaz.

Kitabı bırak esas bombayı yakala!

Tarihi artık savaşlar, çatışmalar, kamplaşma ve kutuplaşmalar üzerinden okuyamayız…
Fakat…
Bir kitabı bomba olarak okuyabiliriz.
Bir kitabı fitil olarak okuyabiliriz!
İmza: Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan.
 
 
***
 
Bir başbakan gibi, kitapları böyle okumaya başladığınızda, kitaplar beyninizde patlıyor demektir.
“Şiir yazmaktan 4 ay hapis yattım” diyen “haklı” kişi,“bomba” olmayan kitaplara bomba muamelesi yapamaz.
Hele ki şiiri de “süngü” gibi silah sayılmışsa!
Kimilerinin bir kitabı bomba sanması ve sunması, kitabı bomba yapmaz!
Ama yazıdan, matbaadan beri; kitaplar dünyayı değiştirmiş, insanlığı koşturmuş, bazen yere çakmış ama çok zaman uçurmuştur.
Bomba muamelesi gören nice kitap insanlıkta iz bıramıştır; güçlülerin suratında da.
Lakin, elinizde güç var diye her sayfada bir fünye ararsanız,“tek kitap”a kalırsınız!
Siz önce, kitaptan yargıladığınız gazetecileri, başka kitaptan tutukladığınız cezaevinden “bağımsız yargı”ya götürecek aracı temin edeceksiniz...
Sonra çok büyümüş, çok demokratikleşmiş gibi yapacaksınız!
***
 
Tabii, bazı kitaplar vardır ki, kendisi bomba değildir ama hakikaten “bomba” yapabilir…
Adı bellidir:
“Gerillanın el kitabı”dır mesela.
Carlos Marighella yazmıştır. Türkiye’de de basılmıştır. Bir zamanlar bütün dünyada elden ele, dağdan dağa, kentten kente dolaşmıştır.
Carlos Marighella da ilk kez 21 yaşında, Brezilya’da, okuduğu değil, ama yazdığı bir şiir yüzünden tutuklanmıştır.
 
***
 
Fakat ille “bomba” arıyorsanız…
İlle “fünye” arıyorsanız…
İlle “bomba yakalamak” istiyorsanız…
Bir insanlık suçu silahı olarak 90 adet nükleer bomba sizin sınırlarınız içinde, İncirlik’te sere serpe yatıyor.
Künyesi sizin, fünyesi ABD’nin elinde.
Kitapları bırakın, o bombaları yakalayın!
 
***
 
Lakin, “kibirli Avrupalı”ya haklı olarak, “Ortadoğu ve Afrika’da yeni Afganistanlar, yeni Iraklar istemiyoruz… Bunlar bölge insanının ruhunda olduğu kadar , insanlık vicdanında da derin yaralar açmıştır” diyorsanız…
Şunu yapacaksınız:
Afganistan ve Irak’ta uluslararası koalisyon ortaklığından çekileceksiniz…
Afganistan’dan askerlerinizi çekeceksiniz…
Başka ülkelerin bombalanmasına, işgaline katılmayacaksınız.
Bombalayan Avrupa ve ABD’lilerin yanında değil; bombalara karşı çıkan Batılıların, dünyadaki tüm kitapların, halkların, insanların ruhunun ve insanlığın vicdanının yanında yer alacaksınız!
Unutmayın…
Bu ülkede, iktidarınız döneminde, tabii ki onca iktidar ve darbenin de mirasıyla, kitap okuyan gençlerin, İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin üstüne atılan bombanın katliamı, aman aşımına uğradı!
 
Öteki yüz, bildik cüz
 
Tuttuğumuz taraflara göre toptancıyız ya…
Kimimiz kitabı hakikaten bomba sanıyor…
Kimimiz de Avrupa’yı sadece kitap diyarı.
Polis devleti, özgürlükler, kitap-bomba, “gazetecilikten tutuklanma”, sözde yargı bağımsızlığı (Hem “yürütme müdahale etmez” deyip hem kesin yargıda bulunarak”)üstüne çelişki dolu, “kibirli” bir başbakan dili var…
Bir de, “kibirli” Avrupalı karşısında yer yer, söylenmesi gerekli sözlerin söylenmesi mevzubahis.
İçtenlikle özgürlük, hukuk eleştirisi yapan Avrupalılar kadar…
Sömürgeci, emperyalist kibirleriyle, “Doğu’ya ait” ne varsa aşağı gören; ırkçılık kıyılarında gezenler de var.
Afrika’nın açlığına, Ortadoğu’nun aşağılanmışlığına, bu halklara, kimliklerine, inançlarına, renklerine yüzyıllardır reva görülen parya, köle, uşak muamelesinin genetik kodlarına sahip olan…
Hak ve özgürlükler gibi temel insanlık değerlerini; işgallerine, sınır dışı etmelerine, toprakları ve insanları sömürmelerine, köle-efendi geleneklerine aksesuar haline getiren “Batılılar” da var.
O yüzden; bazı lafları, suratlarına suratlarına hak ediyorlar.
Çünkü, belki hoşunuza gidebilir ama, sizin resmi nezdinizde, oradaki milyonlarca vatandaşınızı, milyonlarca “öteki”yi, bin türlü değerlerini yağmaladıkları milyarlarca insanı da aşağılıyorlar!
 
***
Tabii ki…
Bu ülkede “kitabı bomba sanan” baskıcı, kibirli bir iktidar ile kitap kovalayan güçler de var…
Ama bu ülkede bir çoğu “kitap okumak isteyen” başı örtülü kızları canavar sayan bir devlet ve bir kısım millet kibri de var.
İnsanlık ruhu ve vicdanı hiçbirini kabullenmek zorunda değil!
Bu ülkede kitabın ve insanın makus talihi ile malum tarihi zaten bir günden ibaret de değil!


Umur TALU / GAZETE HABERTÜRK