Medya
27 Oca 2013 09:15 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:40

TANSU ÖZKÖK ERTUĞRUL ÖZKÖK'E RESTİ ÇEKMİŞ; "YA GAZETE YA BEN"

Ertuğrul Özkök'ün Urla'da yaşayan eşi Tansu Özkök, usta gazeteciyle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Ertuğrul Özkök'ün Urla'da yaşayan eşi Tansu Özkök, usta gazeteciyle ilgili Hürriyet'ten Ayşe Arman'a çarpıcı açıklamalar yaptı.

İşte röportajdan bir bölüm :

Siz burada n’apıyorsunuz? Koca, İstanbul’da... Kızınız ve torunlar da... Siz neden buradasınız?

- Kaçtım! Resmen kaçtım. Artık Ertuğrul’a destek olmak, onun yanında olmak anlamında görevimi tamamladığımı düşünüyorum. Aynı şekilde Gülümsün’ün yanında olmam da gerekmiyor. 60 yaşıma girmek üzereyim ve o kadar özgür hissediyorum ki kendimi. Urla her anlamda çok iyi geldi bana.

Eşinizin genel yayın yönetmenli olması ne kadar önemliydi?

- Hiç. Ben akademisyen olarak kalmasını tercih ederdim…

Sizle ilgili hep şöyle şeyler anlatılır, gittiğiniz bir yerde Ertuğrul Özkök’ün eşi olduğunuzu söylemezmişsiniz…

- Evet pek söylemem.

Hiç o gücü kullanmaya gerek duymadınız mı?

- Yok canım asla, bana çok ayıp gelir. Babam bakanken de böyleydi. Annem de benim gibidir. Belki doyum, tatmin, belki de aldığımız terbiye…

Yayın yönetmenliğinin pırıltısı sizi hiç mi etkilemedi?

- Hayır hep uzak durmaya çalıştım. İstanbul’a ilk taşındığımızda davetlere filan mecburen ben de gidiyordum. “Gelmek istemiyorum” dediğimde çok kızıyordu. Bir gün yine bir davetten döndük, “Tansu” dedi, “Artık sana ısrar etmeyeceğim çünkü bu akşam gördüm sen gerçekten acı çekiyorsun!” Evet, öyleydi. Benim için farklı bir dünyaydı. Olmadığın gibi davranacaksın, bir takım oyunlar bileceksin. Bana uymadı. Samimi gelmedi. Kendimi orada yama gibi hissediyordum. Yama gibi de duruyordum zaten. Allahtan o dönemler geçti, gitti.

20 yıllık yayın yönetmenliği süresinde, “Keşke onunla daha çok vakit geçirebilseydin!” diye düşündüğünüz oldu mu?

- Oldu ama ama o çok mutluydu…

İyi de siz…

- Ertuğrul’un egosu fazladır, “Önce ben” der. Belki de doğrusu bu bilmiyorum. Bir kere çok sinirlendim, “Ya gazete ya ben” dedim, “Gazete!” dedi. Öyle kalakaldım. Bir daha da böyle bir şey demedim. O da zaten, “Beni bir daha böyle tercihler yapmak zorunda bırakma!” dedi. Ama buraya gelirken, “Ya İstanbul ya Urla?” demedim, “Ben Urla’ya gidiyorum” dedim. Çünkü onun cevabının “İstanbul” olacağını biliyordum…

Ayşe Arman'ın Tansu Özkök'le yaptığı röportajın tamamı için tıklayın