Medya
08 Eki 2010 14:16 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:42

RADİKAL BİR DEVRİME İHTİYAÇ VAR! İLK ADIMI HANGİ YAZAR ATACAK?

Bir yanda 'Tanrı yazarlar' diğer yanda üç kuruşa talim eden muhabirler! Eyüp Can "radikal devrim" için geliyor!

60 yıl önce 60 yıl sonra


Bu yıl gazeteci Altan Öymen’in meslekte 60. yılı.


Dile kolay tam 60 yıl.

18 yaşından bu yana gazeteci.

Yeni dönemde Radikal gazetesinde birlikte çalışacağız.

Ne zaman güncel bir konuyu konuşsak 60 yıl öncesinden çok çarpıcı örnekler veriyor.

O anlattıkça ben bazen “Türkiye çok değişmiş” diyorum bazen de “hiçbir şey değişmemiş?”

* * *

Geçen hafta Meclis’in açılışı için Ankara’ya gittim.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün TBMM’de yaptığı konuşma sırasında CHP’nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ayağa kalktı, buna karşılık Deniz Baykal eski alışkanlığı devam ettirerek ayağa kalkmadı.

Ben de CHP’de yaşanan bu sembolik değişimi “Sadece siyasetçiler değil eski siyasi anlayış da değişiyor” diyerek kaleme aldım.

Yazım üzerine Altan Öymen aradı.

Meğer bu ayağa kalkma-kalkmama meselesi çok eskiymiş.

Hatta Altan Abi ‘Bir Dönem Bir Çocuk’ kitabında tartışmalı 1946 seçiminden sonra yaşanan ayağa kalkmama krizini detaylı anlatmış.

* * *

Meclis’te 1925’ten sonra ilk defa bir muhalif parti var.

İsmet İnönü yeniden cumhurbaşkanı seçilip Meclis’e gelince 395 vekilli CHP grubu saygıyla ayağa kalkmış, fakat Demokrat Parti’nin 66 milletvekili yerlerinde oturmaya devam etmişler.

Kitaptan o bölümü aynen aktarıyorum:

“O vakte kadar cumhurbaşkanı salonda görünür görünmez herkesin ayağa kalkma geleneği vardı. Milletvekilleri ayağa kalkma anında devlet başkanından alkışlarını da esirgemezlerdi. DP’lilerin İnönü’yü alkışlayacakları zaten tahmin edilmiyordu ama bu ‘oturma eylemi’ hiç beklenmiyordu. CHP’li vekiller ‘Ayıp ayıp’ diyerek tepki gösterdi. Devlet başkanlarına karşıtları tarafından da saygı gösterilmesi dünyanın her tarafında gelenekselleşmişti. DP’liler bu geleneği çiğnemekle suçlandı.”

Daha ilginci DP’lilerin savunması:

“Bizim inancımıza göre Meclis’in üstünde hiçbir güç yoktur. Meclis kimsenin önünde ayağa kalkmaz.”

Durun bitmedi?

Asıl komedi 1950 seçimlerinden sonra yaşanmış.

Öymen bir gazeteci olarak bu tuhaf savunmanın peşini bırakmamış.

DP’liler 1950’de iktidara gelip Bayar’ı cumhurbaşkanı seçtikten sonra ne yapacaklarını şaşırmışlar.

Bir yanda kendi liderleri Bayar, diğer yanda “Meclis kimsenin önünde ayağa kalkmaz” savunması.

* * *

Bakmışlar olacak gibi değil, eski tutumlarıyla tutarlı kalmak için Bayar’ı oturdukları yerden alkışlamaya karar vermişler.

Fakat uygulamada ciddi sorunlar yaşanmış.

İçlerindeki heyecanı tutamayan DP’li vekiller alkışın coşkusuyla ayağa fırlayınca, DP’li yöneticiler onları eteklerinden çekip oturtmaya çalışmış. Demokrat Partililer arasında ciddi tartışma çıkmış.

Bu arada CHP grubu kendi tutumuyla çelişmemek için hep beraber ayağa kalkmış. Fakat onlar da yeni cumhurbaşkanını alkışlamak yerine hazırol vaziyette selama durmuş.

Öymen; “DP’nin başlattığı bu ayağa kalkmama sorununun tamamen ortadan kalkması ve cumhurbaşkanına gösterilecek saygının normalleşmesi için aradan bir hayli zaman geçmesi gerekecekti” diyor.

* * *

Anlaşılan yeterince geçmemiş.

Partiler, liderler değişmiş ama bazı şeyler hiç değişmemiş.

Allah’tan Altan Öymen gibi bizlere nelerin değişip nelerin değişmediğini hatırlatan deneyimli gazeteciler var.

Şu sıralar Türkiye’deki köşe yazarlığı uygulaması ile başım belada.

Masa başından ahkâm kesmeye dayalı köşe yazarlığından fena halde sıkılmış vaziyetteyim.

Bir yanda ‘Tanrı yazarlar’ diğer yanda üç kuruşa talim eden muhabirler.

Radikal bir devrime ihtiyaç var. 

17 Ekim’de ilk adım ‘60 Yıl Önce/60 Yıl Sonra’ diyerek sahaya çıkacak ‘Altan Abi’den. 

Eyüp Can/Hürriyet