Medya
29 Şub 2012 14:35 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:23

NE YAZARLIĞINA, NE AKADEMİSYENLİĞİNE, NE LİBERALLİĞİNE YAKIŞIR!

Umur Talu Habertürk'teki köşesinde Star yazarı Eser Karakaş'ın kendisi hakkında yazdığı yazıya çok sert cevap verdi.

Star yazarı Eser Karakaş’ın "Sevgili Umur Talu arkadaşım, acaba Emin Çölaşan’ın bu ifadesinin de basın meşruiyeti içinde kaldığını mı düşünmektedir?" cümlesine Habertürk yazarı Umur Talu’dan yanıt geldi.

Talu, "Susturucu onu da vurur, seni de!" başlıklı yazısına oldukça sert bir şekilde başladı:

BAZEN HAKİKATEN SİNİRLENİYORUM

"Bazen hakikaten sinirleniyorum.
Prof. Eser Karakaş, eski bir tartışmamızı öyle bir kurguya yem etmiş ki; sanırsın E. Özkök, E. Çölaşan ile 28 Şubat tertibi asker arkadaşıyız!

Karakaş, "hedef gösteren muhbir"likten sonra, artık "itirafçı" taçlında mektup yazıp zarf atan Özkök’ün dediklerinin, yediklerinin hesabını bana da soruyor.

Özkök ile Çölaşan o vakit aynı "karekökü"ne sahip. Paşalara varıyorlar. Çölaşan, "Paşam silah kullanacak mısınız?" diye soruyor.
Eser diyor ki: "Bu Umur Talu’yu vs. herkesi ilgilendiren bir sorudur."
"Vesaire" biraz ayıp kaçmış ama akademik titizliğe vereyim.

’SİLAHÇI’ ÇÖLAŞAN KOVULANA KADAR TEK KELİME ETMEDİ

Bu sorularla ben epeyce ilgilendim Hocam! Öyle ilgiliydim ki, o paşalar kovulmam için aşırı baskı yaptı; olmadı, dava açtı; olmadı, tehdit edildim.
Gazetecilerden "itirafçı" olan, daha sonra kovulmam için elinden geleni yaptı. "Silahçı" ise, Hürriyet’ten Mümtaz Soysal, Zeynep Atikkan, gruptan Turhan Selçuk, Bedri Koraman, Zeynep Oral, biz çok kişi kovulurken, onca muhabir susturulurken tek kelime etmedi. Yazıları sansürlenirken de! Kovulana kadar.

Silahlı darbeciye bayılan, o soruyu soran ve itirafçı da... Mehmet Altan kankası kovulurken ancak hık mık diyen "liberal" de... Birileri kovulsun da köşelere yerleşelim diye beklemiş "romantikler" de... Kovulanla alay etmiş, birisini veya yazı kovdurmaya dahli olmuş "solcu" da... Muhafazakâr yazar kovulurken, kalbinden ahlaki isyan kopmamış iktidar kâtibi de içimi acıtır.

"DARBECİYDİ, YAZILARI MEŞRU DEĞİL" YAZMIŞTI

Bekir Coşkun Habertürk’ten "ayırılınca", Karakaş Star’da bir yazı yazdı.
"Kovulmuş, ayrılmış, ayırılmış, gönderilmiş, gitmiş", ne dersen de; kopmuş biri ardından, "Darbeciydi, yazıları zaten meşru değildi. Gazetecilik yapmaya hakkı yoktu" dedi. (O zamanlamanın "çok şık olmadığını" şimdi kendi de söylüyor!)

Kısa süre önce Coşkun’la Balyoz ve darbecilik üstüne tartışmış; zaten Hürriyet’ten onca insan kovulurkenki sessizliğine isyan etmiş, Basın Özgürlüğü ödülü almaya, onca kişi susturan yayın yönetmeni Özkök ve patronuyla gitmesine kızmıştım.

İÇİNDE KALAN UKDE BU...

Yine de, o gün Habertürk’te yazan genç kardeşler havaya ıslık çalarken, "Coşkun’un gönderilmesi üzerine" yazdım.
Gazeteci olmayan Karakaş’ın, yıllardır gazeteci olan Coşkun’un sustuğu gün, susturulmasını meşru, "Anayasal" sayan fetvacılığına karşı bir yazı daha yazdım.
Ukdesi bu!

KEŞKE SEN DE MEHMET ALTAN İÇİN YAZSAYDIN

Karakaş Kardaş; bana epey uzak kişiler için de böyle çok yazdım. Keşke sen de M. Altan için harbiden yazsaydın.
Çünkü ilke; susturmak değil, konuşturmaktır.
Ne Altan’ın, ne Özkök’ün, ne Çölaşan’ın, ne Koru’nun, ne Temelkuran’ın, ne Mağden’in, ne Mete’nin, ne Mert’in, ne Taşgetiren’in, ne Coşkun’un, ne Akyüz’ün, ne Şık’ın, ne Zarakolu’nun susturulması! Hepsinin gazetecilik yapabilmesini, yazabilmesini savunurum.

Kiminin yazdığını, fikrini, ilişkisini, başkasına veya bana ettiğini ayıplayabilir, tartışabilir, nefret de edebilirim, ama senin "Anayasa ikinci maddedeki hukuk devleti, laiklik, demokrasi geniş parantezi içinde yazmak zorundalar" fetvanı asla kabul etmem.

Parantezde "sosyal"i unutmuşsun zaten; ama ne ikinci maddesi ya! Herkes mecbur mu parantez içinde düşünmeye. Nasıl değişecek o zaman Anayasa, kanunlar? Bunlar darbe anayasasında da yazılı hem! Tabii ki darbecilikle mücadele edilmeli; tabii ki nefret suçundan nefret edilmeli.

HEPSİNİ BUL GAYRİ MEŞRU İLAN ET!

Ama "darbe destekçisi olmuş yazar", sandığından çok fazla. Mevsimin liberal, demokrat, muhafazakârı arasında da. Hepsini bul, gayri meşru ilan et! Sen susturmaya gerekçe arıyorsun. Ne yazarlığına, ne akademisyenliğine, ne liberalliğine yakışır.

İstersen gidip bir de AİHM’ye sor!