Medya
15 Nis 2011 14:41 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:14

"AHMET ŞIK DURUŞMAYA NEDEN GETİRİLMEDİ; KASIT YOKSA NE VAR?"

Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, Ahmet Şık'ın mahkemeye getirilmeme nedenini köşesine taşıdı!

Kasıt yoksa ne var?

Silivri Cezaevi Yönetimi Ahmet Şık'ı Kadıköy'e getirecek araç bulamamış. İnanılır gibi değil. Ama inanmamız gerek. Üstelik bu ilk defa olmuyormuş.

Bazı şeyleri anlamak gerçekten mümkün değil.
Kitabın adı: Kırk Katır Kırk Satır, Ergenekon’u Anlama Kılavuzu.
Yazarları: Ahmet Şık ve Ertuğrul Mavioğlu.
Fakat ne bu kitapla ilgili açılan davayı anlamak mümkün ne de dün Kadıköy Adliyesi’ndeki duruşmaya halen Silivri Cezaevi’nde tutuklu olarak yargılanan Ahmet Şık’ın getirilememesini!
Davanın gerekçesi; ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal.’

Öylesine istismara açık bir gerekçe ki bu, yaptığınız her haber hakkınızda dava açılmasına sebep olabilir.
Nitekim Türkiye’de yüzlerce gazeteci bu gerekçeyle her gün ayrı bir davaya muhatap oluyor.
O kadar çok dava açılıyor ki, mesela Radikal’den İsmail Saymaz benzer gerekçelerle yaptığı haberlerden dolayı neredeyse 100 yılla yargılanıyor.
Neden?
Devam etmekte olan davalarla ilgili haber yapmaktan!
Maalesef bu kadar basit ve bir o kadar da vahim…

Aslında hükümet de vahametin farkında...
Bu yüzden Adalet Bakanlığı kısa bir süre önce TCK’da açıkça gazetecilik faaliyetini tehdit eden bu tür maddeleri yeniden düzenleyen bir tasarı hazırladı.
Ancak tasarı tam olarak ihtiyacı karşılamıyor.
Şimdilik bu tartışmayı bir kenara bırakıyorum.
Çünkü dün yapılan duruşmada adalet sisteminin işleyişine daha doğrusu işlemeyişine ilişkin yeni bir çarpıklıkla karşı karşıya kaldık.
Dün karar aşamasına gelen ve sonuçlanması beklenen dava Ahmet Şık Silivri Cezaevi’nden Kadıköy’deki duruşmaya getirilemediği için ertelendi.
Gelememe gerekçesi anlaşılır gibi değil…
Silivri Cezaevi Yönetimi Ahmet Şık’ı Kadıköy’e getirecek araç bulamamış.
İnanılır gibi değil.

Ama inanmamız gerekiyor.
İşin kötüsü bu ilk defa olmuyormuş.
Türkiye’de birçok tutuklu, araç bulunamadığı için gerektiğinde hastaneye ya da duruşma salonuna götürülemiyormuş.
Ahmet, tutuklu yargılandığı diğer davadan dolayı Avrupa’dan Amerika’ya dikkatle izleniyor.
Ama biz bir an için Ahmet’i unutalım, böyle bir adalet sistemi olabilir mi?
Hangi suçlamayla olursa olsun...
Bir insanı tutuklu yargılayacaksınız…
Hapse atacaksınız...
Ama hasta olduğunda hastaneye, davasını takip edebilmesi için duruşma salonuna götüremeyeceksiniz.

Öyle davalar var ki yılda iki kez duruşması yapılıyor.
Kaçırdınız duruşmayı hop yeni duruşma tarihi 6 ay sonrasına veriliyor.
Kısa sürede beraat edebileceğiniz bir dava, sizi duruşmaya götürecek bir araç bulunamadığı için yıllarca sürebiliyor.
Hem de tüm bunlar Avrupa’nın en büyük adalet saraylarını inşa etmekle övünen bir ülkede yaşanıyor.
Ve dahası araç yok diyerek Ahmet Şık’ı Kadıköy’deki davaya götüremeyen Silivri Cezaevi.
Ergenekon Davası için özel olarak inşa edilen ve her türlü altyapı yatırımı daha baştan yapılan cezaevi.
Gel de bu işte ‘kasıt’ arama...


Eyüp CAN / RADİKAL