Yeni bir kurultaya hazır olun!.. CHP’deki “düğüm” çözülecek mi?..

Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, CHP’de kurultay sonrası tartışmanın bitmeyeceğini, bunun geçici bir “ara dönem” yaratacağını, kim kazanırsa kazansın yerel seçimler sonrası yeniden bir “Lider arayışı”nın başlayacağını söyledi…

Acaba CHP’deki tartışma kurultay sonrasında durulacak mı dersiniz? Bu sorunun cevabı bana biraz sıkıntılı görünüyor. Daha doğrusu kısa bir süre için olay bir miktar sakinleşeceğe, ancak alttan alta kısık ateşte de olsa suyun kaynamaya devam edeceğini söyleyebilirim. Bunda yaklaşan seçim faktörü dolayısıyla baskılanmış bir süreç belirleyici olacak. En fazla 5-6 ay sonra eski tartışmaların yeniden uç vermesi pek muhtemel görünüyor. Şimdilik ertelendi o kadar. Bunu “Karamsar” değil, “gerçekçi” bir değerlendirme olarak düşünün.  

Kurultay –kim seçilirse seçilsin- bir “Ara dönem” başlatacaktır. Hele de seçimlerde CHP’nin ümit edilen başarıyı sağlayamaması durumunda süreç çok daha hızlı ve keskin yaşanabilir. Ancak kurultayın hiçbir işlevi olmayacağı anlamına da gelmiyor. Tam tersine, CHP’de yakın geleceğin ipuçlarını barındıracaktır. CHP’de bundan sonraki süreçlere hangi dinamiklerin damga vuracağını ortaya koyacaktır.

Yarış Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel Arasında Geçecek!

CHP’nin 38. Kurultayı 4-5 Kasım tarihlerinde Ankara Spor Salonu’nda yapılacak. Bu satırların yazıldığı dakikalara kadar Genel Başkanlık için Kemal Kılıçdaroğlu, (Kılıçdaroğlu aday olmayacak aday gösterilecek) Özgür Özel, Örsan Kunter Öymen ve İlhan Cihaner ile parti üyesi Ünal Karahasan’ın adı geçmekte. (Lakin şu ana kadar durum resmen açıklanmış değil. Adayların imza yeterliliğinin somutlanması bekleniyor. Çünkü aday adaylarının genel başkanlık seçimine katılabilmeleri için, toplam kurultay delegesi sayısının yüzde 5’ini oluşturacak şekilde, en az 69 delegenin imzalı desteğini almaları gerekiyor.) Kurultayın ilk günü genel başkan seçimi yapılacak, ikinci gününde ise Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri belirlenecek.

Neyse, bunlar işin bir nevi teknik ayrıntıları. Peki bu adaylardan hangisinin seçilme ihtimali daha yüksek dersiniz? Ancak neredeyse netleşen bir şey var ki yarış gerçekte Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel arasında geçeceğe benziyor. (Fakat bana göre asıl perde gerisi yarış İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu arasında) Hangi adayın seçileceğinin önemi yakın gelecekte partinin alacağı biçimle ilgili olacak. Şimdi henüz resmen kesinleşmese de şu an itibariyle adı geçen adayların profilleri üzerinden varsayım yürütürsek nasıl bir tablo çıkıyor ona bakalım. (Bazıları son anda vazgeçebilir!) Şüphesiz bunlar benim öznel kanaatlerimdir. Ancak kimseyi olumlu – olumsuz özellikle hedeflemediğimi söyleyebilirim.  

Adı Geçen Profillere Bir Göz Atalım!..

Kemal Kılıçdaroğlu: O kadar yıpranmasına rağmen Kılıçdaroğlu halen inisiyatif üstünlüğünü koruyabiliyor. Bunu önemli ölçüde belli çevrelerden ve tabandan gelen istifasına indirgenmiş “Değişim” talebine direnip, kendi yönünü verebilmesine borçlu. Burada parti, delegelerin durumu ve belediye başkanlarının yeniden seçilme yahut aday gösterilme hesapları belirleyici olsa da Kılıçdaroğlu durumu gene de iyi idare etti denebilir. Bu noktada tabanın arzuları ile partinin kadrolarının eğilimleri ilginç ve tezat oluşturabilecek şekilde çelişti. Ayrıca kendisine yönelik hakarete varan saldırıları savuşturmasını bildi. Bu şartlar altında son İstanbul Kongresi sonucu aleyhine neticelense de halen yeniden seçilme şansı var.

Özgür Özel: Doğrusu Özgür Özel’in adaylık süreci epey enteresan oldu. Önce Kılıçdaroğlu’nun yanındaydı, sonra İmamoğlu’na yanaşır gibi oldu. Hatta bu yüzden ismi “Emanetçi”ye, “Tavşan aday”a bile çıktı. Sonra birdenbire kendini ortaya attı ve partide “değişimin sesi” konumuna yükseldi. Şu an her renkten “değişimci”nin ortak adayı konumunda. Bu ihtiyaca bir şekilde cevap olmasını bildi. Bu anlamda Özel “konjonktüre bağlı bir aday” olarak öne çıktı. Özgür Özel zaten mevcut tepkinin önemli bir kısmını arkasına aldı ama halen sarsıcı bir “rüzgâr” yaratamadı kanaatimce. Buna göre “Yeter ki Kılıçdaroğlu gitsin” arayışındaki delegeler onun arkasında duracaklar. (Değişimcilerin İstanbul İl Kongresi’ni kazanmaları bir avantaj sağladı gibi. Lakin bu yetmeyebilir.) Eğer delegeler değişim arzusunu dikkate alırlarsa Özgür Özel’in şansı yüksek.

Örsan Kunter Öymen: CHP’nin aileden gelen geleneğinin temsilcilerinden. Daha “Ulusalcı” gibi duruyor.  Ancak daha ilk günden sesini pek duyuramadı. Oysa ilk anda derdini en derli toplu ortaya koyan oydu. Arkasındaki “CHP İlke ve Demokrasi Hareketi” oluşumuna rağmen fazla bir varlık gösteremeyeceğini düşünüyorum. Yeter imzaya ulaşabilse bile kurultayda sadece farklı bir ses olacaktır.

İlhan Cihaner: Partinin hukukçu ve “sol” seslerinden. Daha sol, alternatif bir söylem geliştirecektir.  Yeter oya ulaşabildi mi bilmiyorum. Ancak ulaşsa bile fazla bir sonuç alabileceğini zannetmiyorum. Fakat konuşmasında dikkate değer yönlere vurgu yapabilir. 

 Ünal Karahasan: CHP'den 2011 ve 2015'te milletvekili aday adayı olan ancak seçilemeyen Ünal Karahasan’ın yeter imzaya ulaşacağını sanmıyorum. Daha ziyade “İdealist” ve bireysel bir çıkış gibi. Şayet sağlarsa daha “Atatürkçü” bir tavır içinde olacağa benziyor. Seçilme şansı yok.

Dostlar Alışverişte Görsün Kurultayı!..

Sonuç olarak bana göre durum “ortada” görünüyor. Belirtmeye çalıştığım gibi yarış Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel arasında geçeceğe benziyor. Her ikisinin de birbiri karşısında avantaj ve dezavantajları var. Ancak kim seçilirse seçilsin asıl problem sürecek gibi. CHP seçimlerde umduğu başarıyı bulamazsa bu arayış süreçte daha da hızlanabilir.

Çünkü bana göre kurultay lider değil gene “Genel Başkan” seçecek. (Şayet Kılıçdaroğlu seçilirse bir kez daha!) Ancak Özgür Özel’inde temel ihtiyacı karşılayabileceğini zannetmiyorum. Bu biraz “Dostlar alışverişte görsün kurultayı” gibi olacak. Şüphesiz Kılıçdaroğlu ile girilecek bir seçim fazla bir atılım vaat etmiyor görünüyor. Ancak örgütsel liderliği toplumsal liderlikle pekiştiren, bu kıvamı sağlayan biri CHP’nin önünü açabilir. Burada ciddi eksikler var.

Ancak Özgür Özel’inde bir “kıpırdanma” yaratsa dahi fazla bir “heyecan” ya da “umut” dalgası yaratacağını zannetmiyorum. Son derece iyi niyetle olaya asılsa da yetmeyebileceğini, “Duygusal kopuş”u engelleyecek “Şahlanış”ı sağlayabileceğini sanmıyorum. Kısa bir süre sonra ufukta yeni bir kurultay görünüyor. Özel şimdilik değişimde “denge” unsuru gibi. Doğan “boşluğu” doldurdu o kadar. Sonrasına yeniden bir “ayar” gerekecek…

CHP’yi “Karizmatik Lider” Kurtarır!..

Siyasetin pratik gerçekleri bambaşkadır. İstediğiniz kadar kâğıt üzerinde teoriler, mükemmel varsayımlar, hesaplar, planlar yapın sonuçta iş pratiğe ve imaja bakar. Geniş kitleler o kadar uzun boylu düşünmez. Kriterleri basittir. O yüzden benzetmemi mazur görün ve kimse alınmasın ama ortada “Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler” ya da “Pantolon uyduramadık, gömlek verelim” misali bir durum var bana göre. Geniş toplum kesimleri liderlere oy verir. Parti, program, söylem ikinci plandadır. Türk siyaset tarihi bunun örnekleriyle doludur. Gerçekçi düşünürsek böyledir.

Bu saatten sonra CHP’nin yeni bir dalga yaratması ve geniş kitlelerle buluşması bu sayede olabilir. Mevcut adayların hiçbiri bu ihtiyaca cevap vermemektedir. Bu ihtiyacı karşılayabilecek tek lider –şu an için- Ekrem İmamoğlu görünüyor. Eldeki en mümkün seçenek o gibi. (Bunu İmamoğlu’nu savunduğum, desteklediğim, taraf olduğum için söylemiyorum. Tam tersine onu ve çevresini öncesinde çok eleştirdim, uyardım. Ancak gerçekçi düşünmeye çalıştığımda bunu görüyorum. ) Eğer kitleler birinin peşine takılacaksa onun takılabilir. O elektrik, aura şu an sadece onda görünüyor. (Gerçi onunda başka handikapları var ama burada sıralamayacağım) Şayet bu diğer “değişim” argümanlarıyla da birleşebilirse işe yarayabilir.

Düğüm Çözülecek mi?..

O yüzden iş burada bitmiyor. Bundan sonraki kavga şayet seçilirse Özel ile İmamoğlu arasında yaşanacaktır. Yok, Kılıçdaroğlu tekrar seçilirse zaten süren kavga yeniden alevlenecek ve daha sancılı olabilir. Bakalım “Değişim” diye diye gelinen kurultay sonuçları CHP’de neyi değiştirebilecek? Dahası CHP’nin “Makus Talihi” ni kim kırabilecek?

02.11. 2023