Medya
05 Kas 2010 10:22 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:46

HANGİ YAZARIN HAYATI YAZDIĞI KİTAPTAN SONRA 180 DERECE DEĞİŞTİ?

"Onca yıl direndikten sonra bir kitap yazacak oldum ve hayatım 180 derece değişti."

Bir kitap yazdım hayatım değişti!

Hani “Bir kitap okudum, hayatım değişti” denir ya... Bugüne kadar hayatımı kökünden değiştirecek bir kitap okumadım ben. Belki de 16 yaşındayken annemin
ve babamın 4 ay arayla ölmeleri sonucu hayatımda meydana gelen kırılmayla, hiçbir kitabın rekabet etmesinin mümkün olamayacağı içindir. Kim bilir?

Ama size şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, onca yıl direndikten sonra bir kitap yazacak oldum ve hayatım 180 derece değişti. Bir TV kanalından diğerine, dilim dışarıda koşuşturuyorum. Gazetelere söyleşiler, radyo röportajları, fotoğraf çekimleri...

Dilim dışarıda koşuşuyorum
Kimi gün evden çıkarken arabaya 3 ayrı kıyafet koyuyorum ki gün içinde değiştirebileyim. İlk göz ağrım Cumhuriyet için fotoğraf çekilecekse başka, TRT’ye çıkılacaksa başka, Show TV’de Derya Baykal’ın programında “kanser kovucu yemekler” pişireceksem başka, gece yarısı CNN Türk’te Saba Tümer’le karşılıklı kahkahalar arasında kanser konuşacaksak başka, akşam üstü Balçiçek İlter’le Habertürk’te kanserden girip medyadan çıkacaksak başka...

Diyeceksiniz ki çağırılan her yere gitmek zorunda mısın? Bir kısmına da “hayır” de! Mümkün tabii, ama bu kitapla birlikte kendiliğinden üzerime yüklenmiş bir misyon var: Toplumumuzda kanser, nezle-grip kadar rahatça konuşulabilsin istiyorum. Her kesimden kadınlar, kanserden korkup kaçmak yerine, rutin kontrollerini aksatmadan yaptırsınlar ve kanser bir eve girecekse, bizimkinde olduğu gibi erken evrede girsin ve fazla hasara yol açmadan kısa sürede çıksın istiyorum. Yuvayı yapan dişi kuştur; kadınlara mesajımı aktarabilirsem, onlar evdeki erkekleri de kanseri konuşmaya ve kanserden korkmamaya
ikna edebilirler diye düşünüyorum.

Mamografide temize çıktım
Önceki gün Medica’da, ameliyatlarımı yapan sevgili doktorum Meral Demirel’le randevum vardı. Ameliyatlardan sonraki ilk kontroldü. Ben mamografide memesi acıyan cinsten değilimdir. Ağrı eşiğim düşük herhalde. Ama ameliyatlı olan sol memem mamografi çekilirken acayip acıdı; sanki içinde cam kırıkları varmış gibi... Sonucu beklerken bayağı heyecanlandım. Zira geçenlerde Kanyon’da rastladığım Ankaralı bir okurum, 1,5 yıl önce benimkine benzer bir ameliyat geçirdiğini, 6 aylık kontrolde yeniden bir kitle görüldüğünü söylemişti. Neyse benim mamografi de sonografi de temiz çıktı. Medica’dan çıkıp yine TV’lere koşuşturdum.

Bu arada benim kitabın (Aşkolsun Kanser!) 2 hafta içinde 3. baskısı yapıldı. Daha çıkalı 1 ay bile olmadı, ama 2 imza günü yapıldı. Pazar günü saat 12.00-13.00 arasında da TÜYAP Kitap Fuarı’nda imza günüm var. Okuyucularımın çoğu, doğal olarak kadın. Son bir ayda kanser teşhisi konan hemcinslerim, izlenecek aşamaları benim kitaptan takip ediyorlar. Hatta benim kitabın, meme kanserine karşı şimdiden bir el kitabı haline geldiğini söylüyorlar.
Hayat böyle işte! Sürprizlerle dolu. Kanser olmayı da hiç beklemiyordum, kitap yazmayı da, tüketicilerden yıllar sonra kanser hastalarının bayraktarlığını yapmayı da...
Ben hayatın getirdiği tatlı-acı tüm sürprizlere, bardağın dolu tarafından bakarak yaklaştım. Sizlere de hararetle tavsiye ederim.

Meral TAMER / MİLLİYET