Medya
20 Mayıs 2013 12:30 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:10

İRANLI PROFESÖR EMİNE ERDOĞAN'A NEDEN DİKTATÖRLÜK KİTABI VERDİ?

Radikal yazarı Pınar Öğünç,Emine Erdoğan'a "Diktatörlüğün Psikolojisi" isimli kitap hediye eden İranlı Profesörle konuştu.

Başbakan Erdoğan ile birlikte ABD’ye giden ve Georgetown Üniversitesi’nde yaptığı konuşmanın ardından İran asıllı Profesör Fathali Moghaddam tarafından kendisine "Diktatörlüğün Psikolojisi" isimli bir kitap hediye edilen Emine Erdoğan geçen haftanın en çok konuşulan isimlerinden biri oldu.

Georgetown Üniversitesi’nin akademik kadrodan İranlı profesör Fathali Moghaddam’ın kendi yazdığı son kitabı, özellikle ismi nedeniyle muhaliflerin ilgisini çekmiş, ABD, Erdoğan çiftine bir imada mı bulunuyor düşüncesini ortaya koymuştu.

Profesör Moghaddam’a ulaşan Radikal yazarı Pınar Öğünç, ilginç bir yazı ile o kitabın hikayesini okurlarıyla paylaştı.

"... Acaba Mogghadam kitabında ne anlatıyordu, ne mesaj veriyordu...
Fathali Moghaddam’ın kim olduğunu biraz araştırınca uzun bir söyleşi yapma arzusu duydum. Psikoloji bölümünde ders veren Moghaddam, çatışma çözümü, yurttaşlık psikolojisi, terör ve politik psikoloji gibi ilgi çekici konular üzerine çalışıyor.

KAÇAMAK CEVAPLAR VERMESİ MANİDARDI

Kendisine ulaştım, derdimi anlattım. Uzun söyleşi yapmamıza onun şu an seyahatte olması etkendi ama kitabı üzerine üç-beş mail’lik yazışmamızda Emine Erdoğan’la ilgili sorularıma kaçamak cevaplar vermeye çalışması ayrıca manidardı.

KİTAP YAYINLANALI 1 AY OLMUŞ

’Diktatörlüğün Psikolojisi’ çıkalı daha bir ay olmuş, belli ki okuluna gelen Türkiye’nin ’first lady’sine, bir halkla ilişkiler hamlesi kabilinden kitabını hediye etmek istemiş. Lakin bundan çıkarılacak manaları, mesela Türkiye’de ’Oku Tayyip oku’ başlıklarını hesaba katmamış. Ayrıca bu bir mesajsa da Emine Erdoğan’ın yerinde olsam sinirlenirdim; kocasına lafı olan, gitsin kocasına söylesin.

TÜRKİYE LİDERLERİNE UYARI

Türkiye’ye dair söyleyecekleri de var Moghaddam’ın. Öncelikle ’Diktatörlüğün Psikolojisi’nde, şimdiye dek diktatörlerin bireysellikleri ve ideolojiler üzerinden bakmayı tercih eden akademik açıyı değiştirdiğini söylüyor, diktatöre iktidarını veren psikolojinin sorgulanmasını öneriyor. Kendi ’diktatörlük tecrübesi’ var, çok diktatörlük de gezmiş. Anayasaları, makro düzeyde yasaları değiştirmenin, bu psikolojiyi değiştirmekten daha kolay olduğunu söylüyor örneğin. Bir oyla diktatörlükten demokrasiye geçmek mümkün ama bu psikolojiden sıyrılmak vakit istiyor. Arap Baharı’nı örnek veriyor. Tarihinizdeki diktatörlüklerin ’demokrasilerinize’ nasıl sızabileceğini anlatıyor.

Ortadoğu’nun en gelişmiş İslami demokrasisi olarak gördüğü Türkiye’ye de etrafındaki diktatörlüklerin tesirinden söz ediyor. Suriye ve benzer ülkelerdeki çatışma ve istikrarsızların, ülkeler arası gerilimler kadar iç meselelere de yol açacağını düşünüyor. Uyarıyor: "Türkiye’nin liderlerinin demokrasiyi güçlendirmek için akıllıca hareket etmeye ihtiyacı var. Diktatörlüğe doğru geri bir adım atmamak için bu şart."