Medya
01 Tem 2011 08:40 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:31

TARTIŞMALARIN ODAĞINDAKİ İSİM! CÜNEYT ÖZDEMİR KENDİNİ NASIL SAVUNDU?

Cüneyt Özdemir CNN Türk muhabiri Melek Erhan'ı canlı yayında eleştirmesi üzerine yapılan sert eleştirilere nasıl yanıt verdi?

İşte Radikal Yazarı Cüney Özdemir’in bugünkü köşe yazısı...

Ankara’da kim korkar değişimden?


Kimi Ankaralı gazetecinin heyecanla sunduğu siyasi krizler gözünüzü korkutmasın.


Değişim kolay değil. Sancılı oluyor. Kimileri bu değişime ayak uyduruyor kimileri ise bu değişimin dışında kalıp tasfiye oluyor. Biz ‘Yeni Dünya Düzeni’nde, yeniden kurulan bir Türkiye’ye tanıklık ediyoruz. Değişen Türk ordusunun darbeci geleneği, partilerin yıllardır kanıksadıkları ezberler, politika kazanının iman ettiği ‘doğrular’ ve elbette bugüne kadar bütün bunlardan beslenen medya... Aslına bakarsanız İstanbul medyası son yıllarda kendisine bir çekidüzen verdi. Patronlar, genel yayın yönetmenleri, editörler ya değiştiler ya da nehrin kenarına yollandılar.
Ankara’daki medya diline ise henüz bu değişim tam olarak yansımadı. Şu günlerde kimi Ankaralı gazetecilerin heyecanla sunduğu siyasi krizler gözünüzü korkutmasın. Onlar sadece büyük bir değişimin sinyalleri, o kadar… Ankara’da bütün siyasi ezberler yıkılıp yeni bir Türkiye kurulurken medyanın bunun dışında kalması da imkânsız. Türk medyası bugüne kadar biraz da sermaye yapısı nedeniyle Ankara’daki siyaset üzerine inşa edilmişti. Bu bizi kısır bir Ankara gazeteciliğine rehin bıraktı. Nasıl İstanbul’a kar yağmayınca medya için Türkiye’ye kar yağmıyorsa Ankara’daki siyasi kriz bitmedikçe Türkiye’ye huzur da bir türlü gelmiyordu. Böyle olunca Ankara’daki siyasi habercilik krizler üzerine odaklandı. Yapıcı değil yıkıcı oldu. Zaten yeterince sıradan ve sıkıcı olan hayatlarımızda aslında çok da fazla Ankara haberlerine, Meclis koridorlarındaki kulislere ihtiyacımız yok. Ya da bugüne kadar ezberlenmiş ve tembelleşmiş bir dilin bize dayattığı habercilik artık ilgi çekmiyor, doğruları bizi anlatmaya yetmiyor, eksik kalıyor, dar geliyor, sıkıyor... Bunu dile getirdiğimiz zaman kendine güvensiz kimi meslektaşlarımızın isyanını, korkularına veriyorum. Değişimden korkuyorlar… Yeni bir dil arayışı, farklılık yaratmak ve daha da önemlisi değişen Türkiye’yi okumak zor geliyor. Oysa Türkiye değişirken bu değişimin önünde ister asker, ister politikacı, isterse medya mensubu hiçkimse direnemez. Üstelik eskisi gibi ucuz ittifaklar, komplocu göstermelik dayanışmalar, kulis çabaları da uzun dönemde kâr etmez. Türk medyasındaki değişim dalgası Ankara medyasını da etkileyecektir. Panik ya da kriz çabası beyhude. Korkunun değişime etkisi yok.