Medya
07 Mar 2012 18:11 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:25

BIRAKIN AYDIN DOĞAN'A RAKİP OLAYIM!

Yavuz Semerci'den Erdoğan-Murdoch görüşmesinin analizi..

İş dünyasında medya baronu olarak bilinen News Corp’un sahibi Rupert Murdoch dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da sürpriz bir görüşme yaptı. Görüşme yaklaşık 1 saat 10 dakika sürdü. Murdoch’un görüşmeye gelirken elinde Büyük Güney Arap Çölü’nü anlatan "The Empty Quarter" kitabı olması dikkati çekti. Murdoch, Erdoğan’a, medya sektörü açısından Türkiye’yi önemli bir ülke olarak gördüklerini ve buradaki yatırımlarını artırmayı arzuladıklarını söyledi. Dünkü bu gelişme üzerine bugün gazeteci Yavuz Semerci, Habertürk gazetesindeki köşesinde Murdoch ziyaretine ilişkin çok çarpıcı bir analiz kaleme aldı..

İşte Semerci’nin "MURDOCH, ANKARA’DAN NE İSTİYOR?" başlıklı yazısı..

MURDOCH AYDIN DOĞAN’IN EN BÜYÜK RAKİBİ OLACAK

Ankara’da gerçekleşen sürpriz görüşme, Türk medyasında dengeleri değiştirecek bir süreci tetikler mi? Medya analizlerimi okuyanlar, satışa çıkan atv ve Sabah Gazetesi’nin ünlü basın imparatoru Rupert Murdoch açısından önemini kavramıştır. O günkü yazımın başlığı "Murdoch, Çalık’aistediğini verebilir" idi. Murdoch’a ait Fox TV’nin Türkiye’nin en büyük 5’inci kanalı olduğunu biliyoruz. Televizyonlara verilen her 100 liralık reklamın yaklaşık 9 lirasını Fox alıyor.  Doğan Grubu’na ait Kanal D ise bu toplamın 26 lirasını alıyor. Eğer Murdoch atv’yi de alırsa, ki bu kanalın payı yüzde 16, pazardaki payı toplamda yüzde 25’lere çıkacak. Başka bir deyişle, her 100 liralık reklamın 25 lirasını alacak. Ve Murdoch, Türk pazarında Doğan’ın en büyük rakibi olacak.

ATV-SABAH KONUSUNDA SORU İŞARERLERİNİ ÇÖZMEK İSTİYOR
Dün Murdoch, Başbakan Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Belli ki 1.2 milyar doların üstünde satışa çıktığı konuşulan atv ve Sabah’a ilgi duyuyor. Belki son noktayı koymak, belki de kararını vermeden önce kafasındaki soru işaretlerini çözmek istiyor. Ağırlıklı olarak mevcut yasanın değişip değişmeyeceğine yönelik merakını gidermeye çalışıyordur.

MURDOCH NASIL FOX’UN YÜZDE YÜZ SAHİBİ OLDU
6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un ilgili maddesi şöyle: "Bir medya hizmet sağlayıcı kuruluşta doğrudan toplam yabancı sermaye payı, ödenmiş sermayenin yüzde ellisini geçemez. Yabancı bir gerçek veya tüzel kişi en fazla iki medya hizmet sağlayıcı kuruluşa doğrudan ortak olabilir."  Diyeceksiniz ki, bu kanuna rağmen Murdoch, Fox’un nasıl yüzde 100 sahibi olabildi? Oldu işte. Yasanın etrafından dolandı. Eğer bir satın alma olacaksa yeniden dolanabilir elbette. Ama iktidarın bu olaya nasıl baktığını, önümüzdeki günlerde bu yasanın değişip değişmeyeceğini öğrenmek istediğine eminim.

BU MADDE ÖZENLE KORUNMALI
Bir de kamu bankalarından alınan yüksek oranda kredi var. Zayıf ihtimal ama bu krediyi zamana yayarak ödeme konusunda destek de istemiş olabilir. Bugünkü fikrim, (geçmişte farklı yaklaşıyordum) yabancı sermaye payının yüzde 50 ile sınırlandın İmasının değiştirilmesi yönünde. Ancak kanunda yer alan ve medyada çoksesliliğin temeli olan şu madde özenle korunmalı: "Birden çok medya hizmet sağlayıcıya ortaklıkta bir gerçek veya tüzel kişinin doğrudan veya dolaylı hisse sahibi olduğu medya hizmetsağlayıcı kuruluşların yıllık toplam ticari iletişim geliri, sektörün toplam ticari iletişim gelirinin yüzde otuzunu geçemez."

Eğer atv ve Sabah’ı Murdoch alırsa, kendisi hakkında pek çok hikâye okumaya başlayacağımıza eminim. Benim bildiğim ve anladığım kadarıyla Murdoch ve ailesi, faaliyet gösterdiği ülkelerde siyasete hep ilgi duydu. Onları etkilemekten çekinmedi.

MURDOCH-İKTİDAR İLİŞKİSİNİN ÖRNEKLERİ
Murdoch’un iktidarlarla ilişkisinin en iyi örneği, İngiltere’de 1992-1997 yılları arasında iktidarı belirleyecek nitelikteki saf değiştirmesidir. 1992 yılındaki genel seçimler, İşçi Partisi’nin, 14 yıl süreyle iyice yıpranmış Muhafazakâr Parti’yi sollamasına ramak kaldığı bir ortamda gerçekleşmişti.
Bütün kamuoyu yoklamalarında Neil Kinnock liderliğindeki İşçi Partisi, önde giriyordu seçimlere. Ancak Kinnock’lı İşçi Partisi’nin ekonomi politikalarına, sendikalarla güçlü bağına güvenmeyen ve "fazla sol" bulan Murdoch, seçim günü en güçlü yayın organı The Sun’ın manşetinde şu
başlığı atmıştı: "Kinnock kazanırsa, son çıkan ışıkları söndürsün../’Aynı Murdoch, 5 yıl sonra Tony Blair’in dönüştürdüğü "Yeni İşçi Partisi" (Nevv Labour) seçime girerken, The Sun’da attırdığı şu manşetle hatırlanıyor: "Oylarımız İşçi Partisi’ne."

BLAIR - MURDOCH BULUŞMASI
Bu değişiklikte, seçimlerden önce Avustralya’nın tropik bir adasında Blair-Murdoch buluşmasının etkisi var mıydı bilinmez. Hafta sonu ikili ve kurmaylarının buluşması, Blair’e büyük medya desteği sağlamıştı. Olayları yakından takip edenlerin yorumu şöyleydi: "Medya sahipliği yasasında yapılan değişiklikler, İşçi Partisi’nin ekonomi politikalarında özellikle de özelleştirme ve sendikal haklar konusunda ’sağ’a çark etmesi, Murdoch’u hem 7 997’de hem de 2001 ’de Blair’e yöneltti." 2003’teki Irak harekâtını da destekleyen basın imparatoru, Türkiye piyasasında büyür mü, büyürse ne yapar hep birlikte izleyeceğiz...