Medya
16 Kas 2012 09:23 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:23

BEYAZ TV YANLIŞ KULVARA GİREREK REYTİNG SUYUNA DALDI! USTA YAZAR BOMBALADI!

Spor yazarlığının duayeni Kemal Belgin televizyonlardaki spor programı rezaletlerini yazdı.

Televizyonlarda spor programı rezaletleri (3)

Eveeet, Uğur Dündar ve askerlik belgesi demişken isterseniz sıraya Beyaz TV’yi alalım... Hani şu Rasim kardeşimin, "Uğur Bey siz raporu hasıraltı edip, karşılığında Fenerbahçe yönetimine girdiniz" sözlerinden yola çıkalım. Komik! Çünkü Uğur Dündar, Fenerbahçe yönetimine 2001 yılında girmiştir. Oysa askerlik raporunun ortaya çıkışı 2006 yılıdır. Belli ki Rasim kardeşim bir yerlerden bir şeyler duymuş ama yanlış bilgi edinmiş. Keşke daha önce yaptığı gibi bana başvursaydı derim. Neyse...

Böylece Beyaz TV yanlış bir kulvara girerek onu buna kapıştırarak bir kere daha rayting suyuna dalmıştır. Ancak ne var ki Uğur Dündar yayına katılmayınca çuvallamış ve hiç yakışık almayan biçimde  Dündar’a saldırmaya başlamıştır. Tabii ki Dr. Çakar da filmde başrolü oynamış ve ilerleyen saatlerde stüdyoyu terk etme falan gibi şovunu doruk noktaya taşımaya çalışmıştır. Bu arada Rasim kardeşim de, Uğur Dündar yayına bağlansın diye o da stüdyoyu terk ederek Beyaz TV’de işin ucunun tamamen kaçmasına katkıda bulunmuştur. Bu Beyaz TV’nin perde arkasındaki patronunun Sayın Melih Gökçek olduğu söylenir. Umarım değildir. Çünkü AKP tarzıyla taban tabana zıt spor yayıncılığı yapılmaktadır. Acaba Ankaragücü de böyle yönetildi diye düşünesi geliyor insanın... Unutmayın ki toplum bunu bile not defterine alır haaa.

Neyse devam edelim... Sayın Uğur Dündar, gerçekten de Fenerbahçe yönetimine askerlik belgesini hasıraltı etmek karşlığı mı girmiştir? Asla... Zaten yıl da hiç uymaz. Sayın Dündar’ın yönetime girişine, rastlantı deyin, öyle olması gerekirdi deyin, ne derseniz deyin bendeniz de tanığım. Pazar günü yapılacak oylama öncesi cumartesi gecesi Kadıköy Grubu’nun Dereağzı’ndaki lokalinde gecenin ilerleyen saatlerinde orada bulunmam için bir telefon aldım. Gittiğimde yuvarlak masanın etrafında Aziz Yıldırım, Şadan Kalkavan, Selim Soydan, Kazım Bayülken, Davut Dişli oturmuşlardı. İçerideki odada da Dursun Ekşioğlu vardı. Dursun kardeşim Aziz Yılmaz’ın grubundan ayrılmış ve Kadıköy Grubu’nun desteklediği Aziz Yıldırım’ın listesine girip çalışmak istemişti. Oysa liste dolmuştu. Benden de bir çare üretmemi istediler. Ben de listeye bakıp da Uğur Dündar’ın adını görünce, "Bu bey buraya nasıl girdi. Onu çıkartalım, Dursun’u alalım dedim. Aziz Bey öfkeyle ayağa kalkıp "O çıkmaz" deyip Selim ve Şadan Beylere  dönerek, "Siz Nihat Özdemir’i çıkartın. Zaten Ankara’dan buraya gelip de ne yapacak" diye yol gösteriyordu. İş tıkanmaya başlamıştı. Kısa keselim. Davut Dişli özveride bulunup listedeki tek adamını çıkmaya ikna edince, Dursun kardeşim listeye girmişti. Bu arada benim kafamdaki Uğur Dündar meselesinin mutlaka aydınlanması gerekirdi. Şadan Kalkavan ve Selim Soydan kulağıma, "Uğur, Sadettin Tantan kontenjanından girdi" demezler mi? Aaaa... Tantan bir Beşiktaş kongre üyesi idi. Bu nasıl işti ki? Eh, Uğur Bey Arena’nın yapımcısı ve hazırlayıcısı, hatta sunucu değil miydi? Sayın Tantan’la Aziz Bey kan mıdırlar? Sayın Tantan, o dönemde İçişleri Bakanı değil miydi? Koyun bakalım alt alta ne  çıkacak? Gelin bana da size doğruları anlatayım, öğreteyim. Atıp tutmayın öyle...

Serüvenin son bölümlerinde dönemin bakanı Vecdi Gönül var... Belli ki Gönül böyle bir detayı hatırlamıyor. Çünkü sözünü ettiğim üç televizyona da bağlanma, ya da görüş belirtme hatasında bulundu. Verdiği demeçler veya yaptığı açıklamalar çelişkilerle dolu... Ayrıca Uğur Dündar’a raporla ilgili bilgi verse ne olur, vermese ne olur? Öyle bir rapor vardır. Ve rapor sahte değildir. Ama raporu alan kişi gerçekten raporda adı yazılı kişi midir, yoksa gerçekten raporda belirtildiği gibi arızalı bir vatandaş mıdır? bugün bekleyelim mi?

Kemal BELGİN / MİLAT