Medya
29 Nis 2014 10:31 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:07

T24 toplanan paraların hesabını verdi!

T24 yeni tasarımı ile okurlarının karışısına çıktı. Doğan Akın'ın okur fonu ile toplanan paraların hesabını da verdi.

T24 internet gazetesinin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Doğan Akın, bugün yeni bir görünümle okur karşısına çıkan sitesindeki değişiklikleri köşesinden okurları ile paylaştı.

Akın, Sizin desteğinizle yeni T24, yine T24 isimli köşe yazısında Türkiye'de sadece medya sahiplerine yapılan baskılardan doları değil, ideolojik takıntılar ve kirli bilanço oyunları ile para kazanmaya çalışan medya seçkinleri yüzünden de alternatif bir gazetecilik yapmanın mümkün olmadığını yazdı.

İşte Doğan Akın'ın okur fonu ile toplanan paraların hesabını da verdiği o yazıdan çarpıcı bölümler:

Türkiye, gazeteciliği, bir daha dönmeyecek birini bekler gibi beklemeyi de yazdı gazetecilerin alnına.

Belki bir gün gazetecilik, sadece gazetecilik yapabilecektik. Kaç nesil bu hayalle geçti bu mesleğin içinden, geçti ve gitti.

Neden?

Türkiye'de medya sahiplerine baskı yapıldığı için mi?

Cevabı, medyamızın hâlinin üç boyutlu fotoğrafını önümüze koyan bir soru bu.

Evet Türkiye'de medyaya baskı var; ama diğer işlerinin bekası için o baskıyı satın alan medya patronları da var. Grup medyaları bilançolarının pasifine çekilen "Alo Fatih-Alo Mustafa" hatlarını, o bilançoların aktifinde "korku"ya yapılan yatırımları görmeden doğru okuyamazsınız! Medyada baskıya boyun eğmek, dün de para ediyordu, bugün de ediyor.

Bugün grup medyalarının tamamına çekeceğiniz toplam çizgisinin altında, misal bir Marko Paşa'nınki kadar cesaret görünmüyorsa, medyada vicdan takvim yapraklarından onyıllar önce düşmüşse, sebebi satın alınmış baskılar, devasa plazaların gölgesine sinmiş paralardır.

Varlığıyla yok olan bir medyadan söz ediyorum. Aşağı doğru tırmanan bir medyadan!

Marko Paşa, 1940'larda bir başına tek parti baskısına nasıl direnebildi derseniz, cevabı, bilançosunda gazetecilik dışında bir şey yazmamasındadır. Hiçbir güç karşısında diz çöktürecek örtülü bir hesapları bulunmayan Sabahattin Ali ve dağıtım engeline karşı Eminönü'ne inip koltuğunun altında dergi satan Aziz Nesin, Marko Paşa kapatılınca Merhum Paşa'yı çıkardılar,  "Toplatılmadığı zamanlarda çıkar" ifadesini yerleştirdikleri logosundan itibaren meydan okuyarak. Merhum Paşa kapatılınca "Yazarları hapishanede olmadığı zamanlar çıkan" Malum Paşa gelecektir cezalandıran mizahıyla. Nöbeti sırasıyla Yedi Sekiz Hasan Paşa, Hür Marko Paşa, Bizim Paşa ile Ali Baba ve Kırk Haramiler alır.

Otoriter de değil totaliter 1940'larda Marko Paşa'nın onurlu hikâyesi nasıl unutulmadıysa, bugün medyada yalan rüzgârı gibi esenlerin, yazdıkları ve yazamadıklarıyla geleceklerine ektikleri utanç da unutulmayacak.

T24, bu hafızayı da inşa etmeye talip olarak yola koyuldu. Haberciliği bacasız sanayiye çeviren çarpık semaye, ideolojik takıntılar ve elde ettikleri imkânlar karşılığında gazeteciliği kirli bilançolar uğruna araçsallaştıran medya seçkinlerine karşı bir hayal kurdu: Bağımsız gazetecilik.

Alternatif olmak için medyanın günahları yetmez

Kirli saklı paradan, her mahallenin haberciliğin önüne koştuğu ideolojik takıntılardan bağımsız bir gazetecilik kurumsallaşabilir mi?

T24, yayına başladığı 1 Eylül 2009'dan beri bu soruya bir cevap inşa etmeye çalışıyor. Çetin, ama yaşanmaya değer bir yolculuktan söz ediyorum.

Çetin, zira hiçbir kişi, kurum, kuruluş, şirket, örgüt ya da hareketle doğrudan veya dolaylı bir bağlantı kurmadan gazetecilik yapmaya çalışmak kolay değil. "Bağımsız gazetecilik" diyerek yola koyulup mahcup olmak da var.

Yaşanmaya değer; zira, T24'ün beş yılı geride bırakan serüveni gösteriyor ki, başka bir gazetecilik mümkün.

Ana akım medyadaki sorunlar, elbette diğer medyaları kendiğinden "alternatif" haline getiremez. "Başkalarının günahlarıyla aziz olunamayacağını" biliyoruz.

Elbette eksikleri var, ama bu gerçeğin ışığında T24 bugüne kadar ne yaptı?

- Hiçbir görüş ve inancı haberciliğin önüne koymadı. Her mahalleden haber vermeye çalıştı, hiçbir mahallenin yayını olmadı.

- İçeriğini daima kuvvetlendirmeye çalıştı, medyanın her kesiminde alıntılanan özel haberlere imza attı.

- Medyada nefret ve hakaret dili kullanmayan hiçbir kaleme rezerv koymadı.

- Medyada kanaatlerin geleneksel mecralarda inşa edildiği döneme son verdi, haber siteleri arasında Türkiye'nin en güçlü yazar kadrosunu bünyesinde buluşturdu. Sadece internette değil, bütün medya ölçeğinde yorum ve analizlerine kayıtsız kalınamayan çok sayıda yazar bugün sadece T24 için yazıyor.

- Haber metinlerinde yorum yapmadı, yanlışlıkla yorum ve hata içeren haberlere yöneltilen eleştirilerden yararlandı.

- Medyada alışkanlıkları değiştiren bir "söyleşi" mesaisi yaptı, bu alanda kimsenin kayıtsız kalamadığı bir iddia ortaya koydu.

- Genç gazetecilerin yetişmesine önem verdi.

Yeni T24 ve mimarları

T24 şimdi, sınırlı imkânlarına rağmen teknik alt yapısı ve sosyal medya entegrasyonu kuvvetli, tasarımda profesyonel standartları yüksek bir siteyle karşınıza çıkıyor. Eksikler ve iyileştirmeler için kısa bir süre hoşgörünüze ihtiyacımız var.

Bizim daha sade, daha işlevsel, daha estetik, kısacası daha iyi bulduğumuz bu T24'ün içinde çok emek var. Sadece, sahiden gece gündüz çalışan T24'çülerden söz etmiyorum. Onlara olan gönül borcu buraya sığmaz.

T24'ün tasarımı ve teknik altyapısı Nil Aldemir, Volkan Çağsal ve Selçuk Büyükbayrak'ın kurdukları Publik İletişim'in eseri. Sihirbazımız T24'ün bütün kodlarını yazan Emre Büyüközkan ve yazılım ekibi. T24'ün tasarımında aynı ekipten Kudret Keskin'in imzası var.

Velhasıl Publik, T24'ün ajansı değil, şansı. Alışveriş lisanı gerekecekse, bir gönül borcunun alacaklısı…

T24 Okur Fonu

Ve T24 okuru…

Dördüncü kuruluş yıldönümünde video kategorisi kurmak için yaptığımız çağrıya katılan T24 okuru, sağol. 1055 T24 okurunun toplam 102 bin 5 lira ile desteklediği Okur Fonu'nda toplanan kaynak için önce vergi yükümlülükleri yerine getirildi. 102 bin 5 liranın yüzde 18'i KDV (yaklaşık 18 bin TL) olarak ödendi. Kalan rakamın (yaklaşık 83 bin TL) yüzde 20'si oranında da kurumlar vergisi (yaklaşık 16 bin TL) ödendi. Toplamda yaklaşık 35 bin liralık bu vergi yükümlülüğü yerine getirildikten sonra kalan 67 bin lira ile eylül ayından beri Van depremzedelerinden Roboski'ye, Kuzey ormanlarından İstiklal Caddesi savaşlarına kadar birçok alanda onlarca video haber hazırladık. Ve okurlarımızın katılımıyla hazırladığımız T24 Video kategorisini bugün yayına koyuyoruz.

Gerçekten sağolun.

Evet yeni T24, ama yine T24.

Gazeteler paralarıyla korkanlarınsa gazetecilik bizimdir, demek için buradayız.

Satın alınmış korkularla berbat edilmiş edilmiş bu mesleği temizlemek için, ellerimizde kovalar, buradayız…