Medya
07 Ara 2007 09:50 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:51

"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK MEDYA GRUBU OLAN DOĞAN ŞİMDİ DE ÜNİVERSİTE KANALLARINI GÖZÜNE KESTİRDİ!..." SEVİLAY YÜKSELİR'DEN AYDIN DOĞAN'IN EN SON ALDIĞI TV'NİN BURUK ÖYKÜSÜ!...

Çünkü çocuklar için o kanal, öğrendiklerini, bildiklerini pratikle buluşturma noktasıydı. Ama buluşmalar sona erdi.Topu topu 1.5 milyon dolara Doğan´a satıldı...

Doğan Grubu pes etmiyor. Medyada hedeflediği noktaya gelebilmek için sürekli yeni alımlar yapan grubun son adresi Technology Channel oldu. Maltepe Üniversitesi bünyesinde kurulan televizyonda çoğunlukla üniversite öğrencileri görev yapıyordu. Tamamen amatör ruhla, büyük işler yapmaya çalışan öğrenciler Technology Channel'ın Doğan´a geçmesi ile büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.

Çünkü çocuklar için o kanal, öğrendiklerini, bildiklerini pratikle buluşturma noktasıydı. Ama buluşmalar sona erdi.Topu topu 1.5 milyon dolara Doğan´a satılan Technology Channel´ın tüm çalışanları da işsiz kaldı!

Çok yazık...

Türkiye´nin en büyük medya grubu olma özelliğine sahip Doğan, doyumsuzluk sonucu üniversite kanallarına saldırmaya başladı. Oysa ki, tam tersi olmalıydı. Elindeki tüm imkanları, o üniversite kanalı öğrencilerin elinde yaşasın diye seferber etmeliydi.

Görüyoruz, yaşıyoruz bütün medya çalışanları. Yaz aylarında yüzlerce genç, medyanın herhangi bir tarafında staj yapmak için insan kaynaklarının kapısını aşındırıyor. Ancak oralarda durum tamamen profesyonel olduğu için, çoğu 15 gün boyunca kös kös oturup şeflerin ya da müdürlerin getir-götür işlerini takip edebiliyorlar. Sonunda da "Stajını tamamlamıştır" belgesiyle yeniden sadece bilgiye dönüyorlar.

Elbette ki tüm meslekler pratik yaparak kazanılır ama gazetecilik, televizyonculuk her daim pratiktir! Türkiye´de onlarca İletişim Fakültesi var. Ne yazık ki birçoğu, Maltepe Üniversitesi´nin imkanlarına sahip değil. Özelikle devlet üniversitelerinde okuyan öğrencilerin durumu içler acısı. Derslerde aldıkları bilgileri pratiğe dökmek için tek şansları var, o da tatil aylarında yapabilecekleri stajlar.

Hal böyleyken, bir üniversite bünyesindeki televizyonun satın alınarak tekele dahil edilmesi doğru bir karar mıdır? Böyle bir satış Avrupa ya da Amerika´da olsaydı tepki çok farklı olurdu. Öncelikle veliler ayaklanır, çocuklarının özgürce kendilerini ifade edebildikleri bir yayın kuruluşunun satışına, karşı duruş sergilerdi.

Ama üniversite özel, sahibi de tüccar olunca, veliler de umursuz oluyor haliyle.

Bu satırları yazarken kendimi hayal ettim. Türkiye´nin en köklü bilim yuvası İstanbul Üniversitesi´nin İletişim Fakültesi´nde okuduğum yıllarda okulun aylık çıkan gazetesinde görev alabilmek için verdiğim mücadeleyi gözümün önüne getirdim. İmkansızlıklarla çıkarılmaya başlanan ve adı "İletim" olan gazete, hala yaşatılıyor öğrenciler tarafından. Üniversite öğrencilerinin sesi olan gazete, on binlerce baskı yapıyor artık. Kimi yazıyor, kimi karalıyor, kimi de çektiği fotoğrafı yerleştiriyor İletim´in sayfalarına.

Neyse daha fazla anlatmayayım... Bakarsınız Aydın Bey´in iştahı kabarır, İletim´i de grubunun bünyesine katmaya kalkar!

Sonra o çocuklara da yazık olur...