Medya
18 Mar 2011 09:32 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:08

MUHTEŞEM YÜZYIL'A BİR ELEŞTİRİ DAHA ; KOSKOCA KANUNİ LİSELİ AŞIK POZLARINDA

Sabah gazetesi televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ, Muhteşem Yüzyıl dizisinde Halit Ergenç'in Oyunculuğunu eleştirdi.

Pargalı İbrahim fenomeni

Sevgili Halit Ergenç dostum alınmasın ama Muhteşem Yüzyıl'da Pargalı İbrahim'in karizması, Süleyman'ı geride bırakmış görünüyor.

Okan Yalabık, bu diziyle birlikte hayran sayısını ikiye, üçe katlamış durumda. Çarşamba akşamı Show Haber'de izledim. Dizinin setine gelen izleyiciler arasında mikrofon dolaştırılıyordu. "Kimin için geldiniz?" diye sorulunca neredeyse koro halinde "Pargalı İbrahim içiiiin" diye bağırdılar. Okan Yalabık'ın çizdiği Pargalı İbrahim portresi, gerçekten de kadınları, özellikle genç kadınları etkileyecek pek çok özelliği bünyesinde barındırıyor. Bir kere son derece tutkulu ve romantik bir âşık. Hem kılıcı, hem kemanı aynı ustalıkla kullanabiliyor. Kadın ruhundan iyi anlıyor ve bir kadını mutlu edecek doğru hamleleri tam zamanında yapıyor.

Buna karşın Süleyman, hareminin üyeleri arasında adeta dama oynuyor. Halit Ergenç ise 'Binbir Gece bakışlarından' henüz kendini kurtarabilmiş değil. Heybetli bir padişahtan ziyade, liseli âşık tavırları içinde. Bu durumda insanın aklından "Süleyman'ı Okan Yalabık, Pargalı'yı Halit Ergenç oynasa daha mı iyi olurdu acaba?" sorusu geçiyor... Bu köşeden giriştiğimiz salvo atışların etkisi var mı bilmiyorum ama bu hafta Rodos'un fethi sahnelerine biraz daha özenilmişti sanki. Mekan olarak Marmaris Kalesi'nin seçilmesi çok isabetli olmuş. Grafik animasyonlar ise eski bölümlere oranla daha iyiceydi.

Ama keşke Süleyman ile Pargalı'nın içinde bulundukları kadırga sahnesinde, dekoru daha 'usulünce' sallasalardı. (Seti ziyaret etim. Kadırganın içini bir oda gibi yapmışlar. Çekim sırasında dalgalı deniz efekti yaratmak için dört-beş set görevlisi odacığı köşelerinden tutup sallıyor. Hatta çekimler bitince bu bölümü TEM stüdyolarında mini-kafeterya olarak kullanacaklarmış) Ama gelin görün ki, mübarekler sanki kadırgada değil, Sirkeci-Halkalı banliyö treninde ayakta gidiyor gibiydiler. Hani bir tek tutunacakları askılar eksikti. Yahu öyle dalga sallantısı olur mu? Hiç mi şehir hatları vapuruna binmediniz efendiler?