Medya
24 Oca 2012 13:55 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:16

AHMET HAKAN VE ÖZKÖK'E FENA VURDU! MEDYANIN VELİ KÜÇÜK'Ü VE KEMAL KERİNÇSİZ'İ!

Rasim Ozan Kütahyalı, Ahmet Hakan ve Ertuğrul Özkök'le ilgili yine çok tartışılacak açıklamalarda bulundu.

Kütahyalı, Ahmet Hakan hakkında, "Yıldıray pazar günü köşesinde çok güzel yakalamış, yakında başına geleceklerden korktuğu için atmadığı takla kalmayan, şimdilerde "Ben Ermeniyim" diyen Ergenekon’un emrindeki bir kalem işte bu Kerinçsiz’i 2006 yılında övgülere boğmuş..." derken Ertuğrul Özkök için de, " Hem Veli Küçük’ün hem de Küçük’ün medyadaki versiyonlarının üzerine gidiyorlar ve gidecekler... Kerinçsiz ile Küçük arasında emir komuta ilişkisinin aynısının ÖzDeccal ve başyardakçısı arasında da olduğunun farkındalar...
ÖzDeccal’in emrindeki başka bir tutuklu sanığın kitabının başlığını iyi hatırlayın... Siz Kimi Kandırıyorsunuz?"
dedi.


İşte Takvim Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı’nın o köşe yazısı...

Medyanın Veli Küçük’ü ve Kemal Kerinçsiz’i...


İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Hrant Dink suikastının örgütlü bir cinayet olmadığı yönündeki skandal kararıyla ilgili yazıyorum, yazmaya da devam edeceğim... Dün Dink cinayetinin ardındaki Ergenekon terör yapılanmasıyla son hücresine kadar mücadele etmeye and içmiş iki adalet adamının perspektifinden bahsettim. Fikret Seçen ve Hikmet Usta’dan... "Örgüt de var, fazlasıyla delil de, mahkeme delilleri incelemedi" diyen Savcı Hikmet Usta, Yargıtay’a yapacağı temyiz başvurusunda Dink cinayetinin örgüt bağlantılarını tek tek sıralayacak...


"Cinayeti işleyen Ergenekon’un Trabzon Hücresi’ne talimat veren liderler bulunamasa da cinayetin örgütün işi olduğu" gerçeği ortada... İnşallah yeni süreçte bu talimat verenler hem asker hem MİT hem polis hem de medya ayağıyla ortaya çıkacak... Hele Veli Küçük ile Kemal Kerinçsiz arasında geçen, iddianameye yansımış bir telefon tapesi var ki... O tapeyi okuyan her vicdanlı insan her şeyi görür...


Görmeyen ya kördür ya alçak..

Birinci Ergenekon İddianamesi’nden aynen alıntılıyorum..


"Sanık Kemal Kerinçsiz 09 Ocak 2008 günü yine tutuklu sanık Veli Küçük’le telefonda konuşurken, "İkimiz hakkında yapılan şikayet Savcı Naci Kanık’ta ben şimdi az önce ifade verdim sizi de rica ettiler gelsin bir ifade versin de dosyayı kapatalım diye bu Hrant Dink’le alakalı yine" derken, Küçük’ün "Hrant Dink mi gene" dediği tespit edildi. 15 Ocak 2008’de Küçük’ün "Ben gittim o Şişli Savcısına.


Oradaki savcılar tanıdıklarımmış hepsi geldiler gerekli ifadeyi verdik.
Bir netice çıktı mı bıktık şu Dink denen heriften yahu" dediği, Kerinçsiz’in "İyi de paşam, Bu yakalanan çocuklara iki kelime konuştursalardı tamamdık" dediği tespit edildi..."
Evet, tape net... Kerinçsiz "İyi de paşam Bu yakalanan çocuklara iki kelime konuştursalardı tamamdık" diyor...


Samast ve Hayal derinlemesine sorgulanabilseydi, doğru sorularla konuşturulsaydı ne olacağını biliyor çünkü bu zihniyet... Yıldıray pazar günü köşesinde çok güzel yakalamış, yakında başına geleceklerden korktuğu için atmadığı takla kalmayan, şimdilerde "Ben Ermeniyim" diyen Ergenekon’un emrindeki bir kalem işte bu Kerinçsiz’i 2006 yılında övgülere boğmuş... Şimdi ise Kerinçsizlere saydırarak ve aslında nefret ettiği Gülen Hareketi’ne yalakalık yaparak bu işten sıyıracağını sanıyor. Kendisinin mahkeme kararıyla kayda alınmış tapeleri olduğunu unutuyor herhalde bu arkadaş...


Kerinçsiz’in kumandanı Veli Küçük’ün "Ben gittim o Şişli Savcısına. Oradaki savcılar tanıdıklarımmış hepsi geldiler gerekli ifadeyi verdik. Bir netice çıktı mı bıktık şu Dink denen heriften yahu" tapesi de açık... İşte şimdi bu ülkenin şükür ki "Tanıdık savcılar"ı yok artık, karanlık illegal yapıların sonuna kadar üstüne giden cesur savcıları var... Hem Veli Küçük’ün hem de Küçük’ün medyadaki versiyonlarının üzerine gidiyorlar ve gidecekler... Kerinçsiz ile Küçük arasında emir komuta ilişkisinin aynısının ÖzDeccal ve başyardakçısı arasında da olduğunun farkındalar...
ÖzDeccal’in emrindeki başka bir tutuklu sanığın kitabının başlığını iyi hatırlayın... Siz Kimi Kandırıyorsunuz?


Önce Hrant Dink’in öldürülmesi için ortam hazırlayan manşetler atan, örgütsel talimatla Dink cinayetini azmettiren haberler ve yazılar yayınlayan, sonra da Hrant katledildikten sonra "örgüt" izini inkar eden maksatlı kara propaganda yazıları yazan zihniyet ve yardakçısı ne bu milleti ne de bu milletin emniyetçilerini, savcılarını ve hakimlerini kandırabilir...
Kimseyi kandıramazsınız. Tüm gerçekler yakında açığa çıkacak.
2012 yılı içinde...