Medya
10 Eki 2011 11:36 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:53

DERYA SAZAK, KENDİ GAZETESİNİ SERT ELEŞTİRDİ!

Milliyet Okur Temsilcisi Derya Sazak gazetesinin bir haberinde silah tüccarı için "efsane" nitelemesi yapmasını eleştirdi.

SİLAH TÜCCARINDAN EFSANE OLURSA

Steve Jobs’un ölümü haberine yazı işlerinin ‘Ya on yıl daha yaşasaydı’ gibi olumsuz anlam içeren bir başlık atıp, silah kaçakçısına da ‘efsane’ demesi yerinde olmamış.

Dünyanın en ünlü silah tüccarlarından olan İskenderun doğumlu Sarkis Soghanalian 82 yaşında ABD’de ölünce Milliyet haberi 7 Ekim 2011 tarihli sayısında “Efsane silah tüccarı bu kez kurtulamadı” başlığı ile verdi.

Milliyet Dış Haberler Servisi haberinde kısaca şöyle diyor:

“... ABD istihbaratıyla da işbirliği içinde olan silah tüccarı İskenderun doğumlu ve Ermeni asıllı Sarkis Garabet Soghanalian ABD’nin Florida eyaletindeki Hialeah kentinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Soghanalian, 1980’lerde yaşanan Irak-İran savaşında Saddam Hüseyin’e silah sağlayan baş isimdi. Dünyanın dört bir yanındaki kargo uçaklarını işletiyor, onlarca ülkede özel mülkleri bulunuyordu. Amerikan New York Times gazetesi, Soghanalian’ı anlattı.

Soghanalian 82 yıllık hayatı boyunca birçok kez suçlansa da hep kurtulmayı başardı. 1981’de Moritanya’ya olan makineli tüfeklerin satışında yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle suçlu bulundu. Ancak, olay ABD’nin Dışişleri Bakanlığı tarafından yönetildiği gerekçesiyle şartlı tahliye edildi. 1993’de de Irak’a 103 helikopter kaçırdığı gerekçesiyle 6 yıl hapis cezası aldı. Bu kez de ABD’li yetkililere Lübnan’da 100 dolarlık sahte banknotların basıldığı bir yeri bildirince cezası 2 yıla indirildi. Birkaç yıl sonra elektronik sahtekarlıkla suçlandı. Ancak 10 ay hapis yattıktan sonra, Ürdün’de Perulu eski istihbarat şefi Vladimiro Montesinos’un yürüttüğü bir soruşturmaya yardımcı olması için serbest bırakıldı. Soghanalian hakkında bir belgesel hazırlayan, California Üniversitesi Profesörü Lowell Bergman, silah tüccarının, yıllarca CIA ile daha sonra da FBI ile çalıştığını söyledi. 1985’de Soghanalian’ı Cenevre’deki ziyaret eden Bergman, Amerikalı, İsrailli, Filistinli ve Lübnanlı üst düzey yetkililerin onu görmeye geldiklerini dile getirdi. 1929’da İskenderun’da doğan Soghanalian, babasının ölümünden sonra Beyrut’a taşındı.

Yıllar sonra kendine New York’ta bir düzen kurmaya karar veren Soghanalian, 1990’lı yıllarda Florida’ya yerleşti. İngilizce, Fransızca, Ermenice, Türkçe ve Arapça bilen silah tüccarı, İspanyolca ve İtalyancayı da biraz konuşabiliyordu.”

Okur eleştirisi

Milliyet okuru Kemal Secyan adlı okurumuz şöyle diyor: “Milliyet’in bir suç makinesi haline gelmiş, bir silah kaçakçısından ‘efsane’ diye bahsetmesi ilginçtir. Efsane demek; din, mitoloji ve tarih demektir. Yani efsanenin kahramanları genellikle tarihi kişilerdir. Efsane ‘olağanüstü’ ya da ‘kutsal’ bir duruma işaret eder. Günümüzde de bir kimsenin başarılarına vurgu yapmak için kullanılır. Mesela Apple’ın kurucusu Steve Jobs için bu ifadeyi kullansanız daha yerinde olurdu ama bir silah kaçakçısına ‘efsane’ demeniz hem ayıp, hem de şaka gibi gerçekten.”

OMBUDSMAN’IN NOTU

SÖZLÜK anlatımıyla; efsaneler okurumuzun da belirttiği gibi konu itibarıyla tanrıları, kahramanları ve doğaüstü varlıkları konu alan anlatılardır. Ekonomi’den arkadaşımız Şükrü Andaç’ın son derece güzel anlatımıyla gazetemizde yer alan Steve Jobs‘un ölümüne dair habere yazıişlerinin yaşasaydı kimbilir daha hangi buluşların altına imza atacaktı demek için aslında ‘Ya on yıl daha yaşasaydı’ gibi olumsuz  anlam içeren bir başlık atıp, silah kaçakçısına da ‘efsane’ demesi yerinde olmamış.